Ssls & 13

3.7K 304 5
                                    

1 hafta geçmişti seanstan sonra. Lisa, 1 haftadır okula gitmiyordu. Ama bu seans gerçekten de bir şeyleri düşünmeye sürüklemişti.

Ne kadar değiştiğini sansa da, içinde hep bir tarafı Jungkook'a güvenmek istiyordu.

Her dakika adamın dedikleri geliyordu aklına,

Lalisa, bu belki duymak isteyeceğin son şey ama, sadece Jungkook'la zaman geçirmelisin.

Tavmalarına en iyi gelecek şey bu çünkü.

Kaybedecek neyim var ki, diye düşündü Lisa, çantasını sırtına alırken.

Hızla evden çıktı ve arabaya bindi. Kısa bir süre sonra okulun karşısında buldu kendini. Derin bir nefes aldı ve binaya girdi.

Sınıfa girmesiyle Jennie ve Jisoo hemen yanına koştular Lisa'nın.

"Lisa neredeydin, çok merak ettik seni. Niye telefonlara cevap vermedin ?", dedi Jennie merakla.

"Rahat bırak kızı Jennie, belli ki iyi işte.", dedi Jisoo, anlayışla.

İşte Lisa'nın duymak istediği şey de buydu.

"Merak etmeyin kızlar, iyiyim. Neyse benim bir işim var." Dedi aradan camdan dışarı bakarken.

Sınıftan çıktı ve merdivenlerden aşağı indi. Camdan, Jungkook ve arkadaşlarını basketbol oynarken gördüğü yere gitti.

Vardığında bir kenara oturdu ve hırsla basketbol oynayan Jungkook'u izledi.

Çocukluğundan beri çok hırslıydı Jungkook. Lisa onu bir oyunda yendiği zaman hep oyunda bir hile olduğunu söyler ya da acemi şansı derdi.

Belki yarım saat orada oturup Jungkook'u izledi Lisa.

Sanki eskiden Jungkook'un basketbol antrenmanlarına gelip tezahürat yaptığı zamanlardaki gibiydi.

Yavaşça ayağa kalktı ve üstünü düzeltip seslendi utanç ve kaygıyla "Jungkook !".

Lisa'nın sesini duyan Jungkook, heyecanla arkasını döndü. Koşarak Lisa'nın yanına geldi nefes nefese. Karmaşık kelimeleriyle yöneltti sorusunu Lisa.

"Ş-şey, bu akşam bir yerlere falan veya işte gidelim mi dışarı?"

She Smells Like Sugar & Lizkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin