3.BÖLÜM

37 3 4
                                    

Damarlarımda gezen kan sanki damarlarımı patlatıp tüm bedenime akacaktı. Sanki gözlerim korkudan yuvalarından fırlayacaktı. Kalbim öylesine hızlı atıyordu ki çıkan çarpma sesi kulağımın içinde yankı yapıyordu korkmuştum hemde çok ne yapacağımı bilmiyordum daha doğrusu elimden hiçbir şey gelmiyordu kendimi toparlamaya çalışarak telaşla hemen yatağın içinden fırladım. Telefonu elime aldım ama kimi arayacaktım hiçbir fikrim yoktu hem arasam ne olacaktı ki adam sadece birkaç metre ötemdeydi. O an etrafıma bakınırken gözüme kapının arkasında duvara dayalı duran bir odun ilişti yerimden hareket ederek hemen odunu elimle kavradım ne yaptığımı bende bilmiyordum ama başka çarem yoktu
"Kim var orada dedim bak son kez soruyorum!"
Adamın sabrı iyice taşmıştı ne yapacağımı zerre bilmiyordum hem bilsem ne yapacktım ki adamı sopayla öldürecek halim yoktu sonuçta böyle şeyler ancak filmlerde olurdu gerçi şuanda bir filmin içindemiyim değilmiyim bilmiyordum ya tek bildiğim şey korktuğum hemde deli gibi. Odanın kapısı aralanmaya başlamıştı kapı açıldıkça heyecanım iki katına çıkıyordu ellerim öylesine titriyorduki sopayı elimden düşürmemek için büyük enerji harcıyordum. Kapı artık neredeyse tam anlamıyla açılmıştı ve adamla yüzümüz karşı karşıya gelmişti o an ne yapacağımı bilemediğim için istemsizce elimde ki sopayı adamın kafasına götürerek bir tane patlattım adam bu şokunda etkisiyle halının üzerine yığıldı ellerimi ağzıma götürerek pişmanlığımı belli etmeye çalıştım ama adam yerde acıdan kıvranıyordu ama yapacak birşey yoktu evime giren oydu sonuçta cezasını da çekmek zorundaydı. Hemen adamın üzerinden atlayarak çıkış kapısına doğru yöneldim içimde ne kadarda pişmanlık olsada sonuçta canım tehlikedeydi bunu yapmak zorundaydım pişmanlığın sırası değildi. O anda arkamdan bir ses geldi dönüp arkama baktığımda adamın peşimden geldiğini gördüm işte şimdi ben bitmiştim. kafamı önüme çevirerek adımlarımı dahada hızlandırdım neredeyse koşmaya başladım diyebilirdim sanki bir yarıştaymışımda birinci olmama ramak kalmıştı adımlarım hızlandıkça adamın adımlarınında hızlandığını duyabiliyordum salona ulaşmıştım çıkış kapısına çok az kalmıştı neredeyse 2 metre ama adam beni kolumdan tutup kendine doğru çekmişti bunun üzerine ne tepki vereceğimi bilemediğim için çırpınmaya başladım
"Bırak beni bırak!"
Koşmaktan dolayı kesilmekte olan nefesim sesimin çıkmasını engelliyordu. Adam beni öyle sıkı sıkı tutmuştuki elinden kurtulmak mümkün değildi. En son çare istemsizce adımın elini ısırmaya başlamıştım
"Akkk!"
"Oh canıma deysin" dedim cılız sesimle
"Sen ne yaptığını sanıyorsun hem evime giriyorsun hem elimi ısırıyorsun"
"Evimmi? Farkındaysan diyeceğim ama belliki farkında değilsin burası benim evim."
Bu sözümü duyan adam elleriyle tuttuğu bileklerimi hafifçe gevşetti
"Pardon ama burası benim evim siz kimsininiz ve nerden geldiniz hiçbir fikrim yok ama siz evimde gelmiş keyif çatıyorsunuz"
"Bakın son kez söylüyorum burası bana ait bir mülk daha doğrusu dedeme ait ama artık burada ben yaşıyorum!"
"Dedemin derken?" Adam şaşırmıştı
"Evet dedemin"
"Nasıl birisi dedeniz tarif edermisiniz"
Adamın bu sorusuna cevap vermek istemiyordum ama başka çarem de yoktu kolay kolay bırakacakta değildi
"Kısa boylu hafif göbekli beyaz saçlı ve kocaman bir gözlüğü olan 50 yaşlarında bir adam"
"İsmi fevzi mı?"
"Evet sen nereden biliyorsun doğru söyle dedeme birşey mi yaptın!"
"Hayır hayır, sadece şu kadarını söyliyeyim dediniz bu evi bana 1 hafta önce kiralamıştı"
Nasıl yani dedem bu evi birisine mi kiralamıştı peki benim neden haberim yoktu bu olaydan, gerçi dağ evi hiç umrumda olmadığı için dedemin bana söylememesi doğaldı.
"Nasıl yani şimdi siz burada mı yaşıyorsunuz?"diye sordum adama mahçup bir şekilde
"Evet şimdi burada ne aradığını söyle bakalım?"
Bu soru üzerine ortamda büyük bir sessizlik oluştu ne diyeceğimi bilemiyordum birde üstelik adamın kafasına vurmuştum işte şimdi pişman olma zamanıydı. Hafifçe dudaklarımı oynatacaktımki adam ellerini kolumdan tamamen çekmişti aslında şaşırmıştım çünki adamın o sinirli halinden sonra muhtemelen beni sürükleyerek dışarı atar diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Adam sorusunu tekrar bana yöneltdiğinde sessizliği bozarak cevap verdim
"Kaçtım"
Adam boş gözlerle bana bakarken ne diyeceğini merak ettim ama bir cevap gelmedi bu beni şaşırtmıştı, hemde fazlasıyla.

Delinin ÖyküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin