Bölüm 1

36 12 8
                                    

*Hayatınız kötü bir yola girmişse unutmayın, direksiyondaki sizsiniz.

Herkesin vardır bir hayali bazen kabul olacağını bildiğin bazense boşuna ümidini kesip gerçek olmasa bile güzel diyebileceğiniz hayaller benim de var bir hayalim

Zaman ne çabuk geçiyordu. Önceden kimseye acımayan insanları kandıran ben şimdi insanların psikolojisini düzeltmek için psikiyatrist olmuştum ben hira belki okumayı bile düşünmeyen kız kaderin, hayatın ve bu dünyanım acılarını çektikçe yaşama dört elle sarılmıştım çünkü arkamda beni büyütecek ne bir babam bana ağladığımda sarılacak annem vardı.

Eğer yaşamak istiyorsam bir yerlerden başlamalıydım bu hayat bana çok şeyi öğretmişti hayatta kimseye güvenmemeyi, kimseyi sevmemeyi, yaşamak için birilerine ihtiyaç duymamayı, en çokta hayatta tek nasıl yaşanır öğretmişti.

İşe gitmek için erkenden kalktım üzerime yeni aldığım kırmızı çiçekli sıfır kol az olacak şekilde göğüs dekolteli elbisemi giydim saçlarımı at kuyruğu yaptım ve ayağıma siyah spor ayakkabılarımı giydim şimdi siz diyeceksiniz onun altına spor ayakkabı olur mu biliyorum belki olmaz ama böyle hem rahat ediyor hem de iş yerinde fazla kullanmayı sevmiyordum.

Sonra yeni aldığım kırmızı küpelerimi taktım ve elime siyah çantamı aldım ve içine bir miktar para ve anahtarımı koyup evden çıktım 5 katlı olan dairenin 3 üncü
Katında kalıyordum. Evim çok güzeldi amcamın sayesinde tutmuştum tabi ilk zamanlar bu evi tutacak param yoktu.

Ama amcam sağ olsun annem ve babamı kaybettikten sonra bana çok yardımı olmuştu tabi bir zaman sonra işimi kazanınca herşeyim olmuştu ama eskisi gibi değildim paraları sarıp savurmuyordum çünkü ben parasızlığı çok iyi biliyordum bu yüzden herşeye değer veriyordum hayatımda herşeyden ben ders çıkarmayı öğrenmiştim öğrenmeliydim.

Evden çıktıktan sonra arabama doğru yürüdüm evim bahçeli ev olduğu için yol ile arası birazcık vardı bu yüzden arabama kadar yürüdüm arabam     otomatik videsli  bir arabaydı çok seviyordum. Hem kendi paramla hem de kendi zevkime göre olduğundan binmeye doyamıyordum. Herneyse arabama bindikten sonra iş yerine doğru sürmeye başladım. İş yeriyle evimin fazla arası olmadığı için çabucak gelmiştim.

Arabamı herzaman ki gibi park ettiğim yere park edip arabadan indim ve iş yerime doğru yürümeye başladım. Hastaneye gelirken bir etrafa bakıyorum birde tanıdığım doktorlara baş selamı verip yürüyordum. Hastanenin önünde kafe vardı kafe düşüncesi aklıma gelince karnımın açıktığını hissettim. Ve istikametimi oraya yönlendirdim. Kafeye gelince kapıyı  itikledim ve her zaman ki oturduğum masaya doğru yürüdüm ve masama gelince hemen oturdum.

Bu kafe bir hastane kafesi değil de aile kafesi gibi sıcacık bir ortama sahipti. Bu yüzden seviyordum. Etrafı süzerken  1 erkek 1 kadın
Doktorun kavga ettiğini gördüm, acaba nolmuş git bak bir diyen iç sesime uymak yerine bana çayımı ve yanında kıymalı sigara böreğimi getiren sedaya bakıp gülümsedim ve yemeye başladım.Ama o kadar ses vardı ki yediğim ikinci lokmada başım ağrımaya başladı  ben sesli ortamda duramıyordum. Bu yüzden ayağa kalkıp cüzdanımdan bir miktar para alıp masaya bıraktım ve kafeden dışarıya çıktım. hemen ellerim yönlendirilmiş gibi başımı buldu. Ve yavaş yavaş ritmik bir şekilde masaj yapmaya başladı. hastaneye girdiğimde hemen istikametimi odama gitmek için asansöre yönlendirdim

asansörün düğmesine bastım ve beklemeye başladım. bir yandan da başıma masaj yapıyordum. asansörün kapısı açılınca içine bindim benim arkamdan birisinin daha girdiğini hissediyordum tedirgin olmuştum herneyse boşver diyerek 8'inci katın düğmesini tuşladım ve beklemeye başladım. Başım o kadar ağrıyordu ki migrenimin tuttuğunu anlamıştım sesli bir şekilde ofladım ve yere dizlerimin üzerine çöktüm.
"iyi misiniz" diyen sese doğru kafamı kaldırdım. Varlığını unuttuğum adamın sesiyle ayağa kalktım ve biraz geri durmaya başladım. Tedirgin olmuştum benim için doğal birşey di çünkü kimseye güvenmiyordum. ondan korktuğumu anlamış olmalı ki hemen
"sakin olun size bir zararım dokunmaz sadece neyiniz olduğunu merak etmiştim özür dilerim" dedi.

Sesi çok güzeldi insanın devamlı dinleyesi geliyordu. yine boş boş şeyler konuşmaya başlamıştım iç sesimle sonra bana elini uzattı o zaman biraz tereddüt etsem de elini tuttum elleri sıcacıktı benim soğuk ellerime sanki soba olmuştu.
"teşekkür ederim" dedim.
Ve elinden destek alıp ayağa kalktım, ve üzerimi hafif bir şekilde silkeledim. kafamı kaldırıp benden bir iki metre fazla uzun olan adama baktım benim bakmamla oda bana baktı ve hafif bir şekilde gülümsedi. Onun gülümsemesiyle utanmıştım bu da benim otomatik bir refleks haraket gibi kafamı eğmeme neden olmuştu.

sonra bir süre öyle durdum ve derin nefes alıp "tekrar teşekkür ederim" dedim. Oda hemen "lafı bile olmaz peki iyi misiniz hiç iyi gözükmüyorsunuz"
dedi."iyiyim iyiyim sadece migrenim tuttu bu arada ben hira" dedim elimi uzatıp bir süre elime baktı ve tam çekeceğim sırada elimi tutup "iyi olmana sevindim ben de cesur" "tanıştığıma memnun oldum" dedim ve önüme söndüm bir iki saniye sonra asansörün açılmasıyla istikametimi odama doğru ilerlettim gelince içeriye girip hemen üzerimdeki siyah hırkamı çıkardım dolabımdan çıkardığım beyaz önlüğümü giydim masaya geçerken kapını çalmasıyla kafamı kapıya doğru döndüm ve "geel" dedim kapının açılmasıyla selma hemşire içeriye girdi ve "rahatsız etmiyorumdur umarım hira hanım" dedi. "Yok yok yeni geldim bende" dedim "bugün sırada 30 hasta randevu olarak ta 3 kişi var toplamda 33 kişi var" dedi  ben de bugün az hastam olduğunu anlayınca sevindim çünkü erken çıkmam gerekiyordu arkadaşımın doğum gününe gidecektim bu yüzden iyi olmuştu. "tamam dır ilk hastayla başlayabiliriz o zaman" diyerek gülümsedim. Oda bana gülümseyip ilk hastamı çağırdı. İlk derken son hastam da bitmişti ve ben şuan çıkmak için hazırlanıyordum önlüğümü çıkarıp dolabıma astım ve çantamda alıp dolabın kapağını kapattım tam çıkmak için hareketlenmiştim ki anahtarımı unuttuğum aklıma gelince geri dolaba doğru yürüdüm ve dolabı açıp anahtarımı bulmaya çalıştım o sırada kapının açılma sesini duyunca tedirgin olsam da selma hemşirenin geldiğini umarak "selma bütün hastalar bitti diye biliyorum sen neden çıkmadın hala" dedim ve anahtarımı aramaya devam ettim anahtarı bulunca çocuk gibi kıkırdadım ses gelmeyince kafamı dolaptan kaldırıp gelen kişiye baktım anın da yüzümde ki gülümseme soldu onun burada ne işi vardı tamam doktor olabilirdi ama burada ne işi vardı yada hasta dicem öyle bir görünüme sahip değildi ama belli mi olurdu "senin burada ne işin var" dedim şaşkın olduğumu varsayarak "ne tesadüf bende bunu size soracaktım sizin ne işiniz var burada" "ben burada çalışıyorum" dedim "nasıl" "yani anlıyacağınız doktorum" dedim ve hafif bir şekilde gülümsedim o ise bana sadece göz devirmekle yetinip " yani Hira çakmak siz mi oluyorsunuz" "evet" dedim o ise bana sadece dikkatli bir şekilde bakmaya başladı ve hemen masamın başındaki sandalyeye oturdu.

Noluyor ya şimdi ne alaka bu bile diyemeden "ee orada öyle dikilecekmisin hastanım ben senin muayene için geldim" dedi. " randevunuz var mıydı" dedim. "hayır ama hastane babamın olduğu için sıkıntı çıkacağını sanmıyorum" diyerek çarpık bir şekilde gülümsedi. Ona sadece gözlerimi devirmekle yetinip ağzımın içinde geveledim "seni zengin zübbesi" duymuş olmalı ki "duyuyorum" dedi. "pardon"  diyerek masamın başına geri geldim ve oturdum ve bir doktor edasıyla "evet sıkıntınız neydi"  dedim. Bana hafif bir şekilde gülümseyip "sen" dedi. Nediyor bu ya şaşkın bir şekilde ona baka kaldım o an aklımda sadece şu geçiyordu. Allahım sen bana akıl fikir ver

###################

Selam yine güzel bir kitapla birlikteyiz umarım beğenmişsinizdir.

Bir sonraki bölüm de görüşmek üzere hoşçakalın

HAYALİMDEKİ ADAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin