[baya ayrıntılı bir bölüm oolllacakk gençlerr rez alın :)]
Elimdeki dondurmayı lisanın ağzına uzattım.
san francisco da sahilde oturmuş golden gate köprüsünü izliyorduk.
Güneş daha yeni yeni doğuyordu ama lisa kalkıp gezmemiz gerektiğini söyledi.
Lisanın eli omzumdaydı kii telefonu çaldı. Şu telefonu bulan kişiden nefret etmeye başladım.
"Annem"
"Cidden annen mi?"
Güldüm çünkü insanın güveni bir kez kırılınca düzelmesi zaman arıyor.
"Öğrenmek ister misin?"
"Ne? neyi?"
"Bekle görürsün"
[lisanın annesine A yazıcam ki anlaşılabilir olsun]
Telefonu açtı bir dakika ne yapıyor bu?
"Anne"
A: Lisa kızım niye açmıyorsun?
"Özür dilerim anne san francisco'dayım ya geç oldu biraz. sen napıyorsun"
A: ben de sana geleyim diyecektim san francisco mu? Niye?
"Sevgilime geziyorum anne bu haftam full sevgilime ait"
Şaşkınlıkla ağzımı kapattım.
İnanamıyorum.
Gerçi bunun aynısını ben de yapacaktım ama lisa buna izin vermeyip herkesin önünde rezil etmişti beni.
Sanırım bu sefer lisa gerçekten de hazır.
A: Sevgili mi? Ben niye şimdi öğreniyorum kim bakalım o şanslı kişi?
"Jennie"
A: jennie? Nasıl? Kız olan jennie mi?
Yok erkek ama adını jennie koymuşlar.
Ailecek var bunlarda.
A: Model jennie kim. Şu şarkı söyleyen
"Evet anne solololo diyen"
