Kendim İçin....

317 18 0
                                    

Açıklama Sonda :)

Otele gittim.....
Otele girdiğim gibi odaya ilerledim, merdivrnleri ikişer ikişer çıkıyordum. Odaya girdiğimde Cemre vardı, "ben gidiyorum" dedim ve bavuluma yöneldim.

"Nereye Gidiyorsun Manyaklaşma, " dedi ve bavulumu tutup benim fermuarı kapamama engel oldu. "Gidiyorum, bunca zaman yapamadıklarımı yapmaya gidiyorum. KENDİM İÇİN gidiyorum" dediğimde Cemrenin elini çekip yarım kalan fermuarı kapattım.

"Dur! Biraz daha bekle, belki bizde geliriz" dediğinde duraksadım ve ona öylece baktım. Şaşırmış bir surat ifadem vardı. Ondan gelen bir kelimeyi daha bekledim ama gelmedi bu sefer ben konuştum
"Kesin bir cevap vermiyorsun." dedim ve durdum. Öylece baktım yatağa oturdu ve bana cevap verdi, 

''Emin ol. Ceren gelmese bile geleceğim seninle. Ama 1 hafta daha buranın güzelliklerini görmeliyiz'' dediğinde sinirlerim tepeme atmıştı ama sakin olmalıydım. Gerçekten Umut'tan hoşlansaydı buranın aptal güzelliklerini bırakıp benimle hemen bugün gelirdi.

En iyisi Ceren'i beklemeliyim, o eğer gidelim derse gideceğim. Çünkü gerçekten o benim gibi düşünüyor ve bana destek oluyor. Tabletimi açtım da ve uçak biletlerine baktım, en yakın uçak 2 gün sonra yani Çarşamba günü saat 14:00'da.

Ben buranın güzelliğini 1 hafta dahi olsa katlanamam. Bu yüzden en iyisi Çarşamba günü gitmek, Balkona çıktım ve elime telefonumu alıp aradım. 

Odun Aranıyor.....

Telefonumu açmadı odun! Tekrardan aradım ve açmasını bekledim. Oha açtı !!! 

Mücahit= Ne var!

Gamze= Biraz konuşabilir miyiz..?

Mücahit= Hayır! 

Gamze= Gerçekten konuşmak istemiyor musun...?

Dıtt Dıtt DIttt 

Bir kez daha suratıma kapattı telefonu. Bir kez daha! Onun peşinde koştukça benden daha da uzaklaşıyor. Zaten şuan aramız o kadar uzak ki, daha da uzaklaşmaya ne gerek var?

Kafamı iki elimin arasına koydum ve sadece yeri izlemeye başladım, Balkonun kapısı açıldı ve içeri Ceren girdi. Onu görünce kafamı kaldırdım ve ona baktım. Ağzı hafif açıldı sonra tekrar kapandı.

''Telefonlarını açmıyor dimi?'' dediğinde gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile. 

''Evet lanet olası telefonunu açmıyor!'' dedim ve kafamı tekrardan aynı konuma getirdim ve tekrardan yere düşen gözyaşlarımı izlemeye başladım. 

''Bende aradım, bağırdı çağırdı ve telefonu suratıma kapattı.'' dedi ve elinde ki viskiden bir yudum aldı. Derin düşüncelere dalmaya başladı. 

O kadar özlemiştim ki onun bana bakışlarını. O kadar çok özledim ki bana gülüşünü. Onun gözlerinde kaybolmak isterken şimdi karanlık bir yerde onu arıyorum. Ama hep beni geri itiyor. Ben daha çok karanlıkta boğulmak istemiyorum, korkuyorum. O yanımda yokken çok korkuyorum. Balkonun kapısı açıldı ve Cemre içeri girdi, Kafamı hafif kaldırıp ona baktığımda elinde çiğköfte vardı. 

Normalde olsa buna hayır diyemezdim ama şuan hiç keyfim yok ve aç değilim. Çünkü sevdiğim adam şuan çok uzaklarda ve benden nefret ediyor. 

''Hadi ama. Bende özledim Umut'u ama bu kadar salmayın kendinizi! Sonra sizin suratlarınıza bakmayacaklar çünkü o kadar tipsizsiniz ki!!'' dediğinde hafif gülerek sesini yükseltmişti. 

Haklıydı. Onun karşısına güçlü ve hiçbişey kaybetmemiş bir kız olarak çıkmalıydım, çünkü o şuan o kadar güçlü ki. İçinde neler barındırıyor onu bile bilemezsiniz. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Üniversite.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin