"Güzelim, ben geldim!
"Hoşgeldin, aşkım!"Oğlumun ellerinden tutmuş adım atmasına yardım ediyordum. Ya da şey de olabilir yürürken poposunun üstüne düşmesin diye yanında yer alıyordum.
Ne olduğu önemli değil benim oğlum yürüyordu ve biz babasını bu şekilde karşılamak için kapıya doğru ilerlemeye başlamıştık. Jongin bizi böyle görünce elindekileri vestiyere tıktı ve bize biraz yaklaşıp kollarını iki yanına açtı. Yüzünde tarif edilmez derecede güzel, yumuşak, narin bir gülümseme vardı. Çok güzeldi benim kocam."Hadi bebeğim, babanın kollarına gel."
Jongsoo, Jongini görür görmez ellerimi bırakmış yalpalayarak babasına adımladı. Tam düşmek üzereydi ki Jongin onu tuttu ve kucağına aldı. Bakın böyle bir görüntü aciz gözlerimin gördüğü en güzel sahnelerden biri, ilki çıplak Jongin desem sapık olduğumu düşünmeyin lütfen. Çünkü kocam tam bir afet'ül-devran.
Jongin kucağındaki oğlumuzu öpüp sarmaladı ve yanıma yaklaştı. Bir elini belime doladı ve dudaklarıma baktı. Jongsoo var diye öpmüyordu elbette. Yoksa şimdiye kadar kaç kere yatak odasına çıkmış işleri kızıştırmıştık.
"Hoş geldin kocacım, yorgun görünüyorsun. İyi misin?"
"İyim güzelim. Sadece seni özledim."
Bir kolunda Jongsoo varken diğer kolunu iyice belime dolayıp beni kendine çekti ve kafasını omuzuma koyup burnunu boynuma sürttü.
Elimi beline doladım ve kulağını öptüm."Ben JongSoo'yu uyuturken sen de bir duş al istersen Jongin? Kendine gelirsin sonra sana ellerimle yemek yediririm, hımm? Nasıl fikir?"
"Şöyle yapsak kocacım, ben seni beklesem Jong Soo'yu uyuturken sonra beraber hızlı bir duş alsak? Tek başıma yaptığım duştan daha yenileyici olduğuna iddiaya bile girerim."
Kafamı geri atıp kahkaha atarken dudakları boynumu bulmuştu bile. Nasıl kırardım ben bu adamı? Ama Jongsoo ya biz banyodayken uyanıp ağlarsa?
"Benim kutup yıldızım, seninle duş almak benim için de çok yenileyici bir aktivite ama ya biz duştayken bebeğimiz uyanıp ağlarsa? Oğlumuzu birine teslim etmeden zor aşkım."
"Ama sevgilim, seni çok özledim. Hem bebeğimizi birazdan Yifan hyung ve Joonmyeon hyung almaya gelecek. Bu akşam onlar bakmak istediler. Ben de senin vereceğin cevaba göre onlara haber vereceğim."
"Gerçekten bebek bakmak mi istiyorlar?"
Jongin, kafası omuzumdayken hımladı. Dudaklarının titreşimi boynumu huylandırıyordu. Hafifçe kıkırdadım.
"O zaman sevgilim, sen Joonmyeon hyungu ara ve haber ver, ben de oğlumuza kıyafet hazırlayayım. Sonra da seninle ilgileneyim."
Jongin hızla kafasını kaldırıp dudaklarımı öptü ve minik bir seni seviyorum mırıldanıp hızla vestiyere gitti. Telefonunu bulup bir şeyler yaparken ben de oğlumla odasına doğru adımladım. Yatağının içine bıraktım ve çantasını hazırladım. Yedek kıyafet, bez, ıslak mendil, bebek pudrası, oyuncaklarından da biraz ekledim ve çantanın ağzını kapatıp oğlumu kucağıma aldım. Ben merdivenlerden dikkatle inerken benim minik oğlum kendisi gibi minik elleri ike yüzümü seviyor kendince bir oyun oynuyordu. Salona girip koltukta uzanan Jongini görmemle oğlumu oyun havuzunun içine bıraktım. Hızla Jonginin yanına oturdum yavaşça ellerim saçlarımı bulurken ismini fısıldadım.
"Ay ışığım, iyi misin? Kötü görünüyorsun."
"Bilemiyorum Kyungie. Sanırım hasta olacağım. Odamda çalışırken camı açık bırakmış ve uyuyakalmışım. İyi hissetmiyorum. Oğlumuz gittikten sonra bana ilaç verir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Answer Is You..
FanfictionBu hikâye, Kim Jongin ve Do Kyung Soo'nun aşklarına duyulan hayranlık ve aşklarına olan aşk ile yazılmıştır. Aşklarının güzelliği ellerinin birleşiminde oluşan küçücük araya sığacak kadar büyük, o küçücük araya iki hayatın birleşimi, aşkı, özlemi, h...