Feeling -bölüm 2

1.4K 75 6
                                    

Restorana girdiğimizde üzerimde her zaman giydiğim siyah sıkı tulum yerine siyah kot ve kapüşonlu sweetshirt giyiyordum ayağımda ki converseler hiç rahat değildi Steve de benim gibi giyinmişti böylece dikkat çekmiyorduk etrafta sevgili ler çocuklar ve yaşlılar doluydu büfeye doğru yürürken Steve'i olabilecekşeyler üzerine uyarıyordum '' Eğer Hydra dan birileriyle karşılaşırsak sakın koşma '' dedim Steve gülerek '' Bu ayakkabıları sevmiyorum eğer koşarsam ayağımdan çıkarlar '' dedi haklıydı en az onun kadar bende rahatsızdım ,iki tane Hamburger menüsü alıp cam tarafında ki bir masaya yerleştik yemeklerimizi yerken gözüm duvardaki televizyona kaydı ekranda ben ve Steve in resimleri duruyordu ekrandaki spiker bizi vatan haini olarak suçluyordu bizi gördükleri anda FBI aramalarını söyledi Steve haberden sonra gerilmişti etrafa kaçamak bakışlar atarken insanların bizi fark edip etmediklerini anlamaya çalışıyordu '' Sakin ol'' dedim '' bizi kimse tanımadı '' herkes yemek yiyor bir yandan da sohbet ediyorlardı dışarıdan bizde onlar gibi gözüküyorduk.Steve haburgerinden bir ısırdık aldıktan sonra '' Planın nedir? '' diye sordu '' Ilk önce şu asistanı bulacağız telefonunu takibe aldım yeri 1 dakika sonra açığa çıkacak '' dedim kendimle gurur duyarak ,Steve her zaman ki çarpık gülümsemesiyle '' ninja dövüş tekniğini kullanarak kızı konuşturmayacaksın herhalde ?'' Diye sordu.Gülmeden kendimi alamadım Steve kızı kendisinin konuşturacağını öğrenince şok olacaktı '' Benim konuşturacağımı da nereden çıkardın ? '' dedim alay ederek,Steve gözlerini kocaman açarak '' Sakın benim yapacağımı söyleme '' dedi sesi titremişti,elimde ki Hamburgeri bırakıp '' kızın yerini ben buldum bu da senin görevin kaptan '' dedim.Steve kafasını olmaz anlamında iki yana sallarken '' Asla,ben yapamam bütün planı mahvedebilirim'' dedi.Haklıydı kızlarla konuşmayı gerçekten beceremiyordu fakat bütün işi ben yapamazdım '' Benden yardım isteyen sendin bu işte birlikte olduğumuzu sanıyordum bütün işi ben yapamam Steve '' dedim ciddiyetle .Steve gözlerini devirip '' Peki Romanoff yalnız işi batırırsam sorumlusu sensin'' dedi.ellerimi masaya koyup '' Eğer işi batırırsan Bucky'i unut onu asla bulamayız '' dedim ve masadan kalkıp arabaya doğru yürüdüm Steve de söylenerek beni takip ediyordu arabaya bindiğimde telefonum asistanın yerini tesbit etmişti.Steve arabaya biner binmez adresi söyledim kızın kaldığı otele doğru sürerken '' Plan şu sen kızla flört edip kızın ağzından laf almaya çalışacaksın eğer alamazsan ikinci yolu dene kızı sarhoş et '' dedim Steve ve kız ayarlamak ikisi çok ayrı geliyordu kulağa.Steve huzursuzca nefes aldı '' Anladım peki kız beni tanırsa ne yapacağım ? '' diye sordu '' Tanımayacak '' dedim sırıtarak..... Otel odasında Steve'in kafasına siyah peruğu takıyordum sarı saçları tamamen ortadan kaybolduğunda farklı birisi gibi görünüyordu mavi gözleri olmasa başka birisi sanabilirdim dikkatli bakınca gözlerinin ne kadar güzel olduğunu yeni fark ediyordum ah ne diyorum ben saçmalamayı kes natasha dedim kendi kendime Steve bana gülerek bakarken kendime geldim '' Ne oldu Natasha beni çok mu beğendin?'' Diye sordu.'' Ah kaptan Amerika her gece rüyalarımı süslüyorsun '' diye taklit yaptım gülerek Steve de bende bu taklite bir kahkaha atıp işe koyulduk..Steve son olarak siyah takım elbisesini giydiğinde inanılmaz gözüküyordu.Tabii ki bunu ona söylemedim.Giyinmek için kendi odama geçtim çantadan kırmızı kalem elbiseyi çıkartıp üzerime geçirdim kızıl saçlarımı gizlemek için sarı peruğu taktıktan sonra hazırdım elbisemin iç bölümüne silahımı yerleştirdim küçük el çantamın içinde de her zaman taktığım hem iletişim de hemde dövüş sırasında bana yardımı dokunan elektirikli eldiven vardı.misket bombaları koyacak yer bulamamıştım zaten kullanmamı gerektirecek bir durum olacağını düşünmüyordum Tabii Steve işi batırırsa işler değişebilirdi.Kapıdan gelen tak tak sesi duyduğumda çantamı alıp kapıyı açtım Steve bir anlık şoktan sonra konuşabilmişti '' Farklı gözüküyorsun '' dedi.Farklı kelimesini ne anlamda kullandığını düşünmek istemedim '' Sende öyle '' deyip koridorda yürümeye başladım her zaman ki gibi arkadan beni takip ediyordu asansöre bindiğimizde planın üstünden geçmiştik kapı açıldı birlikte asansörden çıkıp farklı yönlere yürüdük Steve in kulaklığı sayesinde iletişimde olabilecektik,Steve bar bölümüne ilerlediğinde '' ilk üçüncü sırada oturan siyah saçlı kız adı Katie Williams '' dedim kısık sesle cevap vermeden kıza doğru yürüdü kulaklığın ışığı kapanmıştı Ben küfürler yağdırırken Steve kızla birşey ler konuşup masasına oturdu kızın hareketlerini incelerken Steve ile flört ettiği belli oluyordu ne konuştuklarını çok merak ediyordum birşeyler düşünmeliydim,oturdukları masanın arkasında oturanlar kalktığı anda yavaşça masaya ilerleyip oturdum kız beni göremiyordu Steve bana kaçamak bakışlar atıyordu,Katie '' odama çıkalım mı ?'' Dediğinde donup kalmıştım Steve önce şaşırmış sonra gülerek kıza '' olur '' demişti ben masada kudururken olmaz anlamında başımı sallamıştım Steve beni dinlemeyerek Katie ile masadan kalktı asansöre binip uzaklaşmalarını izlerken kendimi kötü hissetmiştim.Şu an içimde olduğum durum kıskançlık olamazdı olmamalıydı ben kendimi yerken planı tehlikeye atmak uğruna masadan kalktım kulaklığın ışığı hala yanmıyordu az önce Steve ile Katie in bindiği asansöre binip düğmeye bastım 10.kata çıkana kadar kafamda bir sürü senaryo kurmuştum.Sonunda asansör durdu hızlı adımlarla ilerleyerek 122 numaralı odanın kapısının önünde dikiliyordum bir an çalıp çalmamakta kararsız kapsamda kapıyı iki kere tıklattım çok geçmeden kapı açıldı fakat açan Steve değildi..

( kısa oldu biliyorum ama akşam tekrar yeni bölüm gelecek bol bol yorum ve vote istiyorum sevgiler)

Mission Or LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin