Jungkook'un her şeyi duyduğunu anlayınca ağlamam şiddetlenmişti.O da yavaşça yanıma oturdu eliyle beni kolumdan çekip omzuna yatırdı.Omzuna yaslanınca garip bir şekilde içimdeki tüm sıkıntım gitmişti.
-Jung-jungkook özür dilerim ama seni seviyorum.
Jungkook: Saçmalama özür dilemene gerek yok.
-İlk zamanlar senden gerçekten nefret ediyordum ama içimdeki nefret büyüdü büyüdü ve aşka dönüştü.Bu şekilde öğrenmemen gerekirdi - ya da hiç öğrenmemen- gerekirdi beni affet.
jungkook: Neden hiç öğrenmemem gerektiğini düşünüyorsun Rose?
-Çünkü böyle olma-
jungkook: Belki ben de seni seviyorumdur? Neden tek taraflı düşünüyorsun?
-Jungkook sen ciddi misin?
jungkook: Evet Rose ben de senden hoşlanıyorum benim içimdeki komik duygu aynı senin nefretin gibi büyüdü büyüdü ve aşk oldu.
-Ben bilmiy-
Jungkook: Neden imkansızım senin için Rose?Neden olamayız?
-Jungkook seni tahmin bile edemeyeceğin kadar seviyorum ama seninle olamam ve bunu da sana söyleyemem affet beni.
jungkook: Rose bana dürüst ol neden ya neden? Sende bir şeyler olduğunu biliyorum zaten bunu bize yapma ve bana anlat lütfen...
-Olmaz Jungkook bunu yapamam.
Benim zaten ağlamaktan suratım kıpkırmızı olmuştu Jungkook'un da gözleri kızarmıştı.Ağlamamıştı ve gözümün önünde ağlamasına izin veremezdim.Yavaşça dudağına yaklaşıp küçük bir öpücük bıraktım ve geri çekildim.
-Beni affet imkansızım seni çok seviyorum ama yapamam.
Sonra onun bir şey demesine izin vermeden banktan kalktım ve yürümeye başladım.Arkamdan Jungkook'un fısıldadığını duydum ama çok üzerinde düşünmedim.
Jungkook: Ben de insan değilim Rose ya da başka bir isim mi söylemeliyim?
Zaten bir şey de anlamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Shop/Rosekook
FantasyBen büyücüyüm o ise bir insan. Ya da ben öyle sanıyordum. +18 ( Fantastik & Aşk)