Kyungsoo sol elini yanağına yaslamış, yakışıklı öğretmeni Jonginin anlattıklarını bir yandan not alıyor bir yandan da üzerindeki gömleğin neden bu kadar dar olduğu hakkında içinden söyleniyordu. Odaklanması zorlaşıyordu bu durumda. En sonunda yazması gereken cümleler birbirine girdi, toparlamaya çalıştı ancak yine karıştı. Dersten de kopmuştu işte. Hep Jonginin yüzündendi. Neden o kadar dar giyinmiş üstüne de sanki asılan azmış gibi iyice ilgiyi üstüne çekmişti. Kızlar dersi dinlemek yerine Jongin'e aşık aşık bakıyorlardı. Sinir şeyler.. o sürtüklere benim değişimden bakışlarınızı çekin diyememek canını çok sıkıyordu. Elindeki kalemi defterin üstüne sert bir şekilde bıraktı ve sadece Jongini izlemeye başladı. Dışarıdan bakan biri onun sadece Jongini izlediğini değil dinlediğini de düşünürdü ama o sadece sevgilisini dikizliyordu. Kime ne ki? Onun sevgilisi sonuçta..
"Bay Do?"
Seslenen Jongin ike yayıldığı sırada sıklaştı ve gözlerimi yüzüne çıkardı.
"Buyrun, Bay Kim?"
"Ders bugün fazla sıkıcı ve hızlı ilerliyor sanırım sizin için?"Tek kaşını kaldırmış sorguluyordu. Kyungsoo her daim dersini dinleyen, sürekli not tutan ve dersinde hep yüksek not alan biriydi. Jongin minik penguenini dalgın dalgın baktığını görünce endişelenmiş bir şekilde sormaya cesaret etmişti. Kyungsoo hâlâ cevap vermiyordu sevgilisine.
"Anlaşılan konuşmayacaksınız sınıf ortamında, sıkıntınız neyse dersten sonra odama gelip paylaşın. Dersten kaynaklandığı açık."
Kyungsoo sessizce kafasını salladı ve kafasını eğdi. Jongin tekrar kürsüye doğru ilerlerken kısaca saate baktı, derd bitimine çok olmaması onu gülümsetti ve sevgilisinin sırtını izledi.
Jonginin aklı sevgilisinin neden öyle dalgın olduğuna takılmıştı. Tıpkı sevgilisi gibi onunda derse olan hevesi kaçmıştı. Elindeki kitabı kürsüye bıraktı ve öğrencilerine döndü.
"Hepinizin dikkati farklı yerlerde bugün. Dersi erken bitiriyorum. Sizin böyle olmanız beni de etkiler. Ders dinlemeye hevesli olduğunuz bir gün tamamlarız burayı. Çıkabilirsiniz."
Kitaplarını toplayan öğrencilerine ve sevgilisine ayak uydurup kitaplarını topladı ve odasına ilerledi.Kyungsoo, kimsenin ına bulaşmamasını ümit ederek sessizce kitaplarını topladı ve tuvalete doğru ilerledi. Direkt olarak odasına gidemezdi. Sınıfındakilerin gittiğinden emin olduktan sonra gidecekti. Böylece dikkat çekmemesi umuyordu.
Bir süre tuvalette boş boş bekledikten sorna artık beklenemeyeceğini fark etti ve Jonginin odasına doğru ilerledi. Kapıyı çaldı ve onaylayan sesle içeri girip kapıyı kapattı ve ardından kapıyı kilitledi. Sırtını kapıya yasladı ve öğretmenini izledi, öğretmeni de onu tabi ki.
"Güzelim? Neden bugün böylesin?"Jongin yerinden kalkıp sevgilisini kendi ve kapı arasında sıkıştırdı. Burnunu yanağına sürttü. Kyungsoo da bir elini sevgilsinin beline bir elini yanağına koyup okşadı.
"Nasılım?"
"Böyle işte.. Ne düzgün konuşuyorsun, yüzüme bakmıyorsun ve fazla dalgınsın. Neyin var inci tanem." Kyungsoo gülümsedi ve dudaklarına minik bir öpücük kondurdu sevgilisinin.
"Senin yüzünden."
