sixeeey•

5K 47 5
                                    

Bölüm şarkısı ( Lana Del Rey- summertime)
***

Küçük adam ilk kez derste uyuyordu. Bu sınıfın dışında ders anlatan öğretmenin dikkatini bile çekmişti. Merak ediyordu. İlk kez böyle olduğu için göz ardı etti. O kendisinin sayılı sevdiği öğrencilerindendi.

Öğretmenin gözleri bu kez yanında ki arkadaşına gitti. O bu kez uyanıktı. Sanki rolleri değişmişlerdi.  Tekrar dersine döndü genç kadın.

Joshua yanında uyuyan küçük adama baktı. Uyurken, bir çocuktan farkı yoktu. Nadir çatık gördüğü kaşları uyurken çatılmıştı. Derin bir iç çekti uyuyan genç.

Sanki havayı değilde onun dikkatini çekmişti. Çalan zil dersin bittiğini söyledi onlara. Öğle molası olmuştu. Ve küçük bu saate kadar uyanmamıştı.

Sınıf yavaştan boşalırken göz gezdirdi etrafa. Yazacağı çok not vardı. Eline aldığı kalemi dudaklarının arasına aldı. Küçük defterin sayfalarını hızlı, hışırtı çıkararak çeviriyordu. Ses yanında ki uyuyan çocuğu rahatsız ediyor olmalıydı ki, mırıltılar çıktı dudaklarından.

Gözleri kısa süreliğine küçüğe kaydı. Dudakları arasında ki kalemi düşürmemek için dişleri ile sıkıca kavradı. Ardından gülümsedi. Onun kendi hakkında ne düşündüğünü, ne gözle gördüğünü merak ediyordu. Elini sayfadan ayırıp kısa olanın alnını kapatan saçlara uzandı. Kabarık saçları parmakları arasında kayarak düşerken acıktığını hissetti.

Yüzünü yanında ki çocuğun yüzüne yaklaştırdı.  Saçlarında ki eli bu kez yüzüne indi. Parmaklarını baskı uygulamadan dudakları üstünde gezdirdi. İçini garip bir his kapladı. Aklına hücum eden yanlış düşünceler ile kendini topladı. Yapamazdı. Yanlıştı.

- Wonwoo öğle yemeği oldu hadi uyan.

Bir kaç kez daha aynı şeyi söyledi. Gözleri aralanan Wonwoo derin bir iç çekti. Dün gece fazla yorulmuştu. Ama ortaya güzel şeylerde çıkmıştı. Başını kollarından kaldırıp kendine gelmeye çalıştı. Kıkırtı sesleri ile başını yanındakine çevirdi.

Dudakları arasında ki kalemi öyle güzel kavramıştı ki dudakları sertçe yutkundu. O kalemin yerinde olmak istedi. Kendini böyle öpmesini vücuduna izler brakmasını diledi.

Joshua karşısında ki baygın bakışların dudaklarını bulması ile yutkunuşunu da fark etmişti. Heyecan mıydı? Yoksa küçük çaplı etkilenme mi?  Ne olduğunu kavramak yerine onun itiraf etmesini bekleyecekti.

- Ne yiyoruz Wonwoo?

"Seni.

***

*Bu mükemmel olmuş Wonwoo.

Jun elinde ki postere bakıp, gülerken karşı koltukta gözleri kapalı Vernon duruyordu. Wonwoo kendini arkasında ki masaya yaslandı. Duyduğu yorumlar onu bir hayli mutlu etmişti. Ne de olsa çok uğraşmıştı.

* Hey Vernon uyan!

Hızlı adımlarla uyuyan arkadaşının yanına gitti. Onu omzumdan dürterek uyandırmaya çalışıyor, Vernon uyanmamak için yemin etmiş gibi tepki vermiyordu.

*Sana diyorum. Ayı gibisin Vernon.

*Uf süs artık uyandım.

* Uyurken götün ne hale geldiğini hiç mi düşünmüyorsun?

* Bakıyorum sen götümle çok ilgileniyorsun jun.

* Sen posterler bak!

Elinde ki posteri Vernon'un gözlerine sokarcasına yaklaştırdı. Kaşları alay ile kalkan genç başını posterin kenarından çıkardı.

*İyi iş çıkarmışsın Wonwoo.

"Teşekkür ederim.

*Çok yakışıklı değil miyim ya?!

*Jun ego kokuyorsun uza!

Gözlerim diğer köşede sırtı duvara yaslı Joshua ile kesişti. Kalbim de gözlerim kadar hızlı ritmini attırdı. Bulunduğum ortamın havasını çektim içime. Yoğun Joshua kokan evi. Başımı döndürmeye yetmişti.

Gözlerim başının üstünde ki saate kaydı. Geç olmuştu. Yerlerinden kalkan jun ve Vernon baş selamıyla evden ayrılırken bende dayandığım masadan ayırdım kalçalarımı.

"Geç oldu gideyim.

- Kal.

Şaşırdım. Uzunca sessizce kaldım. Bir anda öyle söyleyince ne yapacağımı bilemedim. Bu yaptığım yalnış mıydı? Ah hayır hayalini kurmuştum. Gidersem pişman olur muydum? Evet. Artık pişman olmak istemiyordum. Ne kadar sonu kötü bitecek olsa da kalacaktım.

"Giyebileceğim uygun kıyafetlerin var mı?

Gülümsedi. Başıyla onalayıp bulunduğumuz odadan çıkıp merdivenleri tırmandı. Arkasından da ben. Güzel olacaktı. Olması için herşeyi yapacaktım.

***

23.03.2019

[gece mavisi]

Moırrr~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin