MAFYATORİÇE

18.Bölüm

Ruhumun ölüşene rağmen, hala nefes aldığım için özür dilerim.

HİRANIN AĞZINDAN
Uyanmıştım dışarıya baktığımda yağmur yağmuyordu heyecanla kayahanı uyandırdım.
"kayaahan hadi uyan yağmur dinmiş güneş çıkmış gidelim buradan" diyerek kaldırmaya çalıştım o sırada kolumdan ansızın asılıp beni altına aldı. Şaşırmış şekilde gözlerimi irileştirerek baktım o sıra bir kahkaha atıp
"kusura bakma hira birden kaldırmaya çalışınca refleks olarak oldu" dedi ve bıraktı. beni bırakır bırakmaz kalk artık gidelim handanıda alalım hadi hadi dedim koşarak hızlı bir şekilde eșofman takımlarını çıkarıp elbisemi giydim. Dışarıya öbür kulübeye koştum. "handannnn handannn  borannnnn hadi gidiyoruz çıkın" dedim 2 dk sonra çıktılar ama el ele "handan what dedin gülüm" dedim ellerini göstererek handan mahcup bir şekilde yüzüne yere eğip konuştu. "şey hira biz birbirimizi tanımaya karar verdik yani birbirimizden ilk görüşte hoşlandık" yanıma kayahanda gelmişti ve oda ben kadar şaşkın gibiydi neyse o zaman sonra konuşuruz unutma bizi şuan çok büyük bir sınav bekliyor ne diyeceğim babama. O sırada kayahan konuştu. "eee madem bunlar sevgili olmuş o zaman babana doğruyu söyleyeceksin yani yalanla doğru bende senin sevgilin olacağım ve birlikte ufak bir kaçamak yaptık diyeceksin yapcak bişey yok yada sokak yarışlarını itiraf edip bir daha yarışmayacaksın" dedi başka çaremiz yoktu mecburen "tamam babam çok kızacak ama yarışlardan vazgeçemem zaten bizi ayırmak ister o zaman ayrıldık diyiveririm"
"tamamdır" hadi gidelim geldiğimiz yolu yürümeye başladık hanla boran önümüzde kol kola gidiyorlardı ve çok güzel görünüyorlardı. Neyse giderken kaya "hira sence de bu elbise biraz kısa değilmi" dedi gayet düz bir suratla niye böyle birşey dedi anlamadım ve "yooo gayet iyi daha kısa giydiğimde oluyor" dedim o sırada bana döndü ve göz göze geldik önüme döndüm. Sevgili rolu oynarken böyle giyinme dedi. Giyerim çünkü giysilerime kimseye karıştırmayacağımı herkes bilir kayahan sende rahat ol ben herkese hadlerini bildirebilicek bir kadınım dedim. O sıra da farkındayım "hayatta gördüğüm en güçlü kadınsın" dedi gülümsedim. Arabanın yanına gelince köprüye gerek duymadan karşıya geçtik çünkü yağmur dinince akarsu çok azalmış. Sonra zaten ana yola çıkınca telefonlarımız çekmeye başladı. Kayahan adamlarına aradı 2 araba istedi. Beklemeye başladık o sırada gözüm handana takıldı. "ilk defa bu kadar güzel güldüğünü görüyorum kaya umarım boran onu üzmez"
"merak etme o geceden beri handanı arıyor ona görür görmez aşık olmuş evleneceğim bu kızla diye dolaşıyordu günlerdir onu üzmez boran zaten öyle biri değil kadına önem verir merak etme yani." dedi sustum handan mutlu olamayı hakediyor fazlasıyla. Arabalar gelmişti ben kayahanla handan borana bindi bizim otele sürmeye başladılar. Otelin önüne gelince fazlaca kalabalık vardı ve hepsi tanıştığım adamlardı yavaşça indik arabalardan biri beni görünce bağırdı ablamız geldi diye tam o sırada kalabalığı yarıp gelen onu gördüm yağızı ne yapacağımı bilemedim bana nerdesin sen ne kadar aradık seni diye  bağırdı. O sırada kayahan bağırma sevgilime. Dedi sevgilinle miydin deyip elini kaldırıp tam bana vuracağı sırada kayahan yumruğu geçirdi ona ve benim olana dokunamazsın lan sen diye bağırdı tüm adamlar bize bakarken babamın sesini duydum. "bu kadar yeter durun kızım ve kaya benimle gelin sende hemen uçağa binip git burdan oğlum yağız" dedi. İlk önce şaşırdım kayahanı nerden tanıyordu birlikte otele girdik. "nerdeydin kızım kayahan mı zorladı seni"
"hayır baba ben kayahanla gittim biz sevgiliyiz" der demez babam kahkahayı patlatarak "sonunda be kızım sonunda böyle düzgün bir adamı nerden buldun kaya oğlum nasılsın"
"iyiyim faruk amca sen"
"çok iyiyim" dedi ve. Yine güldü bende kayahana dönüp babamın duymayacağı şekilde
"neden babamın seni sevdiğini söylemedin ha nolacak şimdi"
"bişey olmaz birşeyler daha düşünürüz"
"faruk amca aslında gelecektik ama ormanda mahsur kaldık sizede haber veremedim kusura" tamam evladım sorun yok. Dedi babama şaşırıyordum nasıl bu kadar rahattı. Neyse müsaade isteyip odama doğru çıktım banyo yapmam lazımdı. Odaya girince direk duşa girdim. Yarım saate yakın suyun altında kaldım herşeyi düşündüm bana dediği cümleleri hepsini neden böyle iyi hissediyorum yanınada nedem şimdi o yokken kimsesiz gibi hissediyorum duştan çıkar çıkmaz telefonuma aldım elime gelen aramalara mesajlara bildirimlere bakarken çok vakit harcamışım handana babam ayrı odaya almış dinlenin diye. Neyse giyindim ve akşam yemeği için aşşağıya indim siyah kalem dizlerimin 5 karış üstü bir elbise giydim babam bekliyor diye acelece çıktım. Aşşağıya indiğim zaman masayı görünce şok oldum kayahan boraan handan ve babam oturup sohbet ediyorlardı ama ben kayahanın gittiğini düşünmüştüm.
Ben kendi kendime konuşurken babamın sesini duydum.
"gel kızım bizde seni bekliyorduk"
"iyi akşamlar" diyerek masaya ilerlemeye başladım. Kayahan önce beni baştan aşşağı süzdü sonra kaşları belli belirsiz çatıldı ve boş olan kayahanla babamın arasına oturdum.
"niye burdasınız gitmediniz"
"kızım kayayı bu gece burda misafir etmek istedik kaldıkları otelden buraya getittirdik eşyaları ben bu gece dönüyorum ama siz 2 gün daha kalacaksınız yani giderken öyle demiştiniz artık rahatım kayahan ve boranla birlikte her yere gidebilirsiniz" o sıra yediğim lokma boğazımda kaldı arkamdan kayahan yavaşça vurdu.
" yok baba onlarında işleri var"
"önemli değil hayatım biz siz den bir kaç gün önce gelince işlerimi hallettik merak etme faruk amca yanından hiç ayrilmicam adamların da söylerler zaten"
"elbdette evlat" dedi ve yemeğe devam ettiler. Hep birlikte geceye kadar sohbet ettik sanırım hayatımda geçirdiğim en güzel akşamdı babamı da yolcu edip odalarımıza çıktık kayayla odalarımız yan yanaydı iyi geceler dileyip odama girdim üstümü değiştirip uyumaya çalıştım. Ama olmuyordu uykum bir türlü gelmiyordu çok huzursuzdum yerimde balkona çıktım. Derin bir nefes çektim içime saat kimbilir gecenin kaçı.
"uyku tutmadımı" sesle irkilip kayahanın odasının terasına baktım oda oradaydı.
" hayır ya senin"
"benimde ben buraya çıkalı saatler oldu ve ben sanırım sorunu anladım"
"öylemi ne peki sorun"
" sensin muhtemelen, senin için de benim muhtemelen"
"nasıl yani" dedim şaşkınlıkla terastan benim balkonuma atladı ve yanıma geldi şaşırmıştım belimden tutup kendine çekip kafasını boyum girintime koyup "biliyordum uykumun aradığı şey senin kokun" dedi. Kalbim öyle bir atıyorduki engel olamıyordum kayahan duyacak diye ödüm kopuyordu o öyle deyince bende ona yaklaşıp kafamı koydum boynuna ve derin bir nefes aldım içimle resmen huzurla dolmuştu ve bu yanlıştı olamazdı kalbim iyileşmemişti ve ben bir yarayı daha kaldıramam.
"bu gece yine birlikte uyuyalım hira ve yarın bir çözüm bulalım"
"tamam" dedim ve elinden tutup odaya doğru götürdüm ilk önce ben yatıp sonra yatmasını bekledim yatınca birbirimize sarıldık kokusu nasıl yeni yağmur yağmış ve toprak hafif ıslanınca müthiş kokar ya işte o kokunun yanında birde denizin kokusunu düşünün içinizi ferahlatan öyle bir kokuydu işte öyle huzurla kokan. Yavaşça gözlerim kapanıyordu huzurla belkide en son gecemdi huzurla gözlerimi yumduğum.......