Gözkapakları Arasında

Eğlenceli bir yemek..

      Herkes sessizce otururken Şah birden

''Sessiz sessiz oturacak mıyız böyle ? Diğer kişilerle tanışırken bu kadar uzun süre sessizlik oluşmamıştı'' diyerek ortamı gerginleştirdi. Çınar bunu aldırış etmeden içeceğinden sakince bir yudum aldı. 

''Eee Kamina bize biraz İtalya'dan bahseder misin? Oradaki okulundan, arkadaşlarından, yaşamından falan.'' 

Masanın düzenine bakarak derin bir nefes aldım.

''Tabi'' diyerek söze başladım. ''İtalya gerçekten harika bir yerdir sizinde bildiğiniz üzere mimarisi çokça ünlüdür. Ve gerçekten çok güzeldir. Oradaki yaşamıma gelirsek triplex bir evimiz vardı koskocaman bahçesi ve bahçesinin içinde bir havuz vardı. Oradaki arkadaşlarım ise genelde eğlenceli ortamlarda bulunur ve erkeklerle çok ilgilenirlerdi sadece 1 tane güvendiğim arkadaşım vardı oda benim gibi birisiydi çok sakin ve çok uslu. Okuluma gelecek olursak boş insan topluluğundan başka birşey görünmezdi. Bütün kızlar okulun en güzel ve en pöpülel kızı olma çabasındaydı, erkekler ise kızları nasıl etkileyeceğinin planlarını kurarlar ve bir sürü şaklabanlıklar yaparlardı. Gerçekten okul ile ilgilenen sayılı insanlar vardı.''

''İşte biz onlara 'kezban' diyoruz'' diyerek sözümü kesti Şah. 

''Onlar olmasaydı böyle güzel evlerde yaşayamaz, böyle güzel ortamlarda bulunamaz, marka kıyafetleri giyemezdin.'' diyerek Şah'ı güzelce susturmuştu Buğlem. Buğlemin bu tavrı herkesi çok şaşırtmış olsa bile güldürmüştü. Şah ise oturduğu yerde yine sinir krizleri geçiriyordu. 

     Özüm ve Arda aynı anda ''eee'' diye eklediler ve masada kahkahalar yükseldi. Özüm söze atıldı.

''Normalde biz Arda'yla  asla aynı şeylere, aynı tepkileri vermeyiz. Fikirlerimiz uymaz.'' dedi gülerek. Arda ise '' Aynen canım senin zevklerin kötü bunda benim suçum yok'' dedi ve gülmeye başladık. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan saat 12 olmuştu bile. Tam eve gitmeyi düşünüyorken Buğlem bir anda birşeyler söylemeye başladı. Ben ise söylediklerini duymamıştım, o anda Buğlem'i değil de düşüncelerimi dinliyordum. Beynimde ki her hücre rüyalarımdan bahsediyordu. Özüm bu halimi anlamış olmalıydı ki ayağıma küçük bir tekme atmasıyla kendime gelmem bir oldu. Çınar birden söze girdi. ''Güzel bir bar biliyorum oraya gitmeye ne dersiniz gençler?'' dedi. E haliyle Şah bu fikri çok beğenmiş ve hemen kabul etmişti. Buğlem de bu fikri sevmiş ve onaylamıştı. Masadan aheste aheste kalkarak özüm ile taksi çağırmayı konuşuyorduk Arda ise konuşmamızı dinleyerek söze girdi ve onun arabasına binebileceğimizi söyled. Şah'ın bu fikri sevmediği her halinden belliydi. Biz bunları konuşurken restorantın valesi Arda'nın arabasını getirdi ve ardından Çınar'ın arabası da geldi. Arda arabanın arka kapısını açtı ve bir elini bana uzatarak arabaya binmem de yardımcı oldu. Ve bu davranışı Şah ile Özüm için de sergiledi. Çok nazik bir çocuktu. 

              Bir süre sonra barın kapısına geldik. Barın valesi hızla kapılarımızı açtı ve Arda valeye bir miktar para verdi, yanıma gelip koluna girmem için bir hareket daha sergiledi. Bende nazikçe bu teklifini onaylayarak yavaşça saçlarımı savurarak koluna girdim. Buğlem ile Çınar bir çift olmuşlardı. Arda kulağıma eğilip;

''Buğlem ile Çınar çok yakışıyorlar değil mi ?'' dedi 

''Farkındayım, çıkıyorlar mı ?'' diyerek yanıtladım. 

''Evet, uzun süre olmadı. Aslında hiç anlaşamazlardı ama ne olduysa oldu bir anda çıkmaya başladılar.'' dedi.

''Aslında baya tatlı görünüyorlar hiç anlaşamaz halleri yok''  dedim ve gülümsedim.