Tiny | Larry

Nefret Ediyorum!

"Hala neden buraya geldiğimizi söylemeyecek misin?"

"O evde daha fazla kalmak istemedim. Hem burası daha güzel değil mi? İstediğimiz gibi hareket edebiliriz. Mesela ben şimdi" beni kucağına alıp yanağımı öptü. "seni böyle kucağıma alsam, bize rahatsız bakışlar atacak hiç kimse yok. O bunak herif artık göz devirecek başka bir şey bulsun."

"Babanı neden sevmiyorsun?" sessiz kalıp beni odaya kadar taşıdı. "Harry?" yine cevapsız kaldığımda gözlerimi devirdim. "Aşkım sana bir soru sordum, cevaplar mısın lütfen?" beni yatağa bırakıp yanıma oturdu.

"Babamı elbette seviyorum ama bu ondan nefret etmemi engellemiyor." kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım. Ne dedi şimdi bu? "O kadınla evlendiğinde annemin vefatının üzerinden sadece üç ay geçmişti. Kim üç ayda sevdiği bir kadını unutup başka birine aşık olur ki?" iç çekip bakışlarını yerden bana çevirdi.

"Sen beni dört yıldır unutamamışsın. Hem de fırsatın varken yapmamışsın. O aşkından öldüğünü söylediği annemi üç ayda unuttu. Bu ondan uzaklaşmam için yeterli bir sebep." kollarımı beline sarıp çenesini öptüm.

"Gece bir şey duydun değil mi?"

"Sence ben Tobby'i kötü mü etkiliyorum?"

"Ne alakası var? Bir haftadır onunla en çok sen ilgileniyorsun. Kötü etkilediğini düşünen varsa kendisi ilgilensin." Hala düz bir ifadeyle bakıyordu. "Ne söyledi o kadın sana?"

"Bana söylemedi, babama söylerken duydum. Benim çocuğunu kötü etkilediğini düşünüyor. Kendim gibi serseri yapacakmışım onu da." aniden kaşları çatıldı. "Tobby'i bir daha öpmeyeceksin."

"Ne?"

"Tobby annesine seni benim gibi öpmek istediğini söylemiş. Bir daha onu öpmeyeceksin."

"Şaka yapıyor olmalısın. Harry o daha çocuk." omuz silkip yatağa yattı.

"Saçlarımla oynasana." dirseğimi yatağa yaslayıp başımı elimin üzerine koydum. Diğer elimi Harry'nin saçları arasında gezdirdim. "Bunun beni ne kadar sakinleştirdiğini tahmin edemezsin." gülümseyip yüz hatlarını inceledim. Elimi saçlarından uzaklaştırıp kaşının ortasındaki çizgide gezdirdim.

"Kaşlarını çok çattığın için burada bir çizgi var. Çabuk buruşacaksın Styles ve ben senden daha genç ve zengin birini bulacağım." Gözlerini açıp bana baktı.

"Öyle mi diyorsun?" kafamı sallayıp onaylamama bırakmadan beni gıdıklamaya başladı. Kahkahalarım arasında onu durdurmaya çalışıyordum. "Bir daha söyle ne dedin?"

"Seni... seviyorum... dedim... dur lütfen." parmaklarını karnımdan çektiğinde derin nefesler alıp ağrıyan karnımı tuttum.

"Karnın mı ağrıdı?"

"Evet." gözlerimden biriken yaşları sildim. Karnımda hissettiğim dudaklarla irkildim.

"Senin karnın yumuşacakmış, ben biraz burada uyurum." Kıkırdayıp saç diplerine masaj yaptım. Nefes alışverişi düzene girdiğinde kalkmak istedim ama belime dolanan kollar buna engel oldu.

~~~

Kapının sesini duyduğumda gözlerimi araladım. Harry huzurca kıpırdanıp yanağını karnıma sürdü.

"Harry, kapı." oflayarak yerinde doğruldu.

"Burada kal, geliyorum." saçlarını karıştırarak gitti. Birkaç dakika sonra bağırışma sesleri geldi. Ayağa kalkıp koridora çıktığımda sesler netleşti.

"Saçmalamayı bırak Harry. Biz evimize gidiyoruz, o da ne yaparsa yapsın. Annesi de burada onun yanına gitsin."

"Asıl sen saçmalıyorsun. Ben gelmiyorum senin evine ve sevgilimde benimle burada kalıyor."