Soluk Gül

7.7K 554 78
                                    

Gri
_
Saat sabaha karşı beşti ve Jungkook, sevgilisinin arkasında yerini almıştı. Jimin'in uyanık olduğunu biliyordu. Sadece ona ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Birbirlerini çok sevselerde, sürekli canlarını yakıyorlardı. İkisi de birbirini yaralıyordu. Hem fiziksel, hemde ruhsal...

Jimin doğrulmuş ve siyah çerçeveli açık olan cama bakmıştı. Odalarında bir büyük yatak, bir küçük gardırop vardı sadece. Duvarlar çok açı gri renkteydi ve tek bir lekesi bile yoktu.

Mavi saçlı olan bazasız yataktan kalkıp, camın geniş kenarına ilerlemiş ve oralıkta öylece duran sigara paketini eline almıştı. Çakmağı çakıp, kenara oturmuş ve dumanı cama doğru üflemişti. Üzerinde ki beyaz tişört onda kocaman duruyordu.

"Sigara içmenden nefret ediyorum."

Bunu söyleyen Jungkook değil, Jimin'di. Çünkü hep kiraz tadındaki dudakları, üstü başı ile beraber leş gibi sigara kokuyordu.

"Sende içiyorsun?"

"Seninle eşit olmak için yaptığımı biliyorsun."

Jungkook gibi oda ölüme bir dal daha yakın olmak istiyordu. Onunla her şeyi bir olsun istiyordu.

Siyah saçlı derin bir nefes alıp kalktı yataktan ve sevgilisinin yanına vardı. Narin, küçük ve sevimli parmakları arasındaki sigarayı aldı ve umursamadan mermer kenarda söndürdü. Gözlerinin en içine bakıyordu.

"Mümkünse sen ölüme yakın olma."

Kaşındaki yaranın kuruduğunu gördü Jimin. Temizlememişti.

"Kaşın kötü duruyor."

"Seninde gözlerin. Yine uyuyamadın mı?"

Başını eğdi minik olan. Cevabını bildiği soruları sorması ona saçma geliyordu.

"Uyuyalım mı beraber, hım?"

"Git Jungkook bu sefer gerçekten kırgınım. Hep ağır laflar ediyorsun. Bunları hak etmiyorum..."

"Sen beni hak etmiyorsun, bende seni soluk gül. Seni üzeni cehenneme kadar takip edecek olsam bile, seni en çok üzen hep ben oluyorum. Haklısın ağır konuşuyorum, ama umurunda olmadığımı düşünmek ağırıma gidiyor."

"Umurumdasın Kook. Sana söyledim. Hayatımda hiç sevgi görmedim, bunu nasıl göstereceğimi bilmiyorum;dedim. Sana yardım edeceğim, seveceksin;dedin. Seni ağlatacağım, her anına lanet edeceksin;demedin, Jungkook."

"Gerçekten her anına lanet mi ediyorsun?"

Yorgundu iki bedende, sıkkındı, bıkkındı, kavga etmek istemiyorlardı ama mutlaka kimyaları bir şekilde uyuşmuyordu.

" ... Etmiyorum Kook... Ama beni gerçekten üzüyorsun."

"Biliyorum sevgilim. Lanet olsun ki bunu biliyorum ve bundan nefret ediyorum."

"Bende seni üzüyorum."

"Bunu da biliyorum..."

Sessizlik oldu bir süre. Artık birbirlerinin sesleri bile fazlalık gibiydi. Ama Jungkook özleminden gebermek üzereydi. Sadece sevgilisine sarılmak ve ondan deliler gibi özür dilemek istiyordu.

"Uyuyalım mı artık?"

"Önce kaşına bakacağım."

"Gerek yok."

"Gerek var. Yaralarını tek tek saracağım. Söz verdim... Zamanında."

Pourri°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin