Geçmişin İzleri

Sarı Vosvos

15 Yıl Önce

" Baba ne olur bir kerecik gezelim"

Genç adam oğlunun yüzündeki bu şirin ifadeye gülümsemeden edemedi. Önündeki yemekten bir kaşık daha almıştı ki minik oğlu iki kolunu karnının hemen üstünde birleştirirken alt dudağını sarkıtarak konuşmuştu

" Baba sen beni sevmiyor musun?"

Genç adam kaşığını tabağının kenarına bıraktı ve küçük oğlunu kucağına alıp al al olan yanaklarından öperken konuştu

" O ne demek öyle aslan parçası? Ben seni herşeyden çok seviyorum"

Genç adam bunları söykerken küçük oğlu memnun bir ifade yerleştirmişti yüzüne. Ama annesi alt dudağını sarkıtırken konuştu

" Aşk olsun .Baba oğul bir olup unuttunuz beni"

Genç adam bir elini de karısının boynuna atarken konuştu

" Oğlumuzu kıskandığını söylemeyeceksin değil mi güzelim?"

Genç kadın önce oğlunu sonra da kocasını öperken konuştu

" Asla!"

Kerem ellerini çırparken konuştu

" Hadi baba ne olur! "

Demir oğlunun ne istediğini anlamıştı. Karısına göz kırparken konuştu

" Oğlumuz yemeğini yiyerek bu ödülü hak etti bence Gül sen ne dersin?"

Gül tabakları toplarken konuştu

" Elbette hak etti. Aferin benim yakışıklı oğluma"

Demir oğlunu kucağından indirmeden evden çıkmıştı.Depoya geldiklerinde göz kırparak konuştu

" Hazır mısın aslanım?"

Kerem heyecanla gülümserken konuştu

" Evet baba hadi"

Demir sanki ağır çekimdeymiş gibi deponun kapısını açtığında Kerem heyecanla o tutkunu olduğu vosvosun yanına koşmuştu.

Daha yedi yaşında bir çocuk olmasına rağmen çok seviyordu bu arabayı. Babası sürerken gözleri parlayarak izliyordu onu. Ve bu küçük kalbiyle her gece uyumadan önce vosvoslu hayaller kuruyordu minik  Kerem.

Demir elindeki anahtarla vosvosun kapılarını açarken gülümseyerek önünü ilikledi ve oğluna oturmasını işaret ederek konuştu

" Buyurun efendim"

Kerem babasının bu hareketine şirin bir kahkaha atarken konuştu

" Ya baba ya "

Demir de şofor  koktuğundaki yerini alırken minik oğlunun taklidini yaparak konuştu

" Ya Kerem ya"

Baba oğul gülümseyerek çıkmışlardı yola.Kerem parlayan  gözlerle babasının yaptığı her hareketi en ince ayrıntısına kadar izlerken Demir arabayı durdurmuştu.  Babasının bu kadar çabuk duracağını beklemiyordu Kerem.  Ama geldikleri yere göz gezdirdiğinde heyecanla el çırparak konuşmuştu

" Baba parka geldik"

Demir oğlunun yüzündeki şaşkınlığa gülümserken elini sarı vosvosunun direksiyonunda gezdirirken konuştu

" Belki çok hızlı değildir ama durduğu yer senindir evlat "

Şimdiki Zaman

Genç adam çöktüğü yatağın dibinde elindeki fotoğrafa bakarken gözünden akan bir damla yaşa inat fısıldadı