7. Bölüm

757 87 48
                                    

Selam!

Bu, bu bölüm için başladığım 6. draft. Umarım bu sefer bitecek. Umutluyum çünkü şu an bambaşka bir şey yapmam gerekiyor. Neyse efendim, kütüphanede ders çalışmak için sabahlamaya karar verdiğim Cuma akşamından umudumu kesip bu bölüme başlıyorum. Bu uzun ve gereksiz ayrıntıları da sanırım kendimi rahatlatmak için veriyorum. Bu okul, beş yılda bitmeyecek belli. Neyse, darlamıyorum daha fazla.

-eğer bitirebildiysem- iyi okumalar!

Steve'den

Karşımda oturan kız huzursuzca önündeki karton bardağın kapağıyla oynuyordu. Ben de onu izliyordum. Pepper Potts çirkin birisi değildi. Hatta oldukça güzel sayılırdı. Kızıl-sarı saçları gen, beyaz omuzlarına dökülüyordu. Karakteristik yüz hatlarının hoş bir çekiciliği vardı. Ve eminim şu an bu kadar mutsuz olmasa parlayacak olan hoş mavi gözleri vardı. Anthony'nin onu neden sevmediğini anlayamıyordum... Lise hep aynı değil miydi? Popüler yakışıklı çocuk, güzel popüler kızı tavlardı ve dört sene boyunca herkesin imrendiği bir çift olurlardı.

Görünen o ki, Midtown lisesi bir istisnaydı. Buranın popüler yakışıklı çocuğu hala oyun oynamayı seviyordu ama oyuncakları değişmişti. Arabalar yerine kadınlar...

"Bana acıyorsun değil mi?" Pepper sonunda konuştuğunda başımı belli belirsiz salladım. "Anlayamadım."

Dalgınca omzunu silkti ve gözlerini bir an bile bardağın kapağından çekmeden konuşmaya devam etti. "Yani... o gece olanları da gördükten sonra benim aptal bir kadın olduğumu düşünüyorsun ve bana acıyorsun."

Ona acıyor muydum? Dürüst olmam gerekirse evet... asla onu istediği gibi sevmeyecek bir adamın küçük oyuncağı olmayı kabullenmiş zavallı bir kıza acımamak elimde değildi. "Hayır." dedim yine de. Bazen düşündüğümüz her şeyi söylemek akıllıca olmuyordu.

"Yalan söylemene gerek yok." Bakışlarını bardaktan bana çevirdi. Omuzlarımı silkmekle yetindim. "Seni Tony mi gönderdi? Benimle konuşmamak için?" Tahmini parçalı olarak doğruydu. Anthony onunla konuşmak istemiyordu... dile getirmemişti ama anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Ama beni o göndermemişti. "Hayır, seninle konuşmak istediğim için kendim geldim."

Gözlerini devirdi ve bardağın kapağını çıkartıp oynarken konuştu. "Benden hoşlanıyorsan diye söylüyorum, Tony'nin arkadaşlarıyla asla yatmam." Ağzım minik bir 'o' şekli aldı. Bu kız kendisine bir erkeğin iyi davranmasına alışkın değildi... seks isteği dışında tabii. İlgisizce bir kez daha omzunu silkti. "Gerçi arkadaşlarıyla yatmam Tony'nin umurunda olmazdı."

"Senden hoşlanmıyorum." dedim sakince. Sonra da yanlış anlamaması için ekledim. "Cinsel açıdan yani. Ama arkadaş olabiliriz." Tek kaşını kaldırdı. "Neden durduk yere arkadaş olacakmışız?"

Gıcıktan çok şakalaşıyor gibi görünüyordu. Yüzünde alaycı bir sırıtma vardı. Modu bir anda nasıl bu kadar değişmişti anlayamıyordum.

"Çünkü sen yıllardır burada olmana rağmen pel arkadaşın yokmuş gibi duruyorsun. Ben de yeni geldim ve hala arkadaşım yok. Bu yüzden.." dudaklarını birbirine bastırıp kıkırdadı.

"Tamam... yeterli. Arkadaşız Rogers." Elini yüz hizasına kaldırdı ve bir süre avcuna baktıktan sonra konuştu. "En son ortaokulda yapmıştım ama yine de-" duraksadı ve avcuna tükürdü. "Tükürük tokalaşmasıyla bunu resmiyete dökebiliriz."

Tek kaşımı kaldırdım. "İğrençsin." Ama yine de avcuma tükürdüm ve masanın üstünden uzanıp elini sıktım. Hakaretime gözlerini devirdi ve elini çekerek ayağa kalktı. "Eğer gitmezsek geç kalacağız." Onu takip ederek ayağa kalktım ve çantamı aldım. Sanırım Midtown'da ilk arkadaşımı orta okuldan kalma bir şekilde edinmiştim.

Zararlı İlişkilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin