Bazı insanları, affedemeyecek kadar çok seversiniz. Ona verdiğiniz değer arttıkça, o kişi sizin hayatınızda bir yer alır. Ve eğer bu kişi bir hata yaparsa, bu çok tehlikelidir ki derin yaralar bırakır.
Lisa, karşısındaki çocukluğuna baktı. Büyümüştü, çok yakışıklı bir çocuk olmuştu. Yüzü hiç değişmemişti, her zamanki gibiydi.
Lisa, düşüncelerden arındı ve kolunu çekti, hızlı adımlarla sınıftan çıktı.
Arkasında bıraktığı bir takım şaşkın çocuk, yaptıklarından pişman iki arkadaş ve Lisa'ya yaptıklarından habersiz Jungkook, Lisa'nın kapıyı çarpmasıyla irkildiler.
Jungkook, Lisa'nın peşinden gitmek için kapıya yöneldi fakat bir ses onu durdurdu;
"Ne yaptığını sanıyorsun?"
Jungkook şaşkınlıkla karşısındaki genç kıza baktı.
"Lisa'nın peşinden gideceğim."
"Ne diyeceksin, Lisa, bunca yıl bir korkaktan falraız bir şekilde senden kaçtım, şimdi de hiç bir şey olmamış gibi konuşalım mı ?"
"Ne saçmalıyorsun ?", dedi oğlan, bunca yaşananın ardından komik kaçacak bir şekilde.
"Gerçekten haberin olmadı mı ?"
"Neyden haberim olmadı mı, Lisa, beni kendi görmezden geldi, saçma sapan bir kavga yüzünden, onca yıllık dostluğumuzu, bir gecede unuttu."
Jennie histerik bir şekilde güldü, "Lisa, sen o gece saçma sapan bir kız yüzünden Lisa'yla kavga ettiğinde, eve gitti. Eve gittiğinde ise babası vurulmuş, kanlar içinde yerde yığılıydı. Babası 3 ay komada kaldı. Lisa ise, bu dönemde senin yanına geldiğinde, Lisa'yı o kız ile görmezden geldin. Bir hayaletmiş gibi davrandın. Onca yıllık dost, Lisa'nın acılarını derinleştirmekten başka hiç bir işe yaramadı.
Şimdi Lisa, yaşayan bir ölü olduğunu söylüyor. O günden beri ne yüzü güldü, ne de bir şey."
Jungkook, anlatılanları kanı donmuş dinliyordu, hikayenin gerçek tarafı bu olamazdı. Ya da olmamalıydı.
"Şimdi Jungkook, senden tek isteğim, Lisa'dan uzak dur. O hiç iyi değil, ve ona en son sen iyi gelirsin. Lütfen, eğer bunca şeyden sonra bir şeyleri düzeltmek istiyorsan, en doğrusu bu."
Duydukları üzerine Jungkook, o gün orada o kadar göz yaşı dökmüştü ki.
Fakat bu, Lisa'nınkilerin yanında, bir hiçti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She Smells Like Sugar & Lizkook
Fanfic𝓬𝓱𝓪𝓸𝓽𝓲𝓬 [tamamlandı] Lalisa ayağa kalktı ve çöpe doğru ilerledi. Jungkook'un yüzüne bakmadan konuşmaya başladı. "Gülümsememi yok eden de sensin," Yavaşça gazoz şişesini çöpe attı ve çantasını yerden aldı. "Tekrar gülümse diyen de."
