Multimedia lamia
Ondan bi an önce kurtulmam gerekiyordu. Bi plan kurup onu polise şikayet etmem lazımdı,...ama nasıl?
Ve şuan karşım da ne söylediğini anlamaya çalışıyordum " anlamadım" elini yeni çikmaya başlayan sakallarından çekip konuşmaya başladı. "Yani şu benden kurtulamazsın " garson diye bağırma sesi geldi müşteri çağırıyordu gitmek üzereyken bileğim den tutuldum. "Bu yüzü unutma hep goruceksin artık. "Diye konuştu. Allahım napcam ben şimdi nasıl kurtulucambu adamdan ? Yakından ona bakıyordum şuan ve kusursuz bi yüzü vardı hafif kalın kaşının bitiminde ufak bi sargı yapıştırılmıştı. Ve o gece karası gözleriyle sinirli ve hafif alaylı bakışları beni ürpertiyordu. Bi an kendime geldim ve "Bırak beni allahın cezası artık bırak "
Dudaklarını tekrar oynatmaya başladı ve "ister iste ister isteme prenses seni benim elimden kimse alamaz"dedi .kolumu bırakıp ayağa kalkıp gitti . O an şaşkınlık ve sinirle uzun saçlarımı arkama atıp çekiştirmeye başladım.🕢🕖🕘
Şuan sonbaharın hafif rüzgar ve ciseleyen yağmur altın da ,birtek adimlarimla ayağımın altında dökülmüş ve sararmış yaprakların sesini duyabiliyordum .kapsonumu başına alıp kulaklıkta şebnem ferah'ın yağmurlar şarkısını dinliyordum ve bu lanetten biraz kurtulmanin huzurunu yaşıyordum .bu havayı çok seviyordum ve bana huzur veriyordu ki buda ne bu ortamın içine edeni oldurucektim .biri arabasıyla nasıl hızlı gittiyse yerdeki su birikintilerini uzerime resmen fışkırmıştı .birden siyah ve parlak bi araba etrafımda daire çizip önümde durdu. Sinirle konuştum bağırarak "körmusün yaa insan geciyo buradan azcik yavaş olsana (herkimse sessiz kaldı)konuşsana üstümü mahvettin yaa"
Arabanın camları yavaşça açılmaya başladı ve ağzım bi o şeklini almıştı. "Allahım yine mi sen "
Bana baktı ve"bin " dedi. Şaşırdım " hayatta binmem canıma susamadim ben "
Dişlerini sıktığını çenesinde anlamıştım "sana arabaya bin dedim !"bağırmıştı korkuyla irkildim ve kapıyı açıp oturdum. "Nereye goturuyosun beni?"dedim arabada hem çok kasvetli hemde çok sert kokuyordu tıpkı onun gibi . Arabayı son sürat sürüyordu. Burası bir uçurumdu. "Yoksa beni oldurecekmisin?" Dedim alayla ama içten içe korkuyordum. "Hayır"dedi. "Ee ne işimiz var burada?" O sert sesi kulaklarıma dolmuştu "konuşucaz yani konuscam ve sen beni dinliceksin" "tamam be" "çok sert kızsın biraz rahatla " cevap verdim"karşım da bir katil varken rahat konuşamıyorum maalesef afedersin." Hızla yanıma gelip çenemi ellerini parmakları arasına alıp "o adam masum
Değil ve bir sebebi vardı öldürmemin " dedi .anlamasamda umursamadım hava kararmıştı,uçurumun kenarındaydık ve ben bir katilleydim ve ay tam tepemizdeydi ve manzara çok güzeldi. "Sana inanmıyorum ."
Omuzlarimdan tutup kendine doğru çevirdi ve gerçekten ciddi bi hal almıştı sert yüzü ve bu beni ürpertiyordu . "Inanmak zorundasın çünkü,öldürdüğüm kişi bi mafya dünyada ne kadar suç varsa işlemiş biri ve bu adam yılanın başı ve asıl konu arkasında kalan zehirli kuyruğu uzundur. Onu öldürdüğümü biliyorlar nasıl olduysa seni de o akşam yanında görmüşler bizim peşimizde olabilirler ben kendimi korurum ama seni zayıf halka olarak belirlemişlerdir onlar benim düşmanlarım " dedi . "Yani"O içimi yiyen cümleyi söyledi.
"Ölebilirsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌙portakal çiçeğim🌺
Novela Juvenilhafif karanlık, ay ışığının ve müstakil evlerin ışıkları aydınlattığı yolda yürüyordum daha doğrusu bedenimin verdigi yorgunlukla sürüklüyordum . bu sokaklar çok tehlikeli olduğu söyleniyordu ama eve gitmek daha kısa sürer diye buradan gelmiştim...