⚡12⚡

1.7K 123 4
                                    

''Eeee ben neyapıyım bu asa benim başka bi işime yaramıyo ''

Marissa sabah kurduğu bu cümleyi ve ardından anne ve babasıyla girdiği pek sık olmasada olduğunda etkisini çok büyük gösteren kavgalarını düşünüyordu. Konu Maissa'nın neden normal büyücü ailelerinin çocukları gibi büyücülük okuluna gitmediğiydi. Anne ve babasına bunu ne zaman sorsa tam bi cevap alamazdı ve sinirlenir , hırçınlaşırıdı. Yine öyle olmuştu. Bi muggle okuluna gitmek istemiyordu ama azla yetinmeliydi , buna mecvurdu yoksa okul başlığı altındaki bi yere hiç gidemezdi. Şu anda okulda zilin çalmasını ve Arnos'u görmek istiyodu onu özlemişti. Onunla bu sabahki tartışmayı konuşmayı istiyodu. Tartışmayı düşününce gözleri doldu , tam o sırada da zil çaldı. Çalan zile minnettardı , yoksa ağlamaya başlıyacaktı. Gözlerini hızlıca sildi kitaplarını çantasına koydu ve askıdan ceketini aldı. Arnos herzamanki gibi okul bahcesinde onu bekliyodu , onu görünce hemen yanına koştu. Arnos'a sarılınca içerde zar zor geri gönderdiği yaşlar geri geldi ve ağlamayz başladı. Arnos yavaşca eğildi ve Marissa'nın gözlerine baktı.

''Ne oldu benim zeka küpüme sanki delinmiş akıtıyo gibi ''

Marissa gülümsedi. Bu espirisini çok seviyordu. Sonra yavaşça bozuldu gülümseyişi.

''Sabah annem ve babamla okul konusunda tartıştık yani bu sefer Hogwarts'a gidicem diyede tutturmadım sadece gitmek istediğimi belirttim gerçekten başka bişey demedim ama yinede bağırıp çağırdılar ''

Arnos acı acı gülümsedi.

''Biliyorum zeka küpün biliyorum sana bu konuda bağırmakta hiç haklı diğiller okula gitmek senin en doğal hakkın''

Arnos, Marissa'nın saçlarını okşadı ve yürüyerek konuşmaya devam ettiler. Marissa'ya sabah olanlardan sonra bu ılaç gibi geldi. Özelliklede bi şeyler atıştırmak için geldikleri yerde Arnos'un kitap hata kitaplar sürpriziyle karşılaşınca artık sabah olanları temiyle unutmuştu. Akşam Marissa artık yorulduğunu kabul edene kadar gezdiler, eğlendiler. Babası çoktan eve gelmişti , iki dost sarıldılar. Marissa, annesi akşam yemeğini hazırlıyana kadar odasına ödevlerini yapmaya çıktı , aşağıdaki konuşmaların hiç birini duymadı.

Arnos, artık yeter diye düşünüyordu. Hem kızı okula göndermeyip geleceğini çalıyorlar hem de o en doğal hakkı olan okula gitmeyi isteyince de kızıyorlardı. Ona göre Marissa bu konuda fazlasıyla anlayışlı davranmıştı ve böyle bi geri tepkiyi haketmemişti. Artık Werner ile July'le konuşmalıydı, Sabrı taşmıştı. Eve geldiklerinde Marissa ödev yapmak için odasına çıktığında konuşmaya başlamaya karar vermişti.

''Werner ! Marissa'ya bu sabah okul konusunda kızdığınız doğru mu ? ''

Werner'ın bakışları değişti.

''Evet ama aile için deki sorunlarımız seni ilgilendirmediğini düşünüyorum''

Arnos güldü, hadi canım öylemi ! Gülüşüydü bu onun.

'' Ahh Werner özür dilerim tabiki beni hiç ilgilendirmez !!!!! BU BENİ DE İLGİLENDİRİR WERNER ''

Werner ne kadar Arnos'tan makamından dolayı her ne kadar korksada yinede dik durdu.

''Deki ilgilendirmiyor çünkü o senin kızın diğil benim kızım ''

Arnos artık anlayış göstermiyecekti. Werner hattini fazlasıyla aşmıştı.

''Bana bak Werner neler yapa bileceğimi  biliyosun burdaki sihir bakanlığına sizi şikayet ederim kızları gerçekten çok yetenkli ama onlar kızlarını bi büyüçü okuluna değilde muggle okuluna gönderiyolar kız güçlerini bastırmak zorunda napıyo eğer gücünü daha fazla bastırırsa neler olabileceğini biliyosunuz derim elim uzun karalarını çok rahat etkilerim ve Marissa'yı sizden sonsuza dek alırım bunu yaparım ve bundan sonra size asla ama asla acımıycam ölen kızımı  ima ettin bana benim bu konuda nekadar hassas olduğunu bile bile bunu yaptın siz bide Marissa'yı sevdiğinizi söylüyorsunuz o bugün nekadar ağladı biliyomusunuz ''

MARİAN  LİLY  POTTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin