2. Bölüm

5.6K 281 165
                                    

Şarkı: Infinite- Bad

Medya: Melek

Chodingyeoliee yorumların için teşekkürler.

************************************

Karşımdaki kişiye bakakalmıştım. Sergei Udinova, Bay Vilademir'in koruması ve sağ kolu. Rusya'daki silah kaçakçılığını başında olduğunu biliyorum. Acaba Vilademir bunu biliyor mu?

Biraz dünününce bildiği kanısına vardım. Sonuçta yanında çalışıyor. Araştırmam lazım ve bu ortaklığı engellemem gerek. Silkelendim ve kendime geldim. Toplantı başladığında Vilademir'in bana sürekli baktığını farkettim.

İlk başta beni operasyonlardan tanıdı mı acaba diye düşündüm. Yüzlerimiz görünmüyor tanıyamaz. Çaktırmadan Sergei'ye baktım ama o bana bakmıyordu. Birden bacağımda bir ayak hissettim. Vilademir bana sırıtıyordu. Ben bunu vileda sopası gibi kırarım da şimdi olmaz. Adama ters ters baktım ayağına tekme geçirdim. Ama herif daha çok sırıtmaya başladı.

Toplantı sonlarına gelirken baktım anlaşma imzalanacak. Mert Beye biraz yaklaştım ve kulağına
"Mert Bey imzalamadan biraz ara verebilir miyiz? Anlaşmayla ilgili bir sorun var gibi. Size söylemem gerek." diye fısıldadım. Bana biraz baktı sonra onay verip 10dk ara istedi.

Toplantı odasından çıkıp Mert Betin ofisine geçtik.
"Söyle bakalım. Neymiş aklına yatmayan?"
"Mert Bey anlaşma maddesinde çimentonun onlar tarafından temin edileceği yazıyor. Biz çimento üreriyoruz ve inşaatta en çok kullanılan maddelerden biri zarar ederiz. Ayrıca biz iş vereniz. Malzemeleri bizim temin etmemiz gerekir. Anlaşmaya ayrıca çimentonun parasını onlara bizim ödeyeceğimiz yazıyor. Bu biraz saçma gibi geliyor. Bence bu konu tartışılmalı ve anlaşma hemen imzalanmamalı. Tabi son karar sizin."

Mert bana baktı ve "Haklısın." dedi. Bana dedi.
"Anlaşmayı ben de şimdi imzalamayı düşünmüyordum. 1 ay sonra tekrar toplantı yapalım."
" Tabi efendim."

Toplantı salonuna tekrar girdik ve durumu açıkladık. Mırın kırın ettiler ama başka seçenekleri yok. Kabul ettiler. Toplantı çıkışı lavaboya giderken birinin takip ettiği hissine kapıldım. Önünden geçtiğim kapının kulbundaki yansımadan bunun yılışık Vilademir olduğunu gördüm.

Lavabo kapısının önünde kolumdan tutup kendine döndürdü. Yüzündeki pis sırıtışı gördüm.
"Güzelim toplantı ertelendi ama biz bir yemek yeriz değil mi?" Sen fazla olmaya başladın vileda sopası. Seninle yerleri sileceğim.

Şimdilik seviyemi koruyarak "Bay Vilademir böyle bir şey mümkün değil. Lütfen ısrar etmeyin. Bu konu kapansın tadımız kaçmasın."
"Kaçmaz güzelim yemeğe çıkalım hem ben de senin tadını öğrenmil olurum fena mı? Bir taşla iki kuş hatta zorlarsak üçüncü kuşu yatakta vururuz."

Ben sakin olayım olay çıkartmayayım diyorum. Benim sabrımı zorluyorlar. Ama bu son noktaydı. Kimse bana böyle bir şey teklif edemez. Benden günah gitti. Sırıtarak
"Vilademir senin gözlerin ne güzelmiş." dedim. Tabi ki mal bana göz kırptı ve daha da sırnaştı. Elini belime atacaktı son anda geri çekildim.
"Ama olmaz ki gözlerin çok sadeler. Sana biraz makyaj dokunuşu lazım Vilademirciğim."
"Gerçekten mi?" Ben adama boşuna mal demiyorum.
"Gerçekten mor çok yakışır sana. Hemen yapayım gör."

Sazan gibi atlayıp "Nasıl yapacaksın yanında malzeme yok. Ama gece yaparsın izin veriyorum."
"Yok canım ben şimdi yapayım." İyice sırıttı. Sırıt sen sırıt. Bir adım geri gittim. Bana şaşkınca baktı. Gerindim ve sol gözünün üstüne sağlam bir yumruk geçirdim. Adam iki adım geriye sendeleyip yere yapıştı.
"Upss gücümü ayarlayamadım. Ama mor yakıştı sana. Gerçi şimdi yeşil ama o da yakıştı. Yarına morarır merak etme." diyip kısık sesle kötü kadın kahkahamı attım.

ANORMAL ASİSTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin