Bölüm 3 "Meriç"

10 5 0
                                    

Multi : Billie Eilish - Bury a friend
Aldığım bayat koku ile yüzümü buruşturdum . Gözlerimi açamamıştım hala. Yavaşça doğrulup gözlerini açtım. Karşımda elleri belinde bir Ecrin görmeyi beklemiyordum. Ege'nin ayakları karnımın üzerinde, kolları yere doğru uzanmıştı. Hala uyuyordu. Ecrin bana bakıp konuştu . "Kahvaltı hazır, ben onu uyandırırım" dedikten sonra da bir anne edasıyla Ege'ye çevirdi gözlerini.

Masanın yanına ilerleyip sandalyelerden birine oturdum. Ben yemeye başlarken Ege koşarak geldi ve yemeye başladı. Ecrin de arkasından ağır adımlarla gelip oturdu. Ege her zamanki gibi aç bir şekilde yiyordu.

Kahvaltımı yaptıktan sonra odama ilerleyip hala üzerimde olan dün giydiğim kıyafetleri değiştirdim. Yavaş adımlarla   mutfağa döndüm. Ecrin masayı toplamış, siliyordu. "Ege nerede? " sorumla birlikte başını bana çevirdi. "Çıktı o." başımı tamam anlamına sallayıp Ecrin ile birlikte oturma odasına ilerledim. Ben telefonumu kurcalarken Ecrin de televizyon da evlilik programlarına bakıyordu.

Ne kadar böyle durduğumuzu ikimiz de bilmiyorduk ancak bildiğimiz birşey vardı; o da aç olduğumuz. En sonunda pizza sipariş etmeye karar kılmıştık. Uzun bir bekleyiş ardından zil çalmıştı.

Karşımda Ege elinde pizza ile bana bakıyordu. "Ege?" gözlerini kırpıştırıp cevapladı. "Valla hiç soru sorma. Azıcık yedim helal et kanka." pizzaları uzattı. Şaşkınlığımı hızla üzerimden atıp parayı ödedim. Kapıyı kapatıp içeri girdiğimde Ecrin hala oturuyordu. Pizza paketini açtığımda karşımda yarısı yenmiş bir halde duruyordu. Ecrin şaşkınlıkla bakıyordu." Ege burada olsa o yedi derim, ne ara yedin? " ona bakarken kendimi gülememek için tutuyordum. "Ben yemedim zaten,Ege yedi." gözlerini büyütüp bana bir bakış fırlattı . Egenin pizzacı olduğunu ona söylediğimde sebebini merak etmişti. Ege'nin para sorunu yoktu. Ailesi gayet varlıklıydı.

Biraz vakit geçirdikten sonra Ecrin annesinin araması ile birlikte eve gitti. Ben de Ege'yi arayıp ne olduğunu öğrenmek için  parka çağırdım. Akşam olmak üzereydi, günümün çoğu saatini evde geçirmiştim.

'Herkes deniz kenarına gider  ben parka, where is the adalet?' iç sesim yine boş durmuyordu. Parka geldiğinde Ege'yi beklerken gördüğümde beklemeden yanına oturdum. "Anlat."

Başını bana çevirdi ve gözlerini kırpıştırdı. "Kovuldum."
Gözlerimi devirip başımı salladım. "Gayet de şaşırmadım. Eminim pizzaları yiyerek dağıtmışsındır." Fare görmüş kedi gibi bakıyordu. Gözleri kocaman olmuştu. "Müneccim falan mısın? O kokuya dayanamıyorum ne yapayım?"

"Zekandan  dolayı anlamak zor olmuyor."
Bana bakıp kolunu omuzuma attı. "Ya deme öyle Ekinciğim alınıyorum ama." Gözlerimi devirdim. 'Kör olacaksın bak bekle sen'
İç sesime lanet edip önüme döndüm. Ege telefonuna bakıp "Benim gitmem gerek kanka." diyerek kalktı.

Telefonumu karıştırdım bir süre. Başımı kaldırdığımda. Yeşillerin sahibi, karşıdaki bankta oturmuş ağlayan bir kızla konuşuyordu. Birden içim burkuldu, o yeşillere başkaları bakmış olmalıydı.

İstemsizce yanlarına ilerledim. Ağlayan kızın yanına ilerleyip oturdum. "İyi misin?"
'He aynen halay çekecek bekle' İç sesim Ege'nin kopyası olmalıydı bence. Kız kafasını kaldırıp bana baktı. Bir anda bana sarıldı ve başını omzuma yasladı. Bu tepkiyi beklemiyordum. Şaşkınlığımı üzerimden attım ve gözlerimi yeşillerin sahibine diktim. O da bana şaşkın bakışlarını iletirken gözlerimi kaçırmadım. 

Başını kıza çevirdi.
"Boşuna ağlıyorsun Melisa, ben sana söylemiştim." Melisa başını omzumdan kaldırdı ve hıçkırdı. Yeşilli,  gözlerini bana çevirdi ve konuştu. "Sen de bir an önce sevgilinin yanına dön küçük kız." Tek kaşımı kaldırdım. Yapmayı en sevdiğim şey buydu. Ayağa kalktım ve gözlerimi devirdim. Ağır adımlarla yürüyerek ilerliyordum. Ellerim montumun cebindeydi. Parkın çıkışına geldiğimde,karşı sokağa bakan bankalardan birine oturdum ve gözlerimi kapatıp başımı arkaya yasladım.

Ellerim montumun cebindeydi hala. Gözlerimin üzerinde bir el hissettiğimde kaşlarımı çattım. İçki kokuyordu leş gibi. Bir şeyler mırıldandı. Ellerimle bileğini tutup ters çevirdim. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişi ile dumura uğradım.

Babam olacak adamdı bu. Banka tekme savurdum. Bana öylece bakıyordu. Sesleri duymuş olacak ki yeşilli buraya geliyordu. Arkasında da Melisa dediği kız. "M-meriç! Bekle" Demek ismi Meriç 'ti. Babam koluma yapıştı. Beni çekelemeye çalışıyordu fakat üflesem yıkılacak haldeydi. Diğer kolumun yardımıyla kolumu elinden kurtardım. Meriç öylece bakıyordu. "Ne oluyor lan  burada?"

AWAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin