Arkadan birinin kolumu tutmasıyla Mert olduğunu düşünüp tokatı yapıştırdım.
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Daha doğrusu eğer o kolumu tutmasaydı tokatı yapıştıracaktım.Kolumu tutan çocuk benden en fazla bir belki iki yaş büyüktü.
Yüzünde hiçbir duygu kırıntısı yoktu gözlerinde ise sadece öfke vardı.Çocuk gerçekten yakışıklıydı hatta yakışıklı az kalırdı.Üzerinde siyah deri mont,siyah pantolon ve beyaz t-shirt vardı.Bu sıcakta nasıl böyle giyinmiş anlamıyorum bir benim giydiğime bak birde bu çocuğun giydiğine bak.Düşuncelerimden kurtulup kolumu çekecektimki çocuk beni yukarıdan aşağıya süzüp "Seninle uğraşmayı çok isterdim prenses ama daha önemli işlerim var" deyip yanımdan uzaklastı,bense arkasından sadece "Pislik" demekle yetindim. Erkeklerden nefret etmem için bir sebep daha işte hepsi birer ÖKÜZ.Karşıdan Mert'in geldiğini görünce koşarak bir ara sokağa girip saklandım Mert uzaklaştığında ise hızla eve doğru yol almaya başladım.Ana sokağa çıktığımda etrafımdaki insanlara baktım hepsinin ayrı bir derdi vardı.Tıpkı benim gibi...
Etrafımdaki insanlara aldırmadan yürümeye devam ettim evin önüne geldiğimde ise durdum.Eve baktığımda buraya evim diyemediğimi bir kez daha hatırladım.Evet doğru duydunuz yıllarca içinde yaşadığım bu binaya evim diyemiyordum.Bunun sebebi ise burada pek bir anım olmaması.Genelde burada ya tek ya da Bade'yle veya Ayşe teyzeyle oluyorum Babamın pek eve geldiği söylenemez onun için hayat işten ibaret,bir kızının olduğunu bile hatırladığını sanmıyorum.
Düşüncelerimden kurtulup kot ceketimin cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve içeriye ilk adımlarımı attım.Oturma odasının ışıkları açıktı.Kapının önüne geldim ve hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştım.İçeride Bade,Bade'nin babası Ayhan amca ve... Ve babam vardı.
İçeriye ilk adımlarımı attım,bir cevap bekliyordum çünkü bu manzarayla kırk yılda bir karşılaşabilirdim.Babam bu saatte değil eve gelmek evin önünden bile geçmezdi.İçeriye girdiğimde babam lafı uzatmadan "Bizde seni bekliyorduk Ecem hadi sofraya geçelim" sesi her zamanki gibi soğuk çıkmıştı benimke sanki onun bir çalışanıymışım gibi konuştuğunu hissediyorum utanmasa bana Ecem Hanım diyecek.
Ama yinede sevinmedim değil babamın ağzından o kelimeler çıktığı anda Allah'ım kesin şuan oldum ya da güzel bir rüya görüyormuşum gibi hissettim.Babamın şuan evde olması üstelik bizimle yemek yemek için burda olması...Buna tarihe not olarak düşmeleri gerek.
Babamın arkasından masaya doğru ilerledim.Herkes masadaki yerini aldığında Ayşe teyze bardaklarımıza su koyup mutfağa geçti.Yemek sessiz geçti kimsenin ağzından bir kelime dahi çıkmadı zaten masaya oturduğumuz andan itibaren normal aileler gibi yemek yiyeceğimizi biliyordum ama yinede üzülmüyorum sonuçta bizim için bu masaya beraber oturabilmek bile çok büyük bir başarı.
Yemek bittikten sonra Bade'ler kendi evine gitti bende odama çıktım babam ise kendini çalışma odasına kapattı.Ne bekliyordum ki? Babamın gelip bana iyi geceler kızım sana bir masal okuyayım mı demesini mi?
(Bir Hafta Sonra)
"Ecem hadi ilk günden geç kalacağız"
"Bade biraz daha beklesen ölür müsün? Üstümü giyinip geliyorum"
"Hızlı ol biraz,sen hazırlanana kadar ben çoktan okula gidip gelmiştim bile"
Evet okulum ilk günü.Okulu pek sevdiğim söylenilemez.(Müzik dersinin olduğu günler dışında)Müzik benim yaşam kaynağım diyebilirim beni hayata bağlayan tek gerçek. Dolaptan siyah askılı gömleğimi alıp giydim boynumada bir kolye taktım.
Merdivenlerden aşağıya indim.Bade'yle ayakkabılarımızı giyip yola çıktık.Yolda bizim gibi okula giden bir sürü çocuk vardı bir kaç tanede bizim yaslamizda insan. Okulun önüne geldiğimizde içeri girdik ve üst kata yani sınıfa çıktık.Daha öncede söylediğim gibi okulu özledim diyemiyeceğim bu okulda özlediğim tek şey müzik sınıfı.Bade'yle birlikte sınıf panosunun önünde durduk ders programı asılıydı veeeee şansıma ilk ders müzik.
Kimseyi beklemeden hemen en üst kata müzik sınıfının bulunduğu kısıma çıktım.Kapının önüne geldiğimde bir gitar sesi duydum bu benim en sevdiğim parçalardandı "Pinhani-Beni Al" İçeri girdim ve gitarı çalan çocuğa baktım.Bu oydu Mert sanıp tokat attığım çocuk.Ahh ne güzel bütün bu olanlar yetmiyormuş gibi artık birde sapığım var.
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Arkadaşlar umarım beğenirsiniz yazım ve noktalama yanlışları için özür dilerim
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DÜNYAM
RastgeleAnnesini 3 yaşında kaybetmiş anne özlemini hiç tatmamış işkolik bir babaya sahip sevgilisi tarafından yeni aldatılmış bir kızın hikayesi... Çarptığım kişiyi umurs...