🥂
Sehun, Jongin'in belindeki elini yavaşça kalçasına indirip sıktığında ikisinden de güçlü bir inleme çıkmıştı. Jongin, ellerini Sehun'un omuzlarıma koyarak hafifçe iterek sonlandırdı öpüşmeyi ve Sehun son kez dudağını öptükten sonra kendi katında durmuş asansörden indiler. Şu an akıllarındaki tek düşünce sevişmekti, bir yandan da Chanyeol'un evde olması vardı ama bunu çok fazla umursamıyorlardı. Jongin'in boş evine gitmek hiç akıllarına gelmemişti bile.
Sehun, cebinden anahtarı çıkartıp kapıyı açtığında Jongin'i belinden tutarak içeri girmesine yardım etmişti. Kapıdan girdiğiniz zaman direkt okarak salon ve koltuğun üzerinde başına battaniyeyi dolayarak televizyon izleyen Oh Chanyeol karşılıyordu sizi.
Chanyeol'un gözleri kapıdan giren ikiliye baktığında iyice büyümüştü. Kardeşi ve Jongin ne ara bu kadar samimi olmuştu hiç bilmiyordu.
"Aa orospu sende mi buradaydın?" Jongin gözlerini kısarak Chanyeol'e bakmış, ardından sorduğu bu soruya Sehun ile kikir kikir gülmüşlerdi. Chanyeol hiçbir şey demiyor sadece şaşkınlıkla bakıyordu sarhoş olmuş ikiliye.
"Chanyeol biz sevişmeye gidiyoruz, evden siktir git."
Chanyeol kardeşinin bu sözlerinden sonra duygulanmış, zaten bozuk olan psikolojisi yüzünden ağlamaya başlamıştı.
"Ama Sehun insan abisine öyle der mi?" diyerek Sehun'dan bir ilgi görmek istese de, kardeşinin tek yaptığı şey bir eliyle Jongin'in bileğini tutup çekiştirmek diğeriyle de abisine orta parmak çekmek olmuştu. Onlar Sehun'un odasına giderken Chanyeol devam ediyordu ağlamaya.
"Benim sevgilim yok diye böyle yapıyorsunuz hep! Ama sizi de bir araya getiren benim, ben!"
Chanyeol içeride ağlaya dursun, Sehun odasının ışıklarını açarak Jongin'i sertçe yatağına itmiş, tam üstüne çıkacağı sırada aklına gelen açık kapıyla odasının kapısını kilitlemek adına yaptığı işi durdurmuştu.
"Sehun burada yapmak istiyorum." Jongin, Sehun'un yatağının karşısında duran büyük siyah koltuğu işaret ettiğinde, Sehun bir şey demeden sadece baksır kalıncaya dek üzerini çıkartmaya başlamıştı.
"Benim üstümü sen çıkart." Jongin yüzünde yaramaz bir gülümseme ile kendini koltuğa atmış, ayaklarını çocuk gibi sallarken Sehun kendi işini halledip, Jongin'i geriye doğru yatırmış işe çoraplarını çıkartmakla başlamıştı. Sonrasında siyah pantalonunu, baksırını ve paltosunu çıkarttıktan sonra bordo kazağının eteğinden tutup yukarı çekiştirerek tutması için Jongin'in dudakları arasına yerleştirdi ardından esmerin göğüs ucunu emmeye başladı. Jongin dişleri arasındaki kumaşı sıkarak, başını geriye doğru attı ve inledi. Sol elini, kendine güç vermek adına koltuğun başlığına atıp diğer eliyle de Sehun'un çıplak tenini okşuyor, sonrasında yavaşça penisine doğru kaydırıyordu.
Sehun, onun her dokunuşunda muhteşem bir titreme hissediyor içinde. Jongin'in dokunuşları zaten bulanık zihnini daha da bulanıklaştırıyordu. Sehun ara sıra kendine gelmek için öpmeye ara verse bile, çok bekletmeden yine öpüyordu teni. Jongin gözlerini kapatmış, Sehun'un sıcak dudaklarının teni üzerinde yaptığı dansın tadını çıkartıyordu.
Sehun, yeterince öptüğünü düşünerek Jongin'in ağzında ıslanmış kazağı çekti ve çıkartması için hafifçe kaldırdı Jongin'i.
"Yine uzan ve bacaklarını iyice arala." Jongin'in kulak memesini öperken söylemiş, diğeri ona itaat ederek yeniden uzanmıştı koltuğa. Sehun'un dediği gibi bacaklarını iyice ayırarak kendisine doğru çekmişti. Deliği çok açık bir şekilde Sehun'un karşısında dururken diğeri alkolun ve hormonun verdiği karışık duygularla direkt içine girdi Jongin'in. Alttaki buna hazırlıksız yakalandığından ufak bir çığlık atmış, sonrasında Sehun bacaklarını omzuna alarak dudaklarına saldırmıştı. Sertçe öpüyor, çekiştiriyor, dişleri arasında ezerek iyice tadına bakıyordu Kim Jongin'in.