Ateşin içi

38 1 2
                                    

Beynim büyük bir travma geçiriyordu. 17 yaşındaki kızın kaldırması imkânsız durum ile karşı karşıyaydım âdeta.
İçimde korku fırtınaları kopuyordu.
Nefesimin kesildiği kadar büyük bir korkuyla baş başaydım.
Tam kurtulduk derken düşman tekrar silahını almış geliyor gibiydi ve tamda öyleydi.
İzimizi kaybettirdik dedi ,ama asıl şimdi bizim izimiz kaybolacaktı.
Bizi öldürüp kim bilir cesetlerimizi ne yapacaklardı; belki yakacaklardı belki gömeceklerdi belki de küçük parçalara ayırıp atacaklardı.

Midemde çok kötü korku vardı kalbim yerinden çıkacak gibiydi resmen kalbimin sesi bir davul sesinden farksız idi.
Şimdi ne olacaktı yoksa sonumuzmu?
17 yasında ölmek istemiyordum.
Beni bekleyen ailem okulum ve okul arkadaşlarım vardı onlar ne olacaklardı, onları nasıl arkamda birakabilirdim ki?

Aklımda  kötü kötü şeyler dönüyordu. Sonumuz ne olacak diye...

'Demek polise gitmeyi düşünüyordunuz öyle mi?'
Dedi çok ama çok sinirli bir ses tonuyla.
Adam birden belindeki silahı çıkartıp ben ve yanındaki ni namlu ucuna aldı resmen.

Düşünebiliyor musunuz? 2 kişinin hayati bir silaha bağlı o silahtan çıkan 2 ses 2 can alacaktı, tıpkı 20 dk önce olduğu gibi...

Resmen ölüm sessizliği oluştu, kendimi tutamayıp ağlamaya başladım hemde hüngür hüngür ne zaman hüngür hüngür ağlasam o zaman yapacak birşeyim kalmamış demekti. Son çareyi hep ağlamakla geçirmiştim...

'Şşş tm sakin ol birşey olmayacak' dedi.
Akli sıra beni teselli etmeye çalışıyordu yanımdaki ,oysa ikimizde durumun gayet ciddiyetindeydik...

Adam sessiz sakin bir hareketle telefonunu çıkardı ve konuşmaya başladı:
'Abi çocukları buldum ne yapmami istersin
tamam abi olur bekliyoruz'
Gibi bir konuşma yaptı galiba adam buraya gelecekti.

Çok geçmeden adam  ve yanında ki 2 kişi geldi.
Adam direk gelir gelmez konuşmaya başladı:
' ben böyle herşeye burnunu sokan çocukları sevmem. Yada kendinden büyük işlere karışanları, sonları nasıl oluyor siz kendi gozlerinizle gördünüz simdi sizin sonunuzda ondan farksız olmayacak.' dedi

Şok içinde bir birimize bakarken, son dualarımızı ediyor gibiydik.
Adam belindeki silahı çıkardı;

'2 ses 2 can sizede elvada çocuklar, belki merakınız olmasaydı sizinde yasama şansınız olacaktı.' dedi

Resmen içimdeki ses boku yedin zeynep diyordu.
Evet zaten öyleydi bir yandan gözyaşlarımı siliyor  bir yandanda adamlara yalvarır gözlerle bakıyordum. Ama adamlarda  hic acıma yoktu azıcık bile ,sanki orda 5 kişi daha olsa onları da gönül rahatlığıyla öldürebilir gibiydiler. 

Korkuyla tir tir titrerken birden telefonum çalmaya başladı.
Adam direk elimden telefonu alıp kimin aradığına baktı, arayan babam idi şuan ona bile çok ama çok ihtiyacım vardı baba beni kurtar diye yardim isteyesim vardı.

'Şimdi telefonu açıyorum sakın ağzını açmayın sakın.'
Dedi korkuyordum ağzımı zaten açamazdım ki.

'Alo, kızın kendinden büyük işlere burnunu soktuğu için şuan silahımın ucunda' dedi.
Ben sok içinde adama bakıyorum adam resmen kıpkırmızı olmuştu, babam ne dedi ne demedi bilmiyorum ama adam donmuştu resmen.

Adam direk telefonda konuşa konuşa uzaklaştı. Şuan acaba babamla ne konuşuyorlardı çok merak ediyordum.

5 dk sonra adam yanımıza geldi şoka girmiş bir ifadeyle.
Ben ve yanındakinin yüzünde de bir şok ifadesi vardı.

'Sizi şuan şurada öldürebilirdim ama sizi esirim yapacağım yani bir nevi sizi alıkoydum.'
Adamın bu sözleri benim içime bir rahatlatma getirmişti hemde büyük bir rahatlama bizi alıkoyması iyi birşey değildi ama ölmekten daha iyidir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 20, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İstenmeyen Şahitlik (Hemde Bir Cinayete)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin