3. BÖLÜM: Bela Geliyor

104K 3.8K 1.4K
                                    

MULTİ: EMRE

illaydaboztass  ithafendir 🕊

^^^^
^^^^

"Afra sen neden sürekli okul değiştiriyordun?" Okulum bahçesinde bankalardan birinde Ece ile oturuyorduk.

"Gittiğim tüm okulda mutlaka bir sorum yaşadım. Ve her okulda mutlaka Aras gibileri vardı." Tekrar devam ettim. "Şimdi gel görki yağmurdan kaçarken doluya tutuldum." Aras şımarığı yüzünden canım çok sıkkın. Bana daha fazla musallat olmasından korkuyordum. Onlara nasıl karşı çıkacağımıda bilmiyorum.

"Aras ve grubu olmazsa güzel bir okul aslında." Diye konuştu Ece. "Bundan sonra karışacaklarını düşünmüyorum sana. Dünkü olayda babasının kulağına gitmişse bir şey yapamaz." İnanmaz yüz ifademle Ece'ye baktım. Bu dediğine kendi bile inanmıyordu.

"Tamam, en azından öyle umalım."

"Umalım." Diye geveledim ağzımın içinde. O sırada okul bahçesinde bizim grup göründü. Göz devirdim. Bunların bu ego ve şımarıklığı nereden geliyordu. Aa tabii babaları zengin. Gözlerim hâlâ Aras'ın üzerindeyken o da bana bakmıştı. Aramızda çokta bir mesafe yoktu zaten. Bana yarım ağız güldüğünde yüzümü buruşturup Ece'ye döndüm. "Aptal." Dedim biranda. Ece güldü ve "Hadi biz de çıkalım sınıfa." Başımla onayladım yerimden kalktım.

^^^^^^^
^^^^^^^


Sıkıcı geçen Tarih dersinden sonra nihayet zil çalmıştı. Hoca o kadar mıy mıy biriydiki çok yavaş ve ruhsuz bir anlatımı vardı. Çoğu sınıf uyudu diyebilirim. Kantin sırası bize geldiğinde her zamanki gibi tost ve içecek almıştık. Zaten öğleden sonra yemek veriliyordu.

Kantin de bir tane boş masa kaldığını gördüğümde kimse kapmasın diye hızlı adımlarla oraya doğru izlerdim.

"Afra buraya oturmasak mı?"

"Sadece burası boş Ece. Otur hadi."

"Buraya Aras ve grubu oturuyor genelde. Kalabalık olduğu zamanlarda burası boş olur ve onlar oturur." Ofladım. Gerçekten bunlar yeni ergenliğe girmiş çocuklar gibiydiler. O kadar şaçma ki ve buna ayak uyduranlar da var.

"Ece otur şuraya, yemeğimizi yiyelim sonra kalkarız." Ece etrafına baktı.

"Heran gelebilirler, bu masadan onlara boş bırakıldı."

"Şu an ortalıkta görünmüyorlar. Onlar gelmeden kalkarız Ece gerilme bu kadar." Diye iğneledim. Ece derin bir nefes verip karşıma oturdu.

"Tamam ama bari çabuk yiyelim." Başımla onayladım sadece. Gerçekten bu okulun saçmalıkları beni delirtecekti. Bu sene nasıl bitecek çok merak ediyorum doğrusu.

Tostum bittikten sonra yarım kalan kolamı içmeye başlamıştım ki Aras ve grubu masamızda bittiler. Evet şimdi başlıyoruz.

"Siz hayırdır, Bizim için boş bırakılan masaya kurulmuşsunuz?" Diye konuştu Aras.

"Masa tapunun malı değil diye biliyorum Aras?" Dalga geçerek söylemiştim bunu.

"Tartışma istemiyorsan hemen kalkın."

Ece yerinden kalkıp bana da kaş göz işareti yaptı. "Tartışmak olsa ne olur?" Diye konuştum.

"Beni daha fazla sinirlendirme yeni kız."

"İçeceğim bittikten sonra kalkacağım. Arkadaşımda henüz yemeğini bitirmedim zaten." Bile bile onu sinir ediyordum. Aras ellerini cebinden çıkarıp kolumdan tuttup kaldırdı.

"Çek elini!" Sesimi yükseltmemle tüm bakışlar bize döndü.

"Sen fazlasıyla karışıyorsun." Beni kenara itip oturduğum sandalyeye kuruldu.

"Sen kendini ne sanıyorsun Aptal?!" Umursamaz bakışlarını bana döndürdü.

"Okul benim salak kız."

"Senin değil, baba'nın." Diye düzelttim.

"Benim üzerime yapıldı, ilerde her şeyiyle ben ilgileneceğim." Tek kaşını kaldırıp devam etti. "Başka soru?"

"Babasının parasıyla bir şeyler yapmaya çalışan koca yürekli Aras. Bu egon da buradan geliyor sanırım." Güldüm. Arad yerinden kalkıp tekrar koluma yapıştı yüzünü yüzüme yaklaştırdığında işte o zaman gerildiğimi hissettim.

"Sabrımı fazlasıyla zorluyorsun yeni kız. İlla gel benimle oyna diyorsun. Benim bunu zevkle yapacağıma emin olabilirsin." Kolumu daha fazla sıkmaya başladı. Canım acımaya başlamıştı. Ben bir şey demeden elini çekti.

Ece, "Gidelim Afra." Beni katin çıkışına doğru zorla götürdü diye bilirdim. Kolumu Ece'den kurtardım. "Yapmam gereken bir şey kaldı." Bir şey söylemesine izin vermeden tekrar Aras'ın yanına izlerdim.

"Sabır, genemi lan sen?" Diye konuştu Aras.

"Bir şey unuttum da." Dedim ve masada yarım kalan kolamı elime aldığım gibi Aras'ın başından döktüm.

Aras hışımla ayağa kalktı. "Bittin kızım sen, bittin!" Diye bağırmaya başladı. "Bunda sonra kimseye yapmadığım şeyleri sana yapmazsam bana da Aras demesinler." Omzuma çarpıp kantinden çıktı grubu da peşinden. Kantinde ise konuşmalar bir hayli çoğalmıştı. Dedikodu çıktı onlarada işte.

"Naptın Afra sen?" Yanıma gelen Ece konuşmuştu. "Hakketiğini." Diye omuz silktim.

"Güzel arkadaşım başına nasıl bir bela aldın sen acaba haberin var mı?" Endişeyle sordu Ece.

"Yok, umurumda da değil." Çoktan hak etmişti.

"Afra, Aras bundan sonra senin peşini asla bırakmaz."

"Hiçbir şey yapamaz."

"Sen öyle san. Çok zorladın onu çok." Tekrar omuz silktim 'banane' der gibi.

"Of Afra off." Dedi Ece en son. Herkes böyle bana bakınca gerilmedim değil. Doğru olanı yapmıştım aslında ben. Dün daha fazlası o bana yapmıştı. Hakketti.

Biyoloji dersindeydik bu sefer. Hocanın anlattıklarını not tutuyorduk. Ama sınıfta dersi dinlemeyen bir tek Aras'ın grubuydu. Hoca şu saçları beyaz renge boyamış olan Batu'nun sırasına ilerledi. Batu çok komik uyuyordu. Ayakkabılarını çıkarmış ayaklarını duvara yaslamış, vücudunu sıraya çok rahat bir şekilde yaymış uyuyordu. Bunlarda olan rahatlık keşke biraz biz de olsaydı.

"Batu, evladım kalksana." Hocanın Batu'ya seslenişi hiçbir işe yaramıyordu.

Hoca en son dayanamayıp kolundan tutup düzeltti onu. Batu korkuyla ayağıya kaltı yüzündeki ifade çok komikti.

"Uyuyan insan böyle mi uyandırılır hocam ya." Diye sitem edip yerine geri oturdu.

"Sinirlendirme beni Batu, dersi adam akıllı dinle. Sıfırı girerim yoksa." Batu tatlı tatlı gülmeye başladı.

"Olur mu öyle şey hocam, ben akıllı akıllı dinlerim dersi. Siz sıfır vermekle yorulmayın ya da o sıfırı siz direkt Murat'a sokun." Dediğinde sınıfta kahkaha sesi yükseldi. Batu'nun arkasında oturan Murat kafasına vurdu.

"Burdan bir çıkalım göreceksin." Batu'yu tehtit etti.

"Komik değildi Murat, otur sıfır." Batu fazlasıyla şebek bir çocuktu.

"Kesin sesinizi adam akıllı dersi dinleyin yoksa bu senede sınıfta kalırsınız." Hoca tam yerinde vurmuştu.

"Hocam lütfen acıyın, ben tekrar son seneyi okumak istemiyorum yağğ." Diye tuhaf tuhaf şeyler konuştu Batu.

"O zaman adam gibi dersi dinle Batu." Hoca arkasını döndüğünde Batu arkasından orta parmak işareti yaptı. Ve bunu ben gördüm. Batu ona baktığımı görünce gülümsedi. İşaret parmağını dudağına götürüp susmamı işaret etti. Ben de gülümseyip başımla onayladım sadece. Manyak bir çocuktu.

YENİ OKUL (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin