Dicle apartmandan çıktı.Bavulunu sürükleye sürükleye Fırat'ın arabasına doğru ilerledi.Fırat arabadan indi ve Dicle'nin elinden bavulunu alıp bagaja yerleştirdi.Dicle ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Fırat da arabaya bindikten sonra oradan uzaklaştılar.
Fazıl Bey camın önünde durmuş onların gidişini izliyordu.Elini cebinden çıkardı ve dolan gözlerini sildi.
Feride Hanım hüngür hüngür ağlıyordu.Feride Hanım:
"Niye gitmesine engel olmadın?Kızının mutlu olacağını mı sanıyorsun sen?Dicle orada yapamaz!Sevdiği adam için her şeye katlanır ama günün birinde yine kapımızı çalar...O zaman da sen kızının yüzüne bakmayacak mısın?",dedi.Fazıl Bey:
"Bakmayacam!O yerlerde sürünecek,başı derde sıkıştığında da benim yanıma gelmesi için yüzü olması lazım!Gurur lazım!.Ama artık iş işten geçti.O bize nasıl davranıyorsa bundan sonra da aynı muameleye maruz kalacak!",dedi.
Fazıl Bey camın önünden ayrıldı ve kanepeye oturdu.Yüzünü kapattı ve derin nefes aldı.Onu evine döndürmek için bir çare arıyordu ama bulamıyordu.Feride Hanım'a baktı.Feride Hanım'ın şimdiden gözleri şişmişti.Tek çocuklarıydı.O da bir adam uğruna onları terketti.Elzem kahvaltı yapmadı.Odasında aynanın karşına geçmiş saçlarını tarıyordu.Saçları bu yaşta yavaş yavaş beyazlamaya başlamıştı.Üzüntüden,kederinden...Fırat'ı kafasına çok takıyordu.Kapı çalındı Elzem 'Gir!',dedi.
Şilan gülümseyerek elindeki tepsi ile içeri girdi.Elzem de ona karşı gülümsedi.Bu konakta onu en çok düşünen kişi o idi.Elzem sandalyeden kalkıp Şilan'ın yanına geldi.Şilan:
"Sen kahvaltıya gelmezsen kahvaltı senin ayağına gelir.",dedi gülümseyerek.Elzem ona sarıldı.Şilan:
"Bak sana pastırmalı yumurta da yaptım.Sen seversin...",dedi.Elzem:
"Sağ ol kuzum.Sen de olmasan bu konakta beni düşünen kimse olmaz.",dedi.
İkisi de yatağın üstüne oturdu.Şilan:
"Anlat bakalım...",dedi.Elzem sorarcasına baktı:
"Neyi anlatayım yengecim?",diye sordu.Şilan:
"Abim ile aranızdaki o boşanma konuşmasını",dedi.
Elzem'in o gülümsemesi yüzünden gitmişti.Elzem:
"Yok öyle bir şey yengecim.Nereden çıkarisin bunu?",dedi korkuyla.Şilan:
"Yenge...Benden kaçamazsın.O gün anamla konuştuklarınızı duydum.Sen de bana olayları detaylı bir şekilde anlat.Ben kimseye söylemem merak etme.",dedi.Elzem olayları anlatmak istemiyordu.Ama Şilan daha fazla ısrar edince daha anlattı:
"Her gelişinde bana 'Ben boşanmak istim,bu evlilik yürimi',falan daha sonra da ben dedim ki 'Öyle bir şey olmayacak.',dedim.Böyle saçmalık mı olur Allah aşkına.O söyledi diye hemen boşanacak mıyız?İki aşiret düşman mı olsun,kan mı çıksın illaki!?Abim de zaten yakında hapisten çıkacak.Hele bu konuyu öğrenirse var ya abini yaşatmaz!",dedi.Şilan:
"Ne zaman sana söyledi abim bunları sana?İlk konu ne zaman açıldı?",diye sordu.Elzem:
"Eylül'ün başında söyledi.Her gelişinde daha da fazla ısrar edidi...Bak ben sana diyeyim,Fırat bizden bir şey sakli.Yakında kokusu ortaya çıkar ama tedbirli olmakta fayda var.",dedi kuşkuyla.Şilan:
"Ne tedbiri yenge?Abim ne yapabilir ki?",dedi. Elzem:
"Bu son zamanlarda böyle boşanma konularını iki de bir açıp duri...Ne malum hayatında başka bir kadının olmadığı...Tabi o da bizim imam nikahına güvenerek başka bir kadına resmi nikah kıymış olamaz mı?Eğer böyle bir şey olursa,yemin ederim ki canıma kıyarım!",dedi ağlayarak.
Şilan Elzem'in kafasını kendi göğsüne yaslayarak:
"Şşşş...yenge.O nasıl laf.Abim öyle bir şey yapmaz.Sen içini ferah tut.",dedi.
Şilan'ın Elzem'i böyle teselli etmesi Elzem'i iyi hissettirmişti.Elzem göz yaşlarını sildi ve doğruldu.Ekmeğini bölerek kahvaltısına başladı.Dicle kafasını arabanın camına yaslamış,annesini ve babasını düşünüyordu.Acaba hata mı yapmıştı?Böyle bir şeyi de yapmasaydı babası da onu istemediği biriyle evlendirecekti.Kendisince doğru bir şey yaptığını düşündü.Fırat:
"Heyecanlı mısın?",dedi.Dicle iç çekerek:
"Biraz...Ailen bu duruma karşı çıkmazlar de mi?",dedi.
Fırat anlamamışçasına:
"Nasıl yani?",diye sordu.Dicle:
"Yani sizin adetlerinizde bir erkek kadını 'Bu benim eşim' dediğiniz zaman karşı çıkıyorlar mı?",diye sordu.Fırat:
"Senin o güzelliğini gördükleri zaman karşı çıkacaklarını düşinmim...",dedi.
Dicle bu iltifatı duyunca gülümsedi ve Fırat'ın elini sımsıkı tuttu.Hamza ile Kendal ağa şirketteki dosyaları inceliyorlardı.Hamza:
"Rusya'ya olan borcumuzu git gide kapatıyoruz.Allah'a şükür bu sene bol ürün elde edersek borcumuzun yüzde otuz'unu kapatmış olacaz.Yani neredeyse iki yüz bin dolar.",dedi.Kendal ağa:
"İnşallah oğlum.Inşallah bir sorun çıkmaz ya da zer zebil olmaz inşallah.",dedi.
O sırada Fırat Kendal ağayı arıyordu.Kendal ağa telefonunu cebinden çıkardı ve açtı:
"Efendim oğlum?",dedi.Fırat:
"Napisin baba?",dedi.Kendal ağa:
"İyi oğlum...Hamza ile şirketteyiz.Bir şey mi oldu?",dedi.Fırat:
"Yok bir şey olmadı.Birazdan Halfeti'ye varacaz.Konağa geçecez birazdan.",dedi.Kendal ağa:
"Tamam oğlum...",dedi ve telefonu kapattı.
Kendal ağa telefonu kapattıktan sonra gözlerini kuşkuyla cama çevirdi ve dışarı baktı.İçinden:
"Varacaz...Geçecez...Kim var ki bunun yanında?Düşündüğüm şey mi yoksa?",diye birden kuşkuya kapıldı.Bu hissiyatı Hamza anlamamıştı.Hala dosyalara bakıyor,gereken yerlere imza atıyordu.Hamza babasına bakmayarak:
"Abim ne diyi baba?",diye sordu.Kendal ağa:
"Birazdan Halfeti'ye varacakmış.",dedi.Hamza:
"Tamam.Şurayı da imzalayayım çıkarız sonra.",dedi.
* * *Kendal ağa bütün konak ahalisine haber vermişti.Herkes konağın avlusunda Fırat'ı bekliyordu.Aralarında en heyecanlı olan kişi Elzem idi.
Gülümseyerek konağın kapısına bakıyordu.Heyecandan parmaklarını kıtlatıyordu.
Konağın kapısı yavaşça açıldı.Elzem'in kalbi daha hızlı çarpıyordu.Dicle ve Fırat el ele konağın avlusuna geldiler.Elzem'in yüzü birden asıldı.Ellerini birden saldı.Ağzı yarı açık bir şekilde Fırat'a bakıyordu.Fırat da onun gözlerine sert bir şekilde bakıyordu.Fırat:
"Tanıştırayım baba!...Yeni gelinin!",dedi ve konakta büyük bir sessizlik oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİCLE VE FIRAT #WATTY2020 (TAMAMLANDI)
No Ficción06/02/2019 - 21/12/2019 Dipsiz bir kuyunun içine düşmek nasıl bir durum? Çırpınarak kurtulmaya çalışmak nasıl bir durum sizce? Kurtulmaya çalışırken daha da batmak nasıl bir durum? Fırat da bu kuyunun içine düştü ama bir daha çıkamadı. Batdıkça d...