4. Bölüm

11.6K 587 60
                                    

Yaşadığım şokla bir an hiç kıpırdamadan durdum.Açelya’nın hıçkırmasını duyunca irkilip,ayağa kalktım.

Sesi o kadar kötü geliyordu ki…yüzümü acıyla buruşturdum.

Açelya bana asla kolay kolay abla demezdi.Dediğinde ya başı dertte olurdu,ya da bir şey isterdi.Şimdi ki abla diyişi,kesinle başının çok büyük dertte olduğuna işaretti.

Dolabın içine tıkıştırdığım kot pantolonumu çıkartıp,ayağıma geçirdim. “Kim ablacım,nerdesin?”

Koştuğu nefes nefese olmasından ve esen rüzgarın sesinden anlamıştım. “Bilmiyorum…”

Ağlamaya başlayınca,benimde gözlerim dolmuştu.Soğukkanlı olmaya çalışarak telefonu hoparlörlere alıp,üstüme siyah ,kapşonlu sweatshirt geçirdim.

“Abla sarhoşlar,bana tecavüz etmeye kalktılar.Kaçtım ellerinden peşimden geliyorlar.”

“Çığlık at.Birileri duyar.” Dedim çözüm yolu aramaya çalışırken.

“Bu sokakta herkes kendi aleminde,kimse kurtarmaz beni!” Açelya’nın ağlaması şiddetlenince,gözlerimi kapattım.

Bugün ki atkımı takıp,telefonu hoparlörlerden alıp,çekmeceden bir miktar para aldım. “Açelya beni iyi dinle.Son hız koş ablacım.Sakın durma.İyi bir koşucu olduğunu biliyorum,onları görmediğin anda kendini bir apartmanın içine at,anladın mı?Sakın sesini çıkartma ve telefonun sessizde olsun.Şarjın var,değil mi?”

Dışarıda koşmaya başlarken,annemlerin uyuduğu için şükrettim. “Çok az.”

“Açelya.” Diye sinirle tısladım.Bende koşmaya devam ederken,taksi geçmesini bekliyordum ama bir türlü geçmiyordu işte!

“Abla korkuyorum.” Hala koştuğunu anlayabiliyordum.

“Peşindeler mi?”  dedim sesimi ifadesiz tutmaya çalışarak. “Polisi arayacağım.”

“Evet,ama mesafeyi açtım baya.” Dedi Açelya. “Polisi arama,gelmezler.Hem eğer kurtulursam benim başım belaya girer.Abla,lütfen bir şeyler yap.Korkuyorum…”

“Sakın korkma,geliyorum tamam mı?Şimdi telefonu kapatacağım,aradığımda bil ki,yakınlardayım.Çevrene iyi bakmaya çalış,geldiğimde yolu tarif edeceksin.Kapattığım gibi tüm gücünle koş ve sakın ağlama.”

“Ta-tamam.” Telefonu kapatıp,alt dudağımı ısırdım.Taksinin geleceği yoktu!

Telefondan İlker’in numarasını bulup,aradım.Bir yandan koşmaya devam ediyordum.Uykulu bir ses telefonu açtığında,saatin kaç olduğundan bir haber olduğumu o an anladım.

“İlker,sıçacağım ağzına!Nerdesin sen!” diye son gücümle bağırdım.

“Ne oluyor ya?” Sinirimi kontrol altına almaya çalışıp,-ki mümkün değildi.- koşmaya devam ettim.

“Açelya’yı sana emanet ettim piç herif!Açelya’nın başı dertte ve sen uyuyorsun,öyle mi?” Kendimi zorlayıp,daha hızlı koşmaya başladım. “Açelya’nın peşinde sarhoş adamlar var.Eğer ona bir şeyler yaparlarsa,yemin ederim İlker,yemin ederim seni gebertirim.”

Soğuk hava boğazlarıma işlemiş,nefes almamı zorlaştırıyordu.Telefondan dolayı da hızlı koşamıyordum üstelik.

“Ne!” diye gürledi İlker. “Ne olmuş ona,hemen geliyorum nerede?”

“Bana barın yerini söyle.” Dedim kendimi frenleyip.Tek elimi dizime koyup,nefes almaya çalıştım.İlker bana yeri söylerken,o sokaklarda yakışıklı erkek olduğu için Tuğçe’nin beni sürüklemesine şükrettim.

Gizemli AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin