Gri duvarların çevrelediği bir oda...
Birkaç çift pencere ve adeta bir gelinliğin etekleri gibi salınmış gri-beyaz perdeler...
Odanın bir duvarında yanan şömine içimi ısıtırken, pencereden süzülen ışığın eşliğinde ben ise bir yandan elimde kitabım ile odanın bir köşesindeki koltuklarda ayağımı uzatmış dinleniyorken bir yandan da kahvemi yudumluyordum.
Son haftalar bizim için gayet sarsıcı geçmişti. Sevgilimin kız kardeşi gece yarısı ansızın evinde kalp krizi geçirmiş şekilde bulunmuştu. Hala aklım almıyor. Tabii durum böyle olunca çok gözyaşları döktük ama Fizzy'i ailesinin yanına döndürmeye yetmedi bu...
Düşüncelere dalmıştım ki birden kapının açıldığını duydum. Oturduğum yerden fırladım. Louis gelmiş olmalıydı. Sabah erkenden doktoruna görünmek için evden çıkmıştı. Son günlerde birkaç yerinde morluklarla uyanıyordu ve bir sorun olabilirdi. Son zamanlarda üzüntüden kendini ihmal etmeye başlamıştı.
Karşımda belirdi. Yüzü sararmıştı. Gözlerindeki ışık kaybolmuş gibiydi. Elinde tahlil sonuçları olduğunu tahmin ettiğim birkaç kağıt ile içeri girdi. Göz göze geldik. Bana belli etmemeye çalışıyor gibiydi. Hafif gülümsedi ama bu üzgünlüğünü gizlemeye yetmedi. Evet adım kadar eminim ki bir şeyler olmuştu.
Ceketini astı. Birkaç basamak çıktıktan sonra kenarda duran şık ve küçük masanın üzerine anahtarlarını bıraktı. Yanına yaklaştım. Çenesini tuttum ve kafasını bana doğru döndürerek göz teması sağladım.
''Mucizem! Ne oldu? Neyin var?'' dedim. Elindeki kağıtları masanın üzerine fırlattı. Gözlerimin içine bakarak ağlamaklı bir ses tonuyla;
''Evet Harold,evet.'' dedi...
Merhabalar!! İlk bölümüm işte karşısında. Umarım beğenirsiniz. Diğer bölümde görüşmek üzere. Sizi seviyorum bebişlerimm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MIRACLE |l.s| ✔
FanficEllerini tutan o sıcaklık birden yerini kasvet ve soğuğa bırakmıştı... Her şey bu kadar kolay son bulacak mıydı?