KAZA

527 29 5
                                    

TUĞÇE'DEN

Sürücü koltuğuna geçip arabayı kullanmadan önce dudagima yaklaştı.Öpeceğini anlayinca hemen cama dönüp dışarı baktım.Bu yaptığım hareket üzerine sırıttı.Çenemden  tutup kendi yüzüne çevirdi.Bir anda onun mavi gözleriyle karşılaşınca ne yapacagimi şaşırdım.Hizlaca  yaklaşıp dudagima hızlı bir öpücük kondurup önüne döndü.Mert'ten cok tiksiniyordum.Bu yaptığı hoşuna gitmiş olacakki yüzüne pis gulusunu yapıp arabayı çalıştırdı.Hızlıca evine sürdü.GİZEMLİ Kasabadan ayrılıyorsunuz.Bir daha görüşmemek üzere...Yaziyirdu.Biraz geçtikten sonra arabanın bir sağa bir sola dengesizce ilerlemeye başladı.Korkuyla Mert'te baktım.Mert'in ağzından beyaz köpüklü sıvı  akıyordu.Zehirlenmis olmalıydı.Direksiyona elimi attım.Ben yapamıyordum.Hayır Hayır!!!

Ve son gördüğüm şey bir ağaca podoslama girdigimizdi.

Gözümü yavaş yavaş açtığımda her şeyin bir rüya olmasını dileyerek açacaktım gözlerimi.
Belki yanımda Fatih bana bakiyordu.Benim kalkmami ve evimize gitmeyi istiyordu belkide.Lütfen öyle olsun.Lütfen!Lütfen!
Gözümü açtığımda yanımda polisleri görmemle bir kez daha hayal kırıklığına uğradım.Polisler bana bir kaç soru sordu.Bütün her şeyi anlattım.

-Peki Mert hiç hazineyi kokladimi.Temas etti mi hiç??dedi bir polis.Böyle bir soru ile karsilasacagimi hiç düşünmemiştim.Sonradan arabaya binmeden önce Mert'tin hazineyi öpe öpe torbaya attığını gördüm ve söyledim.Polislerden biri;

-Hazine çok eskiden kaldığı için dokunan kişileri zehirler bundan dolayı ölmüş olmalı.dedi.Mert ölmüş müydü? O an sevinçten ölecektim.Sonunda kurtulmustum.....

GİZEMLİ KASABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin