Truth, Dare or Death? || Marauders

nine

Büyücülük dünyasında savaş ilan edilmiş gibiydi. Collux'un nerede olduğunu kimse bilmiyordu. Sıra kimdeydi bilmiyorlardı bile. 

Herhangi bir şehrin, herhangi bir sokağındaki herhangi bir evin içindeki herhangi birinde olabilirdi sıra. 

Bu işleri daha zorlaştırıyordu. 

"Sizce ne olacak?" 

"Bilmiyorum Lily." dedi James. 

"Bunu yapmış olmamız ne kadar doğruydu acaba?" dedi Marlene. 

"Truth or dare, Marlene McKinnon."

"Ne? Ah, hayır!"

"Sıra bize gelmiş olamaz!" 

"Koskoca ülkede bir tek bizi mi buldu yani?"

"Truth or dare?" diye yeniledi Collux sorusunu. 

"Dare."

"En son sinirlendiğin kişiyi öldür."

"Ne? Hayır, Remus'u öldürmeyeceğim."

"NE?"

"Bana kurtadam olduğunu söylemediğinde sinirlenmiştim!" dedi Marlene. Ardından Marlene'nin elinde bir silah belirdi. 

"Öldür onu, McKinnon."

"Tamam, yap şunu gitsin." dedi Remus. 

"Hayır hayır, yapmayacağım." 

"Dinle beni Marlene. Bu dünyada hep farklı oldum, öyle de olacağım. Bu dünyada, bu hikayede bir yerim yok."

"Ama-"

"Yap şunu Marlene."

Marlene silahı Remus'a doğrulttu. 

"Özür dilerim Remmy."

Remus burukça gülümsedi. Ardından Marlene ateş etti ve silahtan çıkan kurşun Remus'un göğsünün ortasına saplandı. 

"Tanrım, beni de al yanına." diye fısıldadı Sirius. Gözleri dolmuştu. James ise bakmıyordu bile. 

Marlene elindeki silaha baktı. