-Esila sanırım güneş kremimi unuttum seninkini versene.
Her zaman takıldığımız havuza gelmiştik Esila ile. Çalışmaya başlamadan gezebildiğimiz kadar gezip, eğlenebildiğimiz kadar eğleniyorduk. Yakında babamın yerine şirketin başına biz geçecektik, artık dinlenmeliydi. Yüzünü bazı günler zor görüyorduk, sürekli Haldun amcayla çalışma odasına kapanıp saatlerce çalışıyorlardı. Aslında Haldun amca babamın avukatıydı ve aynı zamanda en yakın arkadaşı. Babamın diyorum ama gerçek babam değil, ailemi yıllar önce ben çok küçükken kaybetmişim. Kenan babam beni sahiplenmiş kendi kızından farksız büyütmüştü, bir gün bile bana kötü hissettirmemişti, her sorunumda yanımda olmuştu. Şanslıydım ki yıllar önce ailemi kaybettiğimde beni sahiplenen kişi Kenan babamdı. Olmayan ailemin yokluğunu elinden geldiğince hissettirmemeye çalışmıştı. Esila ve Kenan babam tek ailemdi. Esila'nın annesini de 9 yıl önce kanserden kaybetmiştik. Çok zor atlatmıştık o zamanları.
O hiçbir zaman ailemi neden kaybettiğimi anlatmamıştı, her sorduğumda zamanı gelince her şeyi öğreneceksin diyordu. Bende sormayı bırakmıştım, onun anlatacağı zamanı bekliyordum.
-Çantamdan alsana, şuan karşımdaki şu yakışıklı çocukla bakışıyorum, dedi gülerek.
-Şu bana 2 saattir bakan çocuğun yanındaki mi?
Birbirimize bakıp güldük. Esila benim bu hayatta sahip olduğum en güzel kardeş ve arkadaştı. Hiçbir zaman beni kıskanmamıştı, öyle bir şey söz konusu bile olmamıştı.
Çalan telefonum gülmemizi kesmişti.
-Efendim baba.
-Kızım hemen eve gel Esila'yı da alıp.
-Bir sorun mu var baba?
-Zamanı geldi artık kızım, bilmen gereken şeyleri öğreneceksin.
Titremeye başlamıştım. Yıllardır merak ettiğim şeyi, ailemin neden öldüğünü öğrenecektim.
-Esila hadi toplan babam çağırdı, her şeyi öğrenmemin zamanı gelmiş.
Esila da hemen anlamıştı ve çok heyecanlanmıştı. Çok geçmeden çıktık yola, yarım saate eve gelmiştik. Koşa koşa babamın çalışma odasına yöneldik, her zaman orada olurdu.
Esila kapıyı açtı ve 10 saniye hiç hareket etmeden içeriye baktı ve bağırmaya başladı.
-Baba!
Hemen yanına gittim. Oda çok dağınıktı her yerde kağıtlar vardı, dolaplardaki her şey dışarıdaydı. Odanın köşesine bakmamla babamın yerde kanlar içerisinde yatıyor olduğunu gördüm.
...
Boşluğa dalmış bakıyordum. Esila da benim gibiydi. Yaşadığımız şey kabus gibiydi, inanamıyorduk. Babamın cenazesindeydik, ikinci defa babamı kaybediyordum. Acıyı tüm varlığımla hissediyordum, tarifi yoktu bu acının. Bu kabustan uyanmak istercesine gözlerimi kapattım, açtığımda tekrar ağlamaya başlamıştım. Kaç saattir aralıksız ağlıyorduk? Gözümdeki yaşların bittiğini düşünüyordum.
Yüzlerce insan baş sağlığı diliyordu. Tek istediğim sadece Esila ile yalnız kalıp saatlerce susmak ve ağlamaktı. Haldun amca babamdan sonra en büyük destekçimizdi. En son o ayrıldı yanımızdan. Onunda gözleri kıpkırmızıydı.
-Kızlar başımız sağolsun ve sırası değil ama ne kadar süre geçerse geçsin kendinizi toparladıktan sonra bana ulaşın.
Haldun amca bir telefon uzattı.
-Beni mutlaka bu telefondan arayın.
Sadece başımızı sallamakla yetindik.
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE VE GECE
General FictionBu hikayenin konusu aşk değil,aile değil,arkadaşlık değil,intikam değil ama hepsinden biraz.