¤2¤

1.2K 93 38
                                    

Gözlerimi açmak istiyordum. Beynimde yankılanan ses, burada olduğunu söylüyordu. Elimi tutan narin eller ona aitti, hissediyordum.
“Gözlerini açmana gerek yok. Yanına gelebilirim.”
Beynimin içinde oluşan koca boşlukta çınlayan ses, bana güven veriyordu. Simsiyah olan bu boşluğa baktığımda hayat bulan bedeni, bana burada olduğunu gösteriyordu.
“Yüzünü görmek istiyorum.”
Ağzımı oynatmasam bile beynimde yankılanan sesin ona ulaştığından emindim. Şu an nerede yatıyordum, ne yapıyordum bir fikrim yoktu. Tek istediğim onu görmekti, yıllar sonra gerçekleşen hayalime ulaşmaktı.
“Yüzümü görürsen, sürpriz bozulur Lalisa. Hem gizemli olmak hoşuma gidiyor.”
Hafif kıkırdaması kulağımı şenlendirirken beynimin hala bana bir oyun oynadığını düşünüyordum.
“Sen benim hayalimdeki deniz kızısın, değil mi?”
Kafasını önüne eğdiğini görüyordum. Kahverengi saçları, ipek gibi duruyordu. Annemin bana her gece okuduğu deniz kızı masalından on kat daha güzel olan bu rüyayı sonsuza kadar görmek istiyordum.
“Bilmem, sence öyle miyim? Değilsem bile olmayı çok isterdim.”
“Elini neden elimde hissediyorum? Gözlerimi açarsam seni görebilecek miyim?”
Hafifçe yan döndüğünde yanaklarının ne kadar sevimli olduğunu düşünmüştüm. Hala yüzünü tam seçemesem de kesinlikle dünyanın en güzel kızıydı.
“Gitmem gerek Lalisa. Bundan sonra rüyalarda buluşalım, olur mu?”
Kafam karışmıştı. Beynimin içinde olabilir miydi? Bu kadar güzel bir kızın varlığı mümkün müydü? Hayalimdeki deniz kızı bile bu kadar güzel değildi.
“Gitmeden bana adını söyler misin?”
“Lona.”
“İsmini hediye ettiğin gibi, yüzünü de hediye eder misin bir gün?”
“Yakında tekrar görüşeceğiz Lalisa. Kafandaki iz için üzgünüm. Hoşça kal.”
...
Gözlerimi boş tavana diktiğimde narin elinin elimden çekildiğini hissetmiştim. Burnumda beni rahatsız eden bir şey olduğunu fark ettiğimde gözlerim uzanan bedenime kaydı. Hastanede olduğumu fark ettiğimde paniklemiştim. En son hatırladığım şeyler hep ona aitti. Bana ne olduğunu bile bilmiyordum. Parmağımda takılı alete gözüm iliştiğinde, kabloyu takip ederek monitöre bakmaya başladım. Kalbimin hızlandığını hissettikçe makineden de tuhaf sesler çıkıyordu. Otomatik kapıdan içeri giren bedene baktım, hemşire olmalıydı.
“Beni duyuyor musun?”
Konuşmak için ağzımı açtığımda boğazımın tahriş olduğunu hissettim. Küçük sesle konuşmaya karar verip ağzımı tekrar açtım.
“Evet.”
“Neler olduğunu hatırlıyor musun?”
Hafızamı biraz zorladıktan sonra, en son suya düştüğümü ve kafama küreğin çarptığını hatırladığımı fark ettim. Beni kurtaran Lona'yı söylersem muhtemelen deli olduğumu düşünecekti.
“Düştüğümü hatırlıyorum. Kafama kürek çarptı sanırım.”
Hemşire kafasıyla beni onayladıktan sonra dosyaları doldurmaya başladı. Ailemi merak ediyordum. Acaba buradalar mıydı, beni çok merak etmişler miydi? Onları özlemiştim.
“Birazdan tekrar geleceğiz. Muhtemelen yukarıya çıkacaksın. İyice dinlendikten sonra , eve gitmeye hazır olursun. Geçmiş olsun.”
Sade bir şekilde teşekkür edip etrafı incelemeye başladım. Hastaneleri oldum olası sevmezdim. Bir an evvel buradan çıkıp gitmek istiyordum.
...
“Lalisa, bizi çok korkuttun. Bir daha kürek çekmeye gitmeyeceksin. Duydun mu beni?”
“Ama...”
Annem gözü dönmüş bir şekilde beni uyarırken, ablam da sert sert bana bakıyordu.
“Aması falan yok küçük hanım. Kendine başka bir hobi edin.”
Babam da annemi desteklediğinde söyleyecek çok bir şey kalmamıştı. Kafamı dağıtmanın yeni yollarını aramam gerekiyordu.
“Lalisa, nasıl çıktın o denizden? Hiç hatırlamıyor musun? Baya açılmıştı teknen bulunduğunda.”
Ne diyeceğimi bilemiyordum. Beni bir deniz kızı kurtardı desem, kim inanırdı?
“Hatırlamıyorum. Kim kurtardıysa onunla tanışmak istiyorum. Ona bir borcum var artık.”
“Kafana kürek yemişsin ama hala değişmemişsin. Tipik Lalisa Kim kuralları. Kimseye borçlu kalamaz.”
Herkes gülüşürken aklım hala Lona'daydı. Gerçekten beni kurtarıp öylece gitmiş miydi?
“Eve geçince sana anlatacaklarım var Chaeyoung.”
...
“Ah tabii ki, evet. Onunla ilgileneceğimden emin olabilirsiniz. Evet, yapabilirim. Aç kalmaz, gerekirse elimle yediririm. Anlıyorum, tamam. Size de, size de.”
Chaeyoung bıkkınlıkla telefonu kapatırken, ben de ona gülmekle meşguldüm.
“Annemleri kovalayıp, Lisa'ya ben bakacağım diyen sendin.”
“Nerden bilebilirdim bu kadar sıkacağını? Hem ayrıca sen de sıkılacaktın. Benim yanında kalmam daha iyi. Sen işe falan da gitmeye kalkardın kesin. En iyi ben zapt edebilirim seni.”
“Teşekkür ederim Chaeyoung. Sen olmasan ne yapardım?”
Sevimli hali birden ciddileşince ürkmüştüm.
“Sen hele bir daha kürek çekeceğim de, bak o zaman neler oluyor.”
Dudaklarımı büzüp sevimlilik yapmaya çalıştım. Bu halime gülerken yanıma uzanmayı da ihmal etmemişti.
“Bana ne anlatacaktın?”
“Beni kimin kurtardığını hatırlıyorum.”
Bir anda doğrulurken şaşkınlıktan donakaldığını görebiliyordum.
“Kimmiş?”
“Deniz kızı.”
Sahte bir gülüş atıp elini alnıma getirdi.
“Baya fena çarptı bu kürek galiba sana. Ne demek deniz kızı? Adam akıllı çalıştığından beri her kreasyonda deniz kızı var zaten. Senin deniz kızıyla derdin ne cidden?”
“Dalga geçmiyorum. Koca denizin ortasından oraya nasıl geldim sence? O beni getirdi. Hatta...”
Gözleri iyice büyürken bana daha da yaklaşmıştı.
“Hatta ne?”
“Suni teneffüs yaptı bana. Dudaklarını dudaklarımın üstünde hissettim.”
Histerik bir gülüş atıp ayağa kalktı.
“Kafana kürek çarpınca daha şakacı biri olmuşsun. Delirdin iyice.”
“Lütfen sen inan bana. Ben onu hissettim, elini elimde, dudaklarını dudaklarımda hissettim. Gerçekten oradaydı ve yemin ederim çok güzeldi.”
Suratı tekrar ciddileşirken dizimin dibine oturdu.
“Sen ciddisin. Hayal görmüş olamaz mısın?”
“Hayallerimden bile daha güzeldi. Onu hissettim, gittiğini gördüm. Bembeyazdı biliyor musun? Hep hayallerimdeki gibi, ama daha da güzeli. Annem bana hep seni bulacak demişti. Gerçekten bulmuş olamaz mı?”
“Bilmiyorum, kafam karıştı.”
Düşünceli bir şekilde duvara bakarken elimi elinin üstüne koydum.
“Rüyalarda buluşalım dedi. Yoğun bakımdayken rüyamdaydı. Lütfen uyuyalım. Onu tekrar görmek istiyorum. Hayal de olsa bana iyi geliyor.”
Kafasını yavaşça sallayıp yanıma uzandı. Yan tarafında duran kumanda ile evin ışıklarını kapatıp bana sarıldı.
Bekle beni Lona, seninle tekrar buluşacağız.

daughter of night ¤ jenlisa |discontinue|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin