Bölüm 17

365 17 11
                                    

İzmir'e geldiğimizde hepimiz Berkoş'un ve bizimkilerin havaalanında olmasını beklerken onlar sadece 'binince,inince yazin' mesajıyla yetinmişlerdi.

Gökhan nefes alsa annesine değil,Merve'ye bildiriyordu resmen."Bana bak 10 saniyeye ordayım."deyip kızı korkutuyordu hep.

Sinan ve Barış valizleri getiriyorlardı.Arada bir Barış,Sinan'a sövüyordu.Sinan'sa sürekli şunu diyordu."Stres insan ömrünü kısaltır.Sen bu gidişle taş çatlasın 4-5 yıl daha yaşarsın."

Oğuz ve ben mi?Kate Upton posteri için 'Trendyol , Tozlu , Heygirl...' her siteye bakıyorduk ve hiçbir yerde bulamıyorduk.

Taksimiz öyle dizilerdeki gibi saniyesinde gelmemişti.En az yarım saat bekledik.Taksinin gelişi ve bizim binişimize kadar her şey normaldi.Ta ki Sinan taksi şoförüne "Siz dizilerde nasıl öyle saniyesinde bitiveriyonuz abi?"diyene kadar.Zaten bizim normal geçen zamanımız 3 dk'yı geçmemiştir.

"Genelde planlı oluyor."

"Peki abi,dizide müşteriye 'Nereye gidiyoruz?' sorusunu sorup iki saniyelik oyunculuğunuzdan ne kadar kazanıyorsunuz?"

"Ben hep gönüllü oldum.Fiyatını bilmiyorum."

Oğuz aramızdan kafasını çıkarıp "Ya biz taksici mi olsak?"dedi."Ben her dizide her yerde biterim yeter ki bana para versinler.Bende pizza alayım."

"Hayalin bu mu cidden?"dedi taksici.

Gururla gülümsedi Oğuz."Ne sandınız ki?"

"Daha iyi bir hayaliniz vardır sanmıştım." *oğuz ünal=yıkık*

"Benim hayalim..."dedim elimi kaldırarak."Barış hariç-Yani şu uzun olan hariç,hepsini hayvanseverlere vermek."

Kahkaha attı taksici."Benimde öğretmen olmaktı...Ama İzmir'de sıradan bir taksici olduk."

"Sıradan olmak,sıradan değildir beyefendi."dedi Barış.

Adam dikiz aynasından bize baktı ve gülümsedi."Dostluğunuz beni şaşırttı."dedi."Sizin gibilerle hiç karşılaşmamıştım."

"Bende benim kadar mükemmel biriyle hiç karşılaşmadım."

Gökhan,Oğuz'un kafasına vururken güldü."Salaksın."

Taksici,geldiğimizi söylemek yerine kornaya bastı.Sırayla hepimiz inerken,Sinan telefon numarasını adama verdi."Abi bir gün güzel bir kız görürsen beni ararsın."

Berkoş bize delicesine el sallarken merdivenleri iniyordu."Yavrularım!"Yaklaşık yarım saat süren sarılmamızın ardından içeri girdik."Lan şaka maka,"dedi Gökhan."Oğuz'un bok kokan odasını bile özledim!"

Oğuz onun neşesine bir kadın edasıyla kalçasını kıvırarak cevap verdi."Ben direkt seni özledim Gökhan'ım."

O sırada Barış elimi tutarak yukarı çıkardı beni."Noluyo?"

"Bir şey olduğu yok Yaprak.Sadece o çocuğu sormak iç-"

Elimi çektim elinden."Barış,o çocuk kim inan bilmiyorum.Karşıdan bakınca sana o kadar benziyor ki!Ben ona öylece bakarken yanıma geldi ve 'boş' yapmaya başladı.Hepsi bu."

"Tanımıyor musun?"dedi kaşını kaldırarak.

"Adını bile bilmiyorum."dedim."Cidden tek bir şey bilmiyorum onun hakkında."

"Tamam."Yüzü düştü."Bende sandım ki..."

"Sevgiliyiz biz,seviyorum onu?Bunları düşündün değil mi?"

Başını salladı."Çünkü..."dedi gülüp."Çünkü çok yakışıklıydı."

İstemsizce güldüm."Senin kadar değildi."

| 4N1K |  Yaprak&Barış  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin