Tiny | Larry

Karşılaşma

Evdeki yüksek sesle gözlerimi açıp sızlandım.
"KAPAYIN ÇENENİZİ LANETLER!" tekrar uyumaya çalışırken odamın kapısı açıldı. Tek gözümü açıp baktığımda Edrick başımda dikiliyordu.

"Sen dersine geç kalmıyor musun? Kalksana artık." gözlerimi devirdim.

"Oradan bakılınca umrumda gibi mi görünüyor?"oflayarak yatağın ucuna oturdu.

"Bence artık umurumda olmalı. Bu yılda derslerden kalırsan baban seni gebertir." yatakta oturur pozisyona geçip yerdeki tişörtümü giydim.

"Hiçbir bok yapamaz. Yediği nanelerin hepsini ortaya dökerim göt gibi kalır."

"Kalk hadi gidelim. Bak Bella salonda seni bekliyor gitmek için." kafamı sallayıp ayağa kalktım. Banyoya girip rutin işlerimi halledip dişimi fırçaladıktan sonra telefonu ve cüzdanımı aldım. Salona geçip diğerlerine göz attım. Bella yanıma gelip yanağımı öptü.

"Hadi gidelim hayatım. Dersine geç kalma." kafasını sallayıp diğerlerine veda etti. Edrick arabasında bizi bekliyordu. Arka kapıyı açıp Bella'nın binmesini bekledim. Sonra şoför koltuğunun yanındaki koltuğa oturdum. Yol boyunca kafamı koltuğun arkasına yaslayıp gözlerim kapalı bekledim. Araba durunca etrafıma bakındım. Okula gelmiştik. Arabadan inip Bella'ya baktım.

"İyi dersler meleğim." kollarımın arasına girip gülümsedi.

"Görüşürüz." arkasından binaya girene kadar bekledim.

"Sen dersi çoktan kaçırdın." omuz silkip yönümü kafeteryaya çevirdim.

"Gel kahve içelim. Boşver dersi." arkamda olmasına rağmen gözlerini devirdiğine adım kadar eminim. "Çok kasma Ed. Önemli olan sınavlardan geçmem."

"Onlardan zaten geçemiyorsun seni aptal." iki tane kahve alıp sakin bir yere oturdum. Etrafa göz attığımda sürekli ders çalışanlar bir köşede, tek işi dedikodu olanlar diğer köşedelerdi. Burnumu kırıştırıp kahvemi yudumladım. Bir sonraki derse de girmezsem gerçekten devamsızlıktan kalacaktım.

~~~

Bella yanında bir oğlanla birlikte yanıma doğru ilerlemeye başladı. Kaşlarımı olabildiğince çatıp onları süzdüm.

"Hey Harry! Bak bugün okulda kimi buldum?" karşımdaki çelimsiz oğlanı incelemeye devam ettim.

"Kim bu?"

"Harry biraz kibar ol. Bu Louis hatırlamadın mı?" mavi gözlü bücürde beni süzüyordu. Gözlerimiz çakıştığında hemen gözlerini kaçırıp kafasını eğdi.

"Hatırlamadım." Bella gözlerini devirip ofladı.

"Aynı lisedeydik. Benim yakın arkadaşlarımdandı. Nasıl unutursun? Bizim eve gelirdi hep. Her neyse buraya geçiş yapmış ve hala otelde kalıyormuş. Bir ev ya da yurt bulamamış. Bende bizim evde kalabileceğini düşündüm. Sonuçta senin odandaki diğer yatak boş." kaşlarım tekrar çatıldı.

"Buna tek başına mı karar verdin?"

"Evet. Sonuçta o benim arkadaşım." gözlerimi tekrar mavi gözlü bücürde çevirdim.

"Neden geçiş yaptın?" bir an irkilerek bana baktı.

"Ben- öyle gerekti."

"Bu yeterli bir cevap değil."

"Ona anlatabilirsin Louis." sıkıntıyla ofladım. Oğlanın titrediğini fark ettim. Hava çok soğuk olduğu halde giydiği ince kazakla üşümüş olması çok normaldi. Tamirden yeni gelen arabamın kilidini açtım.

"Hadi geçin. Arabada anlatırsın?" mavi gözler tekrar bana döndü.

"Ben otelime dönsem daha iyi olur. Sizi rahatsız etmek istemem. Bella beni dinlemeyerek buraya sürükledi." kaşlarımı çatıp dişlerimin arasından konuştum.

"Ben fırlatmadan binin şu arabaya." ikiside arka koltuğa geçtiklerinde arabayı çalıştırıp eve doğru sürmeye başladım. Sakin bir sesle konuştum. "Evet en son neden buraya geçiş yaptığını anlatıyordun?"

"Babam ve annem kendi aralarında çatışma yaşadılar. İkisi de kendi yanlarında okumamı istiyorlardı. Bende ikisinden birisi seçmek yerine ikisine de eşit uzaklıkta olan yeri yani burayı seçtim. Böyle çatışmalardan pek hoşlanmıyorumda." kafamı sallayıp dikiz aynasından hala çekingen duran oğlana baktım.

"İsmim ne demiştin?"

"Louis. Niye bu kadar unutkansın ki?" Sert bakışlarımı Bella'ya gönderdim.

"Hangi otelde kalıyorsun? Eşyalarını alalım."

"Buna gerek yok. Ben gerçekten sizi rahatsız etmek istemem. Beni az ilerideki durakta bırakırsanız taksiyle dönebilirim." arabayı kenara çekip sinirli bakışlarımı onlara çevirdim.

"Ne diyorsam ikiletme ufaklık. Çünkü söylediğim şeyleri tekrar etmek en sevmediğim şeydir. Şimdi otelinin yerini söyle." sesli bir şekilde yutkundu.

"Merkezdeki alışveriş merkezinin ilerisinde."

"Birde en pahalı otelde kalıyor. Para vermeye bu kadar meraklı mısın?" Bella beni uyaran gözlerle bakıyordu.

"Ben henüz iki gün önce geldim. Bilmiyordum." arabayı tekrar çalıştırıp otele doğru sürdüm. Bu çocukla çok işimiz var. Edrick ve Dani aynı odada, Bella ve Elena aynı odada kalıyordu. James gitmeden önce bende onunla kalıyordum ama o gittiği için yalnız kalıyordum. Bu bücür mecburen benim odamda kalacaktı.