~I.Bölüm~

155 19 10
                                    

Sabah alarmın sesiyle uyandım.Bade'nin diline düşmemek için kurduğum alarmın sesiyle...Banyodaki işlerimi bitirip merdivenlerden mutfağa doğru inmeye başladım.

Haa!Bu arada ben Ecem Argun.Annemi ben üç yaşındayken kaybetmişiz,babam annem öldükten sonra kendini işe vurmuş eve geldiği yok desem yeridir,iki gün önce bir sevgilim vardı ama artık yok onun adını bile duymak istemiyorum.

Aslında olay şu Mert'le bir kafede otururken o lavaboya gittiğinde telefonunu aldım ve karıştırmaya başladım,mesajlara bakarken aaaa isimli birini gördüm aaaa ismime tıklamamla mesajları okumaya başladım.Mert'le aaaa isimli kişinin buluşucağı yeri telefonumun notlar kısmına kaydettim ve Mert'in telefonunu masanın üstüne bıraktım.Kafeden çıktıktan sonra Mert'in o adrese gittiğinden emin olmak için onu bir evin önünde duruncaya kadar takip ettim.Mert içeri girdiğinde onu ve yanındaki kızı camdan seyrettim.Yanında oturan kızı tanıyordum Ada'ydı.(Okulumuzun sürtüğü) Ada ve Mert'i biraz daha seyrettim onların öpüştügünü görünceye kadar...Olanları gördükten sonra koşarak eve gittim ve Mert'e herşeyi gördüğümü ve ondan ayrıldığımı mesaj olarak attım.Olay bundan ibaret işte.Ben pek kafaya takmıyorum, açıkçası bu olay sadece sinirlenmeme sebep oluyor.Bu kadar gıybet yeter...

Merdivenin son basamağına basıp mutfağa doğru yöneldim.Ayse Teyze yine döktürmüştü masada bir kuş sütü eksik desem yeridir.Şimdi siz Ayşe teyze kim diyorsunuzdur?Aslında bende pek tanımıyorum.Sadece onun anlattığı kadarını biliyorum.Annem öldükten sonra bana Ayşe Teyze bakmış.Onun sayesinde şu ana kadar annem hakkında tek birşeyi merak etmedim.(Nasıl göründüğü dışında)

Ayşe Teyze'nin "Hadi kızım masaya geç" demesiyle düşüncelerimden kurtulup masaya geçtim.Masada cidden sadece kuş sütü eksikti.Telefonumun çalmasıyla irkildim ve telefonun ekranına baktım.Her zamanki gibi yine Bade arıyordu.Gerçek dost diyebileceğim tek insan... Telefonu açtım ve ben daha efendim bile diyemeden Bade "Ecem alışverişi başka bir zamana erteleyelim" deyip telefonu yüzüme kapattı. Klasik Bade işte konuşmama bile izin vermiyor "Belki tam telefonu açtığımda ayağım kaydı ve düştüm" "Belki şuan hastanedeyim telefonu doktor açtı" "Belki etrafım vampirlerle çevrili ve ben ölmek üzereyim" Tamam biliyorum fazlasıyla saçmaladım.Kafamı kaldırdığımda Ayşe teyzenin bana tuhaf tuhaf baktığını gördüm.Sanırım düşündüklerimi sesli bir şekilde dile getirmiştim.Bu an rezilliğin nirvanasını yaşadığım an olarak tarihe geçebilir.Biraz daha Ayşe teyzeyle bakıştıktan sonra fazla aldırmayıp kahvaltıma devam ettim.

                      (Yirmi dakika sonra)

Kahvaltı bittikten sonra merdivenleri kullanarak odama çıktım.Telefonumu elime aldım ve yatağıma uzandım,Mert'ten okunmamış üç mesaj vardı.
" Ecem beni bir kere dinle "
" Konuşmamız lazım "
" Buluşalım "
Gibi mesajlar atmıştı. Mert buluşsak ne anlatacak çok merak ediyorum."Ecem seni aldattığım için çok üzgünüm nefsime yenik düştüm" ya da "Çok özür dilerim, Ada o gece çok etkileyiciydi dayanamadım" mı diyecek.Dayanamayıp ne diyeceğini merak ettiğim için "Bir saat sonra her zamanki yerde buluşalım" yazdım. Elime gelen ilk t-shirtü ve şortu aldım,şortuma sıradan bir kemer geçirdim.

 Elime gelen ilk t-shirtü ve şortu aldım,şortuma sıradan bir kemer geçirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü giyinip aşağıya indim.Askılıktan hırkamı alıp dışarı çıktım.Telefonuma bakarken kafenin önüne geldiğimi fark etmemişim bile.Mert'in her zaman ki masada oturduğunu gördüm ve ona doğru ilerledim,yanına geldiğimde duraksadım ve Mert ayağa kalkıp elindeki çiçekleri bana doğru uzattı.Ben ne mi yaptım? Tabiki çiçekleri almadan oturdum.O'da çiçekleri benim önüme koyup somurtkan bir şekilde oturdu.Ansızın"Ne anlatacaksan hemen anlat " dedim.O'da hemen düşündüğüm gibi "Çok özür dilerim yapmamalıydım çok pişmanım.O yatağa nasıl yattığımı bile hatırlamıyorum" dedi.O an onun susması için herşeyi yapabilirdim.Daha sonra arkamdan gelen bir ses
"O gece öyle demiyordun" dedi.Arkamı döndüğümde o sürtük Ada vardı.

Ada'yı gördüğüm anda kafeden koşarak uzaklaşasım geldi ve yaptımda.Kafeden koşarak uzaklaştım.Kafeden çıktıktan 1-2 dakika sonra koşmaya devam ediyordum taki birine çarpana kadar.Çarptığım kişiyi umursamadan yürümeye devam ettim. Arkadan birinin kolumu tutmasıyla durdum ve Mert olduğunu düşünüp tokatı yapıştırdım...

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Veee işte ilk bölüm...Umarım beğenirsiniz
Oy ve yorum atmayı unutmayın
Not:Yazım yanlışı yaptıysam özür dilerim ilk hikayem

KARANLIK DÜNYAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin