0.3 - "Gaspçı"

88 12 18
                                    

Salin'in kraliçe oluşunun ikinci günüydü. Buna hala alışamamıştı. Yanında Rhaegon ile, konsey toplantısındaydı.

"Prens Maegor Ejderha Kayasından tüm Diyar'a kuzgunlar yollamış." dedi fısıltılar efendisi.

Elindeki mektubu açtı, Salin gergince arkasına yaslandı.

"Ben, ismimin ikincisi, Andalların, İlk İnsanların, Rhoynar'ın ve Yedi Krallık'ın tek gerçek kralı, Diyar'ın koruyucusu, Ejderha Kayası Prensi, Kral Valarr'ın oğlu Meşru Kral Maegor.

Halam Salin, babam Kral Valarr'ın ölümünden sonra tahta usülsüzce çıkmıştır. Babamın gerçek varisi benim. Taht benim hakkım.

Tahtımdan in, Gaspçı. Sen sadece sahte bir kraliçesin. Oraya, Kral'ın Şehri'ne geldiğimde, hala bana ait olan tahtta oturuyor olursan, seni kendi ellerimle öldürürüm.

Sana bir hafta vereceğim. Tahtımdan in, canını bağışlayayım.

Kral Maegor II Targaryen."

Fısıltılar odayı doldururken Salin hiç ses çıkarmadı.

"Onu öldürmeliyiz," dedi biri. "Aksi takdirde sürekli bizim için bir sorun olacak."

Rhaegon Salin'e baktı. Salin elini kaldırdı. Yüzüklerle dolu elini gören herkes sustu.

"Çıkın dışarı." Herkes sorgulamadan çıkıyordu. "Sen kal," dedi Salin Rhaegon'a.

Rhaegon yanına oturdu. "Ne yapacaksın?"

Salin düşünüyordu. "Sen olsan ne yapardın?" diye sordu.

"Bir savaşa girdiğimiz şüphesiz." dedi Rhaegon. Salin ona baktı.

"Onu öldürmek zorundasın. Onu ve kardeşlerini. Hepsini."

"Yapamam." dedi Salin. "Onlar yiğenlerim. Benim kanlarım. Abim Valarr bunu asla istemezdi. Tahtım için onun çocuklarına kıymak? Asla olmaz. Ablam Rhaena ne kadar üzülürdü."

"Onlar artık yok," gerçek Salin'in yüzüne bir tokat gibi çarptı. "Valarr ve Rhaena öldü. Annen de. Baban da. Bu yüzden şuan bu tahttasın. Bu senin hakkın."

"Kendini kandırma," dedi Salin. "Burada olma sebebim hiç birinizin Maegor'u desteklemiyor olması. Onu yönetemezsiniz. Ama beni yönetirsiniz. Bu yüzden o değil, ben tahttayım."

"Bunu bana nasıl söylersin?" dedi Rhaegon. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı. "Seni kendimden çok önemserken." Rhaegon kafasını çevirdi, Salin'in kalbi kırılmıştı. Rhaegon'u üzmek istememişti.

"Özür dilerim," dedi. "Öyle demek istemedim. Her şey çok üst üste geliyor. Önce kraliçelik, daha sonra bu. Ama yapamam, Rhaegon. Yiğenlerimi öldüremem."

"O halde onlar seni öldürecek." dedi Rhaegon.

"Maegor beni öldürmez." dedi Salin. Ama buna kendi inanıyor muydu?

Rhaegon ayağa kalktı. "Hata yapıyorsun. Yumuşak kalpli davranarak tahtta oturamazsın. Kraliçe olmak gerektiğinde öldürmeyi, o emri vermeyi gerektirir. Bu yüzden kraliçe olurlar. Eğer risk almazsan, sorunları ortadan kaldırmazsan, arkanı dönüp baktığında onların seni ortadan kaldırdığını görürsün. Bu artık sadece senin hayatın değil, Salin. O tahtta oturduğun sürece, hepimizin hayatı senin ellerinde. Bunu unutma."

Rhaegon eğildi ve odadan çıktı. Sözleri Salin'i şoke etmişti.

Salin sessizce oturdu. Saatlerce düşündü. Daha sonra ayağa kalktı.

" Askerler," diye seslendi." Bana ordu komutanını çağırın."

Ordu komutanı William Hanesi'nden yaşlı bir adamdı. Salin için eğildi.

"Saraya ve sarayın girişine asker yığın. Şehrin kapılarını güçlendirin. Okçular günün her saati nöbette olacak. Alevli oklar kullanılacak. Derin hendekler kazın." dedi. Adam kafasını salladı.

"Donanmalar limanda kalsın, ihtiyaç halinde saldırıya hazır bulunun." adam kafa sallayarak odadan çıktı.

Salin odasına girdi. Artık odası farklıydı. Devasa bir yatak. Bir sürü giysinin olduğu bir dolap. Takılar. Ayakkabılar. Salin bunlar arasında kayboluyordu.

Yavaşça yatağına oturdu.

"Anne, tüm bunların üstesinden nasıl geldin?"

Salin şuan annesine hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyordu. Onu özlüyordu. Onu her dakika özlüyordu.

Odasında annesinin bir resmi vardı. Resimde, annesi kafasında gösterişli bir taç ile, korkusuz bir şekilde duruyordu.

Annesi, tahtını korumak için birilerini öldürdü mü diye merak etti. Öldürmüş olmalıydı. Çünkü annesi ona, "Tahtımı korumak için bedeller ödedim. Kan döktüm. Kanım döküldü." annesi bunu söyledikten sonra uzaklara bakmıştı. Annesi nadiren üzülürdü. Salin'in ismini aldığı Leydi Salin'den bahsederken ağlardı. Salin'in teyzesi Leydi Selene, o daha doğmadan yıllar önce ölmüştü. Annesi, onun adını duyunca yüzü sapsarı olurdu.

Ben yapmayacağım, diye düşündü. Tahtım için akraba kanı dökmeyeceğim.

THE HALF YEAR QUEEN. (Kraliçe #3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin