Peki ya sen?
Hâlâ bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hiç duymayan birine,
Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
Peki ya umut?
Umut, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız...
(Bir insanın kaderide hayatıda b...
Sabah yüzüme dokunup gülme sesleriyle uyandım. Bir an kendimi 5 çocukla ortada kalmış gibi hissetmedim değil yani. Sonra dün akşam olanlar aklıma gelince rahatladım. Gözlerimi açınca bir adet gülen bir kerem gördüm. "Seni yerim bebek." Yanaklarını öpüp gıdıklamaya başladım. Odada kahkahaları dolarken ilk defa bu kadar huzurluydum. Daha fazla gıdıklamadan Kerem i kucakladım "Hadi bakalım elimizi yüzümüzü yıkkayalım sonra yemek yicez." Kafasını aşağı yukarı sallayıp şirinlik yapmaya başladı. Yanaklarını sulu sulu öpücükler bırakıp. Banyoya geçtim. Önce Kerem 'in yüzünü yıkkadım sonra kendi yüźumu yıkkadım. Ardından Keremin elinden tutup mutfağa götürdüm. Mutfağa geçince merti sandalyeye oturtup hemen bi yemek hazırlamaya başladım. Yumurtalı menemen güzel olurdu. Biberi domatesi soğanı doğrayıp. Yemeği yapmaya başladım. Bu sırada çayı demledim. Sonunda menemen olmuştu tavayı ortaya koyup iki bardak çıkardım Kerem inkini biraz su koyup ılık yaptım. Ekmekleride koyunca tam olmuştu. Bende Keremin yanına oturup ona döndüm." Yedirmemi istermisin canım." Melül melül bakıp "çatal yokmu?" alayla "menemen bu çatallamı yenilir. Hem benim yanımda elinle yemek yiyebilirsin. Abinin böyle bir şeye izin vermediğini tahmin edebiliyorum." Gözleri kocaman oldu "vallaha mı?" Deyip menemen yemeye başladı. Bende onunla yemeye başladım. Doyduktan sonra ikimizde aynı anda geriye yaslanıp karnımızı ovuşturduk. ""Ne yedim bee"" yan tarafa döndüğümde Kerem de bana bakıyordu aynı benim gibi "ya seni yerim." Yanaklarını öpüp ayağı kalktım. "Hadi paşam abine gidiyoruz." "Oleyy" diye bağırıp odama koştu bende onun peşinden gidip içeri girdim. Ona baktığımda durmuş ağzı açık manzaraya bakıyordu." Çokmu beğendin? İstersen daha yakından bakabilirsin ama önce üstünü değiştirelim." Ellerini çırpıp oleyy diye bağırdı. Dolaptan siyah kot beyaz tşört çıkardım onun için altına beyaz ayakkabı siyah deri ceket giydirdim saçlarınıda tarayınca çook yakışıklı olmuştu. Elimle onay işareti yapıp göz kırptım. Oda ellerini saçlarından geçirip çapkınca göz kırptı. Burnunu kıstırıp "ne kadar yakışıklı olun yav" kıkırdadı. "Dimi prenses sana layık olmaya çalışıyorum." "O zaman küçük prensim siz beni burda oturarak bekleyin. Ben üstümü giyinip geliyorum." Kafasını aşağı yukarı sallayıp yatağa oturdu. Bende üstümü giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayakkabı olarakta
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.