Kutuda gönderen yazmıyordu. Kapağını açtığımda gördüğüm şeyle şaşkına uğradım. Kutunun içinde bir fotoğraf duruyordu. Kapşonu yüzünü kapatmış bir adam ve ona sıkı sıkı sarılan küçük bir kız.
Kızın kulağının yanında kısa saçlarının kapatmadığı, küçük bir yanık izi vardı.... yanık izi. Aynanın önüne geçtim ve saçlarımın kapattığı ize gözlerimi diktim. Bu izin nasıl olduğunu dahi bilmiyordum. Babam da birşey söylese...
Fotoğraftakiyle aynıydı bu iz. Bunu farketmemek imkansızdı. Bu küçük çocuk bendim fakat bu adam kimdi? Hiçbirşey bilmemek beni deli ediyordu.
Fotoğrafı çekmeceye koyup yatağıma uzandım. Odada yankılanan ses bütün dikkatimi üzerine çekmekle kalmayıp aklımdakileri süpürmüştü.Elimle komidini yoklarken ne var ne yok devirmiştim. Ayağa kalktım ve telefonu bulabilmek için gözümle odayı taradım. Yatağın üzerinde olduğunu gördüğümde sinirlenmiştim. Telefon susmak bilmiyordu.
Elime alıp arayan kişiye baktım. Ecrin arıyordu, okul arkadaşım.
"Evet?" cevabı gecikmedi. "Ekin kapının önündeyim." cevap vermeden kapattım ve montumu aldım.Dışarıya çıktığımda ay gökyüzünde hakimiyetini sürdürüyordu. Karşı kaldırımda el sallayan Ecrin'e doğru ilerledim. "Parka gidelim orada konuşuruz."
Kafasını salladı usulca. Parka doğru ilerlerken sokakta yankılanan sesler ikimizi de olduğumuz yere mıhladı. "Ekin!"
Bu ses çok tanıdıktı. Ecrin başını hızla yere eğdi. Gelen Ege'ydi ve Ecrin ondan hoşlandığını her haliyle belli ediyordu. Ecrin ile tanıştıktan sonra Ege ile tanışmıştım. Okulun ilk günü Ecrin üzerime kahve dökmüş, Ege saatlerce kahkaha atmıştı. Gülmeyi ve güldürmeyi çok seviyor.Nefes nefese yanımıza geldi. "Nereye böyle?" Göz devirdim. Ecrin konuşmaya başladı. "Şey, ee biz-" sözünü kestim. "Sana ne?" Ege şirince gülümsüyordu. "Ya pizza sipariş ettim ama parayı öderken kapıda kaldım." Kahkaham yankılanmıştı boş sokakta . "Nasıl başardın diye sormuyorum, iyi yapmışsın görüşürüz." Park görünüyordu. Yürümeye başladığımda Ecrin de yanımda belirdi. Ege peşimizden geliyordu. "Ekin bu gün sizde kalsam?" kafamı salladım "Ecrin de bizde kalacak zaten sorun değil " Ecrinin gözleri heyecanla parladı. "B-ben mi?" Ege lafa atladı "Ayıcıklı pijamam sizde mi? Bulamıyorum." sakince kafa salladım
" Yastığın ile birlikte seni bekliyorlar." Ecrine çevirdim kafamı." Evet gelme sebebin için başlayalım. Çünkü tam uyuyacaktım. "Ecrin işaret parmağını dudağına koyup başını iki yana salladı." Hadi o zaman yürüyün. "" Evde yemek var değil mi? "Ege konuşmuştu. Eve doğru ilerliyorduk. Ege geceleri kalkacak kadar seviyor yemek yemeyi." Var. " Kapının önüne ilerledik. Anahtarı bulabilmek için cebimi yokladım.
" Kapıda kalmadık değil mi Ekin? " Anahtar elime geldiğinde sakince kapıyı açtım. Cevap verme gereği duymuyordum.Ege kum torbasının olduğu odaya girdi dalgınlıkla. "Ekin yatağım nerede?" Ensesine havifçe vurdum. "Burası misafir odasına mı benziyor? Hem senin yatağın mı var?" Beni umursamayıp kum torbasına yumruk attı. Kum torbası ona geri dönüp çarptığında yere yığıldı. Torbayı elimle durdurup Ecrinin yanına, odama ilerledim, kalkar kendisi herhalde .
Pencereden dışarı bakıyordu. Omuzuna dokundum." Ne oldu? Ne konuşacaktın benimle?" Bana kafasını çevirip yüzüme baktı "Aras beni sevdiğini söyledi." Gözlerimi büyüttüm. Aras, Ege'nin abisiydi. Ecrin, Egeyi seviyordu oysa. Sakince cevap verdim. "Sen ne dedin?" Omuz silkmekle yetindi. Dolaptan ona kıyafet çıkardım. Babam eve gelmemişti. Varlığı ile yokluğu belli olmuyordu.
Kendimi yatağa bıraktığımda günün yorgunluğunu taşıyorum üzerimde.
Salondan bir ses doldurdu evin içini.
"Neden pasta yok burada? Nasıl dolapsın sen?" Buzdolabı ile konuşuyordu, şaşırmadım. Ecrini de alıp salona geçtim "Ege rahat bırak dolabı, ben mısır patlatayım siz de film seçin olur mu?"
Ege, Ecrinin yanına ilerleyip koltuğa oturdu. "Çalışın köleler" Göz devirirken mısırlarla ilgileniyordum. Patlamasını beklerken Ecrin seslendi "Rastgele seçiyorum" mısırlar patladıktan sonra yanlarına ilerledim ve kanepeye oturdum. Ege mısırları yemeye başladı.Ecrin de filmi başlatıp oturdu. İkisi de mısır yiyordu. Film başladığında yüzümü buruşturdum "Romantik?" Ecrin masum gözlerle bakıyordu yüzüme. Göz devirip bende onlarla yemeye başladım. Film daha beşinci dakikadayken mısırlar bitmişti çoktan. Gözlerim kapanıyordu, bedenimi uykunun hakimiyetine teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AWARE
Teen FictionEllerim titrerken soğukta,onu görünce iliklerime kadar ısınmak çok farklıydı. Onu sevdiğimi söylemek dilimin ucundayken, 'merhaba' demek çok farklıydı. Herkesten nefret ederken ona çekiliyormuşum, ama ondan uzakmışım gibi, sahi sevgi böyle birşey mi...