MAFYATORİÇE

12. Bölüm

Uşağa bindim sanırım bir saat falan sürmüştür, yolculuğum. Beni babamın gönderdiği şoför karşıladıı bir eve getirdi. Evden içeri girdim şoförle birlikte beş kişi karşıladı biri genç 20 sinde bir kadın adı Asya , birisi 45 inde bir kadın nejla ,diğeri 50 sinde bir erkek adı hamza, biri 25 inde bir  erkek adı Kemal. Kemal 1.80 boylarında kumral bir erkekti takım elbiseli gayet şık giyimliydi diğerleri anladığım kadarıyla hizmetliydi.
KEMAL:"Hoşgeldiniz hira hanım ben faruk beyin Antalya'daki avukatı kemal. Ailecek babanızın işlerini yaparız babam evin bahcivanı annem ve kız kardeşim evin yardımcıları ilerdeki tek katlı müştemilat evde biz yaşıyoruz. Bundan sonra size biz yardım edeceğiz, babanız bana herşeyi siz gelmeden anlattı bu konuyla ilgili özel konuşacağız. "
NEJLA TEYZE:" hoşgeldin hanımım, sefalar getirdin ne kadar kibar ve hoş bir kadınsınız. "dedi hoşbuldum ama bana hamım yerine kızım derseniz daha iyi hissederim nejla teyze dedim. Mutlulukla gülümsedi. Ne kadar da iyi insanlara benziyorlar mutlulukları gözlerinden belli oluyor birbirleri ile uyumlarına diyecek yok. Nejla teyzenim gençken çok güzel bir kadın olduğu kızındanda oğlundanda belli oluyor. "hoşgeldiniz hanımım ben asya size her konuda yardımcı olacağım bir ihtiyacınız olursa çekinmeyin" dedi. Bende bir kaç yaş büyük gibiydi. Seninle bu şekilde olmak istemem asya tek başımayım zaten olmayan kız kardeşim yerine koymak isterim seni, şimdiden hissediyorum böyle olacağını lütfen sadece adımla hitap et. Merhaba hamza abi aynı şeyler senin ve Kemal içinde geçerli bana adımla hitap etmeniz yeterli olacaktır. Dedim ve gülümseyerek eve doğru ilerledim arkamdan da kemal evin kapısı açıktı. İstanbuldaki kadar büyük olmasa güzel bir villaydı, iç dizaynı mükemelldi ve triplex bir evdi. Kemal beyin yönlendirmesiyle evi gezmeye başladık. Önce bahçeye çıkmak istedim, bahçe o kadar mükemmeldiki renk renk çiçekler ve bahçeyi süsleyen havuz. Oradan bodrum kata indik, hamamı, spor solunu ve kış havuzu buradaydı. Sonra yukarı kata çıktık, benim odama girdim. Herşey güzeldi ama benim zevkim değildi kırmızı tonları yoğunluktaydı ve ilk işim odamı düzenlemek olacaktı, "hira baban faruk bey bir kaç gün senin yanındaki odada benim kalmamı istedi, tabi eğer istemezsen kalmam" dedi kemal bende sorun değil benim için daha iyi olur koskoca evde tek başıma kalmak beni korkuturdu zaten dedim. Hira bu arada korumalar gelmek üzeredir bilirsin düşmanınız çok baban 20 kişilik koruma ekibi gönderdi ve eğitimlerine burda devam edeceksin burda şirket yönetimini öğrenip şirketin başına geçeceksin tam olarak 6 şehirde şirketleriniz var yurt dışı hariç. Antalya, İstanbul, İzmir, Ankara, eskişehir ve urfa. Yurt dışında da 8 tane. Dedi yanlız Benim hiç sormadığım ne iş yaptığımızdı. Kemal ne iş yapıyoruz biz diye sordum. Mücevher satıyoruz. Türkiye deki en büyük şirket istanbulda, yurt dışındaki fransada aslında şöyle demeliyim aslında mücevher işi yaptığımız tek şehirler diğerleri göstermelik kara para akladığımız şirketler. Dedi babamın iyi işler yapmadığını biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Adam bildiğin dünyayı yönetiyor. "evet baban dünyayı yöneten 10 kişinin içinde hira" dedi kemal. Dışımdan mı düşündüm ben dedim güldü evet dedi. Neyse eğitimlere ne zaman başlıyoruz Kemal. "hemen yarın başlayacağız" dedi. Tamam şimdi ben yanımda hiç eşya getirmedim, o yüzden önce alışverişe gitmemiz gerek dedim. Pekala birlikte gideriz dedi. Kemal şoförü çağırdı onunlada tanıştım Asya ben kemal ve şoför hep birlikte alış verişe çıktık.
ASYA:"hiracığım şimdi seni alışveriş merkezindee öyle bir butiğe götüreceğim ki çok beğeneceksin" dedi. İnşallah uzun zamandır harika bir alışverişe ihtiyacım var dedim. Araba giderken uçakta düşündüğüm şeyi düşünmeye başladım kemalin avukat olması işime çooook yarayacaktı. Artık yeni hira olma vaktiydi yanlız olduğu kadar güçlü bir kadın olma vakti 18 yaşımda bana gelmişti.

2 YIL SONRA

Hiçbir zaman başımıza neler gelecek, neler göreceğiz bilemeyiz. Bir toz parçacığı gibi oradan oraya sürükleniriz. Gitmek vazgeçmek hiç kolay olmadı bundan 2 yıl önce düşlerim ve hayallerim daha tazeciklerdi aşık olmuştum, mutluluğumu hiçbirşey bozamaz diyordum ama benim hikayem nefretin aşka dönüşmesiyle olmadı benim hikayem aşkın nefrete dönüşmesiyle oldu ve bu geri dönülmez bir şey. Şimdi odamdayım sabah oldu ve rüyamda yine onu gördüm benden yardım istiyordu. Bende arkamı dönüp gidiyordum her zamanki gibi. Bu rüyayı tam 2 yıldır görüyorum aynı rüya bi fark yok. Şimdi hala Antalya dayım hem nasıl mafya olunacağını öğrendim, hemde modacı olmak istiyordum ama işim gereği mücevher tasarım okumaya başladım, bu okul aslında babamın okuluymuş şirketindeki tasarımcıları burda yetiştiriyormuş dünyanın en iyi lerini bulup, bende fena sayılmam hatta bazı hocalar şaşırıyorlar. Geçen gün babama boşuna tasarımcı yetiştirmeyin kızınız doğuştan yetenekli demişler birazda abartmışlar. 20 yaşındayım ve okulum bu yaz bitecek. Öbür eğitimlerime gelirsek 2 yıl boyunca her gün eğitim aldım hemde hergün gerçekten bir ara ölüyorum sanmıştım sağolsun kemal hiçbir zmn yanımdan ayrılmadı hep destek oldu. Şimdi en iyi dövüşen adamımı bile alt edebiliyorum, tabi öncesinde birazcık dayak yemiş olabilirim. Size bir konu daha söyleyeyim 2 yıl içinde değişen her gün akşamları hastaneye gittim menekşenin yanına ve artık yüreyebiliyor, konuşabiliyor hatta aşık bile oldu fizik tedavi için yardıma  gelen doktorla aralarında harika bir. Uyum oldu bende artık ona eskiyi hatırlatmamak adına artık gitmiyorum gömüyorum onları kardeşi bir iki defa gel diye aradı ama işim olduğunu söyleyip, gitmedim. Şimdi siz birde yağızı merak ediyorsunuzdur. 2 yıl boyuncq hiö görmedim, çünkü Antalyaya ayak basması yasak istanbuldaki şirketin başında anca evraklarda birbirimiizin imzalarını görüyoruz o kadar. Ve ben bir bar işletiyorum sabahları şirkette, akşamları barda oluyorum. Kemalle birlikte hiç ayrılmadı sağolsun yanımdan. Bardan ve şirketten arkadaşlarıma oldu handan, aygül ve yeşim. Aslında hepsi barda çalışıyordu ama barda rahatsız edenlerin hakkından sadece handan geliyordu aygül ve yeşim biraz korkaklardı bende onları şirkete yerleştirdim. Handan barda baş görevli olarak çalışıyor en iyi arkadaşım ben eğitim alırken oda aldı. Bardaki korumam gibi bişey oldu.

ASYA:"hiracığım hadi güzelim kahvaltı hazır şirkete geç kalacaksın."

Evet duyduk zilin sesini onlar buradaki ailem gibi oldular. Annemi öyle çok özledim ki kokusuna, evladım deyişini herşeyi babam söz verdi okulum biter bitmez gidip herşeyi anlatacağım ona istediği hayatı yaşatacağım.

ASYA:" hira gelmiyorsan ben geleceğim ama artık"

KEMAL:"rahat bırak hirayı asya gelir şimdi"

BEN:"geliyorum asyacığım merak etme"
Hemen hazırlanıp aşşağıya indim, onlara benimle kahvaltı yapmalarını istedim şuan masada hep beraberiz evde görevli bulanlarla hepimiz, her kahvaltım kahkahalarla geçiyor ve ben sadece onlarla gülebiliyorum işim gereği ne olursa olsun dışarıda, şirkette, barda heryerde ciddi, hiç gülmeyen birisiyim.
KEMAL:"hadi asya çıkalım"
Ben:"tamadır çıkalım"
Şirkete gidiyorduk. Bugün yeni tasarımlara bakacaktık. Kemale tam yeni tasarımları istanbula gönderin babam baksın diyecektim telefonu çaldı. "alo, tamam o zaman çizimleri istanbula gönderin, biz öbür işi hallederiz."dedi bana bakarak. Meraklu gözlerle baktığıma eminim.
" hira depolarda sorun çıkmış mücevherlerimizi çalmak isteyen bir kaç adam yakalanmış, böyle durumlarla ben ilgileniyordum ama geçen gün bir kaç adamdan buraya hiç gelip sorun çözmüyor kız zaten napabilcek gibi söylemler duydum haddelerini bildirdim ama seni göresiye kadar bu söylemler devam edecek bence bugün onlara kim olduğunu göster. "dedi demek istediğini anladım eğitim alırken acımasız olmayı da eğitildim hatta bir gün kaçırılıp işkenceye uğradım, yani ben kaçıldığımı düşündüm halbuki oda eğitimmiş işkenceyi kendimde hissetmem içinmiş bir hafta yataktan kalkamadım yaralarımdan, sırtımda hala izleri var bazen sızlayan. Şoföre mekana dedi biraz tergin olmuştum ilk defa adamlarımın karşısına çıkacaktım ve belki de itibarımı bugün kazanacaktım onların arasında. Ben napacağımı düşünürken 50 dk içinde gelmiştik mekana. "hadi hira göster kendini ben hiçbirşeye karışamam" dedi. "Kemal üstümde elbise var bana evden hemen bişeyler getirt rahat olsun" dedim ve içeriye adım attım mekan dediğim yer yamuk yapan adamları dövdüğüm, işkencelere maruz bıraktığımız yer. Bir adam geldi karşımdan. "kemal bu kadın kim ne diye getirirsin yanındaki kadınları buraya" dedi. Kemal tam cevap vereveği sırada güneş gözlüğümü çıkardım. Ve "hoşbuldum islam, sen beni tanımazsın ben seni tanırım, şimdi seni ayağımın altına almadan götürün şu adamların yanına benide birazcık kan kusturalım" o kadar ciddi ve serttim ki adam anladı kim olduğumu. "kusura bakma abla bilemedim sen olsuğu arkadaki depoya aldık biz biraz konuşsunlar diye uğraştık ama konuşmadılar" dedi. "tamamdır bide biz konuşalım" dedim ve ilerlemeye başladım karşıma birden adam ordusu çıktı herkes bana bakıyor arkamdan bi ses işittim."oooo kim bu taş gibi hatun bugün eğlencemi var bize" dedi ve kahkaha attı, yanına gittim. "eceline susadın galiba sen ha, benim hakkım da nasıl böyle laubali konuşursun" dedim ve tokadı geçirdim. Ağzından kan geldi çünkü parmağımdaki yüzüğü iç tarafa çevirdim. Hemen ayaklarıma kapandı. "özür dilerim abla sen olduğunu bilemedim" dedi. "Şimdi herkes beni iyi dinlesin bir daha benzer bir olay olursa hepinizi ipe çizerim haberiniz olsun, duyduğuma göre arkamdan konuşanlar varmış eğer ben denk gelirsem veya duyarsam konuşanın dilini keserim. Sizin koyun güttüğünüz kadar benim çoban öldürmüşlüğüm var haberiniz olsun ayağınızı denk alın attırmayın tepemin tasını haddinizi bilin "dedim bağırarak herkes başını öne eğmişti ve hep bir ağızdan" emredersin abla "dediler. Arkamı döndüm. İlerideki kapıdan girdim ve karşımda sandalyeye bağlı ağzı burnu kanlar içinde iki adam. Biri beni görünce gülmeye başladı." ooo kadın getirmişler baksana eğlence düzenleyecekler sanırımm bize "dedi. Tam kemal konuşacağı sırada arkama döndüm. Biraz önceki adamların hepsi arkamda beni izliyorlar kemale doğru elimi kaldırıp sus işareti yaptım. Yüzüğümü içeriye çevirip geçirdim bir tokat kan türkü adam." şimdi anladım bu bahsi geçen ablamız hoşgeldin ablacım" dedi dalga geçer gibi kahkaha attı. İsimlerin arabada öğrenmiştim bunun adının eray olduğunu biliyordum. Önünde volta atarak konuşmaya başladım. "lakabım ne biliyormusun eray ben söyleyeyim black angel anlamı siyah melek bana neden böyle diyorlar biliyormusun çünkü bir kez sinir oldummu can alırım azrail gibi affetmem. Anladın mı şimdi konuş bakalım kimin adamısın" dedim. "kimsenin adamı değiliz öldüründe kurtulalım" dedi. "aaaa çok ayıp eray hiç öldürürmüyüz daha iyi planlarım var."

........