0.4 - "Ordu"

84 14 5
                                    

"Hazineden ayrılan kısım ile ordu alındı." dedi Rhaegon. Yüklü bir miktar karşılığı bir ordu almıştım.

Essos'tan gelen orduyu karşılamak için Tahtımda oturuyordum. Ordu komutanı diz çöktü.

"Kraliçem," dedi adam. Kömür rengi saçları, gri gözleri vardı. Genç ve dinamik görünüyordu. Salin yanındaki Rhaegon'ın gerginliğini hissediyordu.

"Essos'un en güçlü ordusu, sizindir." Salin gülümsedi.

"Ordunun 2000 askeri şuan şehrinizde. Ancak kalanını siz altınları verdiğiniz zaman getirebilirim." Salin sinirlendi ama bir şey diyemeden Rhaegon atıldı.

"Fakat askerlere şuan ihtiyacımız var, Sör. Altınlarınızı vereceğiz. Bir savaş içerisindeyiz ve askerleri bekleyecek vaktimiz yok." Salin Rhaegon'a bakınca Rhaegon sakinleşti. Salin sade, mor bir elbise ve annesinin tacını takarak tahtta oturuyordu. Artık bir kraliçe gibi giyiniyordu.

"Altınlarınızı en kısa sürede vereceğiz, Sör. Teşekkürler." Salin ayağa kalktı. Rhaegon arkasından yürürken gergin hissediyordu.

"Kimler bize sadakat bildirdi?" diye sordu Salin.

"William Hanesi. Çok askerleri yok, olanları yakında yollayacaklarmış. Velaryon Hanesi'nin donanması yakında burada olur. Boreas Hanesi tarafsız davranıyor."

"Arnard'lar?" diye sordu Salin

"Maegor'un iddiasını destekliyorlar." dedi Rhaegon.

"Bu nasıl olur?" dedi Salin. Arnard Hanesi'nin onu desteklememesi Salin için çok büyük bir kayıptı.

"Martell'ler de büyük bir ihtimalle onu destekleyecekler. Ejderha Kayası'ndaki tüm haneler."

"Bu savaşı kazanamayız." dedi Salin. "Benden çok askeri var. İddiası daha sağlam." Rhaegon durdu ve elleriyle Salin'in ellerini tuttu.

"Beni dinle," dedi sakinleştirici sesiyle. "Ne olursa olsun, birlikte olacağız. Maegor'a seni vermeyeceğim. Sen o tahtta oturacaksın Salin. Bu senin kanında var." Salin gülümsedi ve Rhaegon'a sımsıkı sarıldı. O olmasaydı, Salin bunların üstesinden gelemezdi.

"Her şeyin üstesinden geleceğiz." dedi.

"Söz verir misin?" diye sordu Salin. İkisi küçükken, Salin Rhaegon'a bu soruyu her zaman sorardı ve Rhaegon her sözünü tutardı.

"Söz veriyorum," dedi. Salin, Rhaegon'a dünyadaki herkesten çok güveniyordu. Rhaegon eşsizdi. Güvenilir ve nazikti. Asla Salin'i üzmedi. Sadıktı. Her sözünü tutardı.

"Bir kral olmak ister miydin?" dedi Salin, ikisi birlikte yürürken

"Aslında hayır." dedi Rhaegon düşünceli bir sesle. "Bir savaşçı olmayı tercih ederim. Bir zırh giyerek kılıcımla savaşmak."

"İnsanları öldürmek korkunç bir şey," dedi Salin.

"O kişiler seni öldürmek istiyorsa değil." dedi Rhaegon. Salin ona sinirle baktı. Rhaegon kahkaha attı.

"Bir kral olmak güzel olabilirdi." dedi. "Fakat herkes senin gibi şanslı doğmuyor." dedi gülerek.

"Kral olabilirsin. Kraliçe ile evlenerek." Salin bunu gülerek söyledi ama Rhaegon'a baktığında, gözlerinde bir bakış gördü. Ciddi bir bakış.

"Olabilir." dedi Rhaegon. "Evlenebiliriz."

"Ne?" diye sordu Salin, şaşkınlıkla.

"Şaka yapmıştım," dedi Rhaegon, ama kafasını başka yöne çevirdi. Salin bu konuşmanın çok saçma olduğunu düşündü.

"Sana bir şey göstermek istiyorum." dedi Rhaegon. İkisi birlikte bahçede çiçeklerin yanına gittiler. Rhaegon bir gül kopardı, dikenlerini çıkararak Salin'e uzattı.

"Doğum günü hediyesi olarak basit bir hediye, sana bir ordu veremediğim için üzgünüm." dedi. Salin gülümseyerek çiçeği aldı. "Bir şey beklemiyordum." dedi. Rhaegon gülümsedi. Salin çiçeği kokladı. Çok güzel bir koku burnuna doldu.

"Senin uzun bir hayat sürmeni istiyorum," dedi Rhaegon. Salin kafasını kaldırıp ona baktı.

"Uzun bir hayat sürmeni. Mutlu olmanı. Daima gülümsemeni." Elini Salin'in saçlarında gezdirdi. "Sen bu dünyadaki tüm mutluluğu hak ediyorsun." dedi. Salin bir şey söylemedi.

"Rhaegon."

Salin bir şey daha söyleyemeden yanlarına bir adam yaklaştı.

"Majesteleri, Prens Rhaegon." adam eğilirken çok telaşlı görünüyordu.

"Ne oldu?" diye sordu Rhaegon.

"Kuzgunlar geldi. Prens Maegor'un askerleri ile Kral'ın Şehri'ne yürüdüğünü yazıyor."

THE HALF YEAR QUEEN. (Kraliçe #3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin