"o zaman kurallar ne?"
"oğlanlarla öpüşmüyorum."
"tamam, o zaman ilk kural: ari'yi öpmeye çalışmak yok."
"evet, bu ilk kural."
"benim de senin için bir kuralım var."
"peki, adil."
"dante'den kaçmak yok."
"bu ne demek?"
"bence ne demek biliyorsun. bir gün birisi sana gelip şey diyecek: 'o ibneyle niye takılıyorsun ki?' eğer arkadaşım olarak yanımda durmayacaksan, ari, bunu yapamayacaksan, o zaman en iyisi bence... yani bu beni öldürür. eğer sen gidip de şey yaparsan ölürüm..."
"yani sadakat meselesi."
"evet."
güldüm. "benim kuralım daha zormuş."
o da güldü.
omzuma dokundu... sonra gülümsedi. "hiç de bile! senin kuralın daha zormuş! siktir. tek yapman gereken, şimdiye dek tanıdığın en müthiş insana sırtını dönmemek ki çıplak ayakla parkta yürümekten farkı yok. oysa benim evrenin en harika erkeğini öpmekten kendimi alıkoymam gerekiyor ki bu közlerin üstünde çıplak ayakla yürümek gibi bir şey."
"çıplak ayak olayın hala devam ediyor bakıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aristo ve dante evrenin sırlarını keşfediyor
Ficción Generalgençlik insanın kendini keşfetmeye başladığı, büyülü bir çağdır.