"En son çok yakışıklısın diyordun prenses."
"Kim? Ben mi? Hiçte bile"
"Odada bizden başkasını göremiyorum."
"Odada bizden başka biri olmaması sana yakışıklı dediğim anlamına gelmez."
"He yani yakışıklı dedin ama bana demedin."
"Onu kastetmediğimi biliyorsun."
"İyi,hadi gidelim."
"Nereye?"
"Sadece kırık bir bacak yüzünden yıllarca hastanede kalmayı düşünmüyorsun herhalde."
"Nasıl yani?"
"Sen o güzel beynini bu küçük ayrıntılar için harcama.Hadi gidelim."
"Hala soruma cevap vermedin."
"Ne sorusu?"
"Nereye gidicez sorusu."
"Ecem,şuan şaka felan yapmıyorsun değil mi?"
"Sorumla şaka yapmamın ne alakası var?"
"Peki beynini evde unutmadığına emin misin?"
"Batu dediklerinden tek kelime anlamadım.Nereye gidicez?"
"Eve,Ecem."
"Bacağım kırık diye benden faydalanabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun."
"Senin gibi bir kıza böyle cümleler yakışmıyor."
"Beni,benim hakkımda fikir yürütebilecek kadar iyi tanıdığını sanmıyorum."
"Bence o kadar emin olma.Şunu bilki seni senden daha iyi tanıyorum."
"İyi anlat o zaman."
"Neyi?"
"Benim hakkımda benim bile bilmediğim ama senin bildiğin herşeyi."
Batu dudaklarını konuşmak için araladığı sırada hemşire içeri girdi ve cevabımı alamadım.Batu benim hakkımda benim bile bilmediğim ne bilebilirki?Annemi kaybettiğimi bilebilir,Mert'in beni aldattığını bilebilir,babamla olan ilişkimi bilebilir,saç rengimi,göz rengimi,boyumu,kilomu,bazen çok fazla saçmaladığımı ya da düşündüklerimi bazen dışa vurduğumu bilebilir...Hakkımda bilinebilecek o kadar çok şey yokken Batu benim hakkımda benim bile bilmediğim ne bilebilir?
Onlarca düşüncenin arasında kaybolurken hemşire daha fazla düşünmeme engel oldu ve Batu'ya diktiği gözlerini ondan ayırıp bana diktikten sonra "Artık evinize gidebilirsiniz" deyip odadan yavaşça ve Batu'yu süzerek çıktı.Hemşire odadan çıktıktan sonta Batu bana fırsat vermeden konuşmaya başladı.
"Sanırım çok yakışıyoruz."
"Ne alaka?"
"Hemşirenin dediğini duymadın mı?"
"Duydum.Evinize gidebilirsiniz dedi."
"Hadi o zaman evimize gidelim."
"Evimize derken?"
"Seni cidden anlamıyorum.Bir başkası aynı cümleyi kuruyor birşey demiyorsun,ben o cümleyi kullanınca bir anda parlıyorsun."
"Hiçte bile parlamadım ben.Sadece evimize derken dedim.Hem o cümleyide nereye gidicez gibi bir manada kullandım.Yani sonuçta biz evli değiliz,öyle olsaydık böyle demezdim.Sonuçta evli çiftler aynı evde yaşarlar ama biz evli değiliz yani öyle olsaydık aynı evde yaşardık."
"Ecem,nefes al."
"Ne?"
"O kadar hızlı konuşuyorsunki bazen nefes almayı unuttuğunu düşünüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DÜNYAM
RandomAnnesini 3 yaşında kaybetmiş anne özlemini hiç tatmamış işkolik bir babaya sahip sevgilisi tarafından yeni aldatılmış bir kızın hikayesi... Çarptığım kişiyi umurs...