Gözüme vuran güneş ışığı ile uyandım. Komidinin üstünden telefonu alıp saate baktım. Alarmın çalmasına daha yarım saat vardı. Alarmdan önce uyanmayı seviyorum, onun sesi beni deli ediyor.. Telefonu yerine koyup yataktan kalktım. Hei'nin üstünü örtüp banyoya girdim. Ilık bir duş bana iyi gelirdi. ...
Aynadan kendime baktım ve banyodan çıktım. Bir tişört ve pantolon giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mutfağa indim ve kendime hemen bir sandiviç hazırlayıp yedim. Bugün bisikletle gitmek istiyordum. Çantamı aldım ve evden çıktım. Bisikletime binip kulaklığımı taktım. Demi Lovato - Solo şarkısını açtım. Bu şarkıyı çokseviyorum. Bugün sanki ayrı bir güzeldi. Herkes saatin erken olmasına rağmen dışarıdaydı. Güne çok güzel başlamıştım. Şirkete gelince bisikletimi güvenli olduğunu düşündüğüm bir yere koyup içeriye girdim. Asansöre binip üçüncü kata bastım. Tam kapı kapanıyorken ismimi duydum.
-Yoora! Dur dur!
Hemen düğmeye bastım. İçeriye Hoseok girdi. Nefes nefeseydi.
-Sa-ğol.. -Nefes nefesin. -Ah, ben geç kaldım. Uyuya kalmışım. -Geç kalmadın ki. Tam saati hatta. -Ne? -Dün bugün ki işlerin birazını yaptık. Bugün biraz daha geç başlayacaktık. Unuttun mu yoksa? -Ahh.. Unuttum. O kadar da koştum. Off..
Bu haline güldüm. Üçüncü katta durunca indik ve odaya girdik.
-Herkese günaydın. -Günaydın Yoora.
...
Bütün üyelerin çekimi bitmişti. Sıra grupça bir fotoğraftı. -Sang, biraz öne gel. Yong, sen biraz sağa kay. Evet aynen öyle.
Makinenin düğmesine bastım ve çektim. Pek güzel olmamıştı.
-Olmadı. Bir daha. Chul sen Kyu-Bok'la yer değiştir. Jung-Hwa bir adım sola. Şimdi hepiniz bir adım öne gelin. Evet, oldu.
Tekrar düğmeye bastım. İşte oldu. En güzeli bu olmuştu.
Kendimi hemen bir koltuğa attım. Çok yorulmuştum. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes verdim. Biraz rahatlamalıydım. Koltuğa iyice sindim. Şuan hiçbir iş yapmak istemiyordum, umarım çıkmazdı da.
-Yoora.
Tek gözümü açtım ve bilgisayar başında oturan Hoseok'a baktım.
-Efendim. -Benim diğerlerine yardım etmem gerek. Sen bu fotoğrafları düzenleyebilir misin?
İşte. Ben şom ağızlıyım.
-Tamam.
O rahat koltuktan üzülerek kalktım. Bilgisayarın başına geçtim. Çok fazla fotoğraf vardı. İlk üyeden başladım.
...
Telefondan saate baktım. Sonunda! Çok acıkmıştım. Fotoğrafları kaydedip odadan çıktım. Asansöre binip yemekhaneye gittim. O kadar çok acıkmıştım ki tabağımı tamamen doldurmuştum. Dün Choie ile oturduğumuz masaya gittim.
