Beni eve geri götür, Beni her şeyin bittiği yere götür

95 16 7
                                    


Thurisaz - Years of silence


***

Hiçbir şeyin görünmesine izin vermeyen sis şehrin her bir köşesine yayılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiçbir şeyin görünmesine izin vermeyen sis şehrin her bir köşesine yayılmıştı. Havadan ayrışarak kendini içinden geçenleri üşüterek gösteriyordu. Bir inanışa göre sis; mutsuz olan, mezarlarında uyuyamayan ve bu nedenle yaşayan insanların ruhunu almaya çalışan hayaletlerin olduğu yerlerde görülürdü. Bir sisin içinden geçerken ruhunu korumak için söylemen gereken bir tekerleme vardı.

Yağmurun birazda olması dinmesinden sonra kollarını birbirine saran Baekhyun farkında olmadan tekrarladığı çocuk tekerlemesini söyleyerek pek az kişinin bildiği yere gidiyordu. Minseok'u kurtarmak için tek şansı olduğunu bildiği Atarahlara gerekirse yalvaracaktı ama buna gerek kalmayacağını, hatta haberi duymuş olma ihtimallerinin olduğunu biliyordu.

''Siyah göklerin yıldızını tuttum elimde, yolumu aydınlatsın bu beyaz öfkenin içinde.''

Kafasının içinde dönen bunun gibi onlarca tekerleme art arda dudaklarından dökülürken şehri taş sokaklarında ilerlemeye devam etti. Bir süre sonra karşısına çıkan uzun binanın önünde içeride olanlardan haberi olan nadir kişilerden biri olarak durup etrafta fazla kişi olmadığını görünce kapıya doğru ilerledi ve sertçe vurdu. Soğuktan dolayı kapıya vurdukça acıyan eklem yerlerini üzerindeki kabanına bastırdı. Bir süre bekledikten sonra aralanın kapının arkasındaki kişi onu görüp tanıdığında kapıyı sonuna kadar açıp saygıyla içeri davet etti.

''Bay Byun, geldiğinizi haber vereyim efendim.'' Atarahların toplandıkları yerlerin başında gelen bu bina dışarıdan çok sıradan görünse de sadece bir Atarah buraya girebilirdi. Şehrin göbeğinde olduğundan başları da burada olurdu çoğu zaman ve sadece belli başlı kişileri huzuruna kabul ederdi.

Etrafta sürekli bir şeyler arıyormuş gibi koşturan insanlar ve durmadan bir şeyler yazanlar arasında biraz daha ısındığını hisseden Baehyun onu görenlerin selamlarını hafif bir sallamasıyla alıyordu. Daha fazla burada kalmaya dayanamayacaktı, hemen Changmin'le konuşmalıydı.

Shim Changmin, Atarahların başındaki adam. Yanındakilerin büyük bir umutla inandığı gerçek kral. Kralı tahttan indirip o tahta kendisi oturmak için kendince bir çok nedeni vardı ve yanında onu destekleyen küçümsenemeyecek kadar büyük bir topluluk. Hala etrafta elini kolunu sallayarak dolaşabilmesinin bir nedeni de arkasındaki bu kalabalıktı. Ona bir şey olduğunda kopacak kıyametin herkes farkındaydı.

Odasındaki masasında kağıtlar arasında otururken izin isteyerek içeri giren adamın sesiyle başını kaldırdı. Uzun saçlarından birkaç tutam alnına döküldüğünde siyah tutamların arsından odaya giren genç adama baktı. ''Bay Byun geldiler efendim.'' Duyduğu şeyle hemen oturduğu yerden kalktığında eline biraz mürekkep bulaştı. Üzerine tam oturan kahverengi takımına çekidüzen verdikten sonra masasın ön tarafına geldi. ''Hemen içeri al!'' Böyle bir ziyareti ölse yapmayacağını bildiği Minseok'un geldiğini düşünüyordu.

Yabancı Ülkelerin Yabancısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin