Mutluluk İçinde Saklı..

Düşünebilmek..

Hayat bize kendimiz olma şansını tanımaz, hayat bizimdir ama kontrol kaderin elindedir. İnsanlar farklı bakış açılarını sahiptirler. Örnek verecek olursak beyaz masanın üzerine güzel bir elma koyunuz. Bu elmanın karşısına 1 adet ise sandalye, bu sandalyeye kimi koyarsanız koyun her zaman düşünce değişir. Herhangi bir insan bu elmaya yeme gözünde bakar. Çünkü elma bir meyvedir ve yenmek için vardır. Bu olayı bir kere daha tekrarlayalım. Tekrar bir insan koyalım bu  insan elmaya sanat gözünde bakar. Elmanın hayata bıraktığı etki sanatçının hayatına da yansıyacaktır. Elmanın  pürüzsüz yüzeyi, kendine has rengi, kendisine has kokusu ve parlaklığı sanatçıda farklı bakış açıları a yol açacaktır. Son bir insan daha koyalım, bu insan elmaya aşk gözünde bakar. Elmanın bir yarısında kendisini diğer yarısında ruh eşini görür. Aşıktır ve çok sevmeyi öğrenmiştir çünkü. Herşey hayal ettiğimiz gibi gitmesede istediğimiz zaman mutlu olabiliriz. Az önce de söylediğim gibi hayat bizimdir ama kontrol kaderin elindedir. Siz de düşüncelerinizle kendinizi yormayın serbest bırakın. Kimseye muhtaç olmadığınızı kimsenin sizin hakkınızda kötü düşüncelere sahip olmadıklarını anlayın. Kimseyi dış görünüşüyle yargılayamaz değil mi? Dışarıdan iyi gibi görünen biri aslında çok kötümser biri olabilir veya dışarıdan kötü (kaba) gibi duran biri aslında iyimser biridir. Eğer şuan yazdığım yazıyı okuyorsanız kendinizle baş başa kalabileceği iz bir odada düşüncelerinizle yüzleşin. Korkmayın. Kaçmayın. Hayatınızı olumsuz yönde etkileyen herşeyi büyük harflerle tek kelime olmak şartıyla beyaz bir kağıda yazın ve hepsini önünüze dizin. Sizi kötü yapan herşey karşınızda bulunsun ve her bir kağıdın arkasına bu kelimeyle alakalı kısa bir cümle yazın. Bu cümle size kalmış. Bilin ki düşünmek asla kendinizi küçük düşürmez. Son olarak bu konulara fazla kafa yormayın herşey zamanla hallolur. Sizde benim herkes gibi düşündüğümü zamana bıraktığımı söyleyebilir ve benim hakkımda kötü yorum yapabilirsiniz, bu konuda kimseyi yargılayamam insanlar herşey den önce kendi düşüncelerine sahip çıkmalıdır. Herşey kadere bağlıdır ya hani, ya seviliriz yada sevilmeyiz veya ya doğarız yada ölürüz. Biz sadece görür, duayr ve yaşarız. Kimsenin bizim hakkımızda gerçek bilgilere ihtiyacı yoktur. Tabii tırlatmış bir psikopat olmazsak.  ;D
Herşey kendimiz olmmızla alakalıdır. İnsanlar kendi dünyalarını kurabilir ve yönetebilirler. Tabiki de herşey bununla sınırlı değildir. Kurulan hayatın bir kısmı bizlere bir kısmı kendisine (kader'e) aittir. Aslında hayat bir çınar ağacı gibidir. Bu hayatta ki önceliği tohumdurhayatı tanımaya adapte olmaya çalışır kısa sürede büyür ve önceliği fidan olmaktır. Artık hayatın en güzel evresindedir adapte olmuştur ve daha fazla büyümeye ihtiyaç duyar. Son olarak çok güzel, yemyeşil bir çınar. Bu çınar ortama adapte olmuş, en güzel evresini yaşamış, bilgeleşmiş ve hayatı tanımıştır. Artık bu hayatta bir yere sahiptir. Sözün özüne gelicek olursak;
Biz çocukken, tohum.
Gençken, fidan.
Bireyken, çınar oluruz.
Biz bireyler çınarken yeni tohumlar medyadan getiririz. Bu akım bu şekilde devam eder, sürekli bu olayların uçları insanları dize getirir. Herşeyi öğrenmiş olan bireyler, biz öğrendiklerini yeni yeni varsayarken kendileri bu hayattan uçup giderler. Yeniden tohum olmaya, yeniden fidaan olmaya ve yeniden çınar olmaya giderler. Arkalarında  acı, iz ve göz yaşı bırakarak..

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Kararsız kaldığınız her konuda size yardıcı olabilir düşüncelerinizi dize getirebiliriz.

Yazdığım yazı ile alakalı bilgi ve görüşlerinizi bekliyor olucam..

;D.       :D