SEN BENİMSİN LAN!

Ona Aşığım

#Kıvançtan#

Bugün okula yeni bir kız geldi. Adı Selen. Aslında onhn buraya gelmesi benim yüzümden oldu. Onu iki yıldır takip ediyorum ve her şeyiyle biliyorum. Fakat o bunu bilmiyor ;)
İki yıl önce annemi kaybettiğimde içki şişelerini elime alıp sahile inmiştim. O zamnlar gözlük ve diş telleri kullanıyordum ve kaslarım yoktu. O yüzden beni tanıması imkansızdı. Sahilde öylece oturup içki içerken yanıma puantiyeli pijaması ile gelen bir kız oturdu. Ve içkiden içip içemeyeceğini sordu. Bende olumlu bir şekilde kafa salladım. Sonra içtikçe içti içtikçe içti ve sarhoş oldu. Pijamalarla bile güzel görünüyordu. Beyaz teni, siyah uzun saçları, mavi gözleri ve vücudu ile insanı hayrete düşürüyordu. Sanki bir masal kitabından çıkıp gelmiş gibi bxir yüzü vardı.
Daha sombra bana ayatını anlatmaya başladı sarhoş olduğu için muhtemelen yarın sabah bu dediklerini unuturdu.
Onun da annesi ölmüş. Bu yüzden buradaymış.Hayretle onu dinliyordum. Sonra bi anda sustu ve içkisinden bir yudum daha aldı. Sonra kafasını boyun girintime sokarak korkumu içine çekti. Harika korktuğumu ve yıllarca bu kokuyla uyuyabileceğini söyledi. Bana aşık küçük bir kız çocuğu gibiydi ve bu hoşuma gitmişti. Daha sonra yüzümü inceledi. Ve dudaklarımda yapıştı :0
Ne olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bende onun öpüşünce karşılık verdim. Bir süre öylece öpüştük ve sonra hiçbir şey demeden gitti.
Onun bana ait olmasınıstiyordum sadece benim olmalıydı. O günden sonra zar zor yaptığım araştırmalar sonucunda onu bulmuştum. Her adımını takip ediyor ve her şeyi not ediyordum.
Ve iki yılın ardından müdürü ile konuşup benim olduğum okula gelmesini sağladım.
Ve şimdi o buradaydı. Aynı sınıf içersindeydik.
Ve ben gözlerimi onfan alamıyordum. Her ne kadar o benim kim olduğumu bilmese de ben onu biliyordum. Yeterliydi.
Derste onu izlemek çok zevkliydi. O dakikaları sayarken ben ona bakıyordum. Sanırım benim prensesim acıkmış veya sıkılmıştı.
Tenefüs  zili çalar çalmaz kantine doğru merdivenlerden iniyordu ki o Ertuğrul piçi onu kolundan tutup koridorun sonundaki duvarda kendi ile duvarın arasına benim prensesimi alana dek.
Kokusunu içine çekiyordu. Tanrım cinnet geçirmwk üzereydim benim  prensesimin kokusunu kimse içine çekemezdi. Kendimi zor tutuyordum. Ona bir şeyler söyledikten sonra dudaklarına doğru yaklaştı. Olamaz beni öpen  o dudaklar Ertuğrul piçinin dudaklarına değemezdi. Kendimi tutamadım ve yumruğu Ertuğrulun suratına geçirdim. Kimse benim güzelime dokunamazdı. O benimdi!
....