"Ne yaptı bu aptal aşık sana? Söyle bana biriciğim."
Yanağındaki eli gömleğin yakasına indirdi ve birkaç düğmesini daha açıp elini ensesine doğru yavaş yavaş çıkardı.
"Bu gömleği bir daha okula giyme."
"Giymem güzelim, ama neden? Ne söylediler?"
"Ders boyunca senin hakkında kurdukları hayalleri dinledim. Seni nasıl etkilemek istediklerini, neler yapmak istediklerini."Jongin kıskanan sevgilisine iyice yaklaştı ve dudaklarına masum bir öpücük kondurdu.
"Onlar konuşmanın ötesine geçemez, bebeğim. Ben sadece seni seviyorum. Onlar değil, sen bana sahipsin. Onları takma. Hem eğer kıskançlık yapacak olursak dersine giren profesörlerin asistanların neler dediğini ben biliyorum. Seni eve kilitlemem gerekir. Kimse seni görmesin diye, yanından geçip de kokunu almasınlar diye."
Konuşurken dudaklarını yüzünün her yerine değdirmiş, oradan çenesine adem elmasına, köprücük kemiklerine ve omuzuna kadar yer yerini öpmüştü.
Ellerini sevgili pengueninin bacaklarına götürmüş ve kucağına almıştı. Dudaklarını tekrar birleştirdiler. Birbirlerini mühürlemek istiyorlardı. Kyungsoo geri çekildi ve gülümsedi sevgilisine."Seni seviyorum, Jongin. Sen sadece benim sevgilimsin. Senin hakkında konuşmaları canımı sıktı. Ellerimden gidecekmişsin gibi hissettim. Korktum seni kaybetmekten."
Jongin, Kyungsooyu masaya oturttu ve bacaklarının arasına girdi. Ellerini yüzüne çıkarıp okşadı.
"Güzelim, beni senden kimse alamaz. Korkma, ağlama, üzülme. Hem sen her zaman böyle buraya gelsene. Odam şenlensin sesinle, kokunla. Gülüşünle güneşler açsın bu karanlık odada, hımm nasıl olur?"
"Jongin, sürekli buraya gelemem. Zaten okuldan sonra her zmaan beraberiz. Okulda ayrı durmalıyız. Benim de hoşuma gitmiyor bu adam benim diyememek, sarılıp öpememek çatlatıyor beni ama evde tamamen yalnızız. Ama yine de çok özlersem dayanamazsam gelirim."
Ensesini okşadı esmer olanın."Tanrım şu an çok seksi gözüktün. Daha yakınlaşmak istiyorum sana ama korkutmak istemiyorum seni. Dersin bitti değil mi,güzelim?"
Kyungsoo kafasını esmerin omuzuna koydu ve dudaklarını boynuna sürttü.
"Hımm, bitti. Senin?""Benim de bitti. Hadi eve gidelim de hasret giderelim. Ama önce aç mısın?"
Kyungsoo masadan indi ve sevgilisine yaklaştı. Alt taraftarını birbirine sürttü ve kafasını omuzuna gömdü. Jonginin hızlanan kalp atışlarını ve derinden gelen o inlemeyi dinledi.
"Sana açım sayılır mı?"
"Sayılır, hadi bir an önce evimize gidelim. Yoksa seni burada yiyeceğim."
Kyungsoo kıkırdadı ve geri çekildi.
"O zaman ilk ben çıkıyorum. Köşedeki duraktan alırsın beni? Sonra da yersin beni evimizde.... sevgilim."Kyungsoo ona ilk kez 'sevgilim' demişti. Jongin onu tekrar göğsüne gömmek istese de sevgilisi kapıyı açıp çoktan depar atmıştı bile. Son kez öpseydi, ölseydi dudaklarında.. hain penguen..
°•°•°•°•°•°•°
Yine been okulda derste yazdım umarım iyi olmuştur..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Answer Is You..
FanfictionBu hikâye, Kim Jongin ve Do Kyung Soo'nun aşklarına duyulan hayranlık ve aşklarına olan aşk ile yazılmıştır. Aşklarının güzelliği ellerinin birleşiminde oluşan küçücük araya sığacak kadar büyük, o küçücük araya iki hayatın birleşimi, aşkı, özlemi, h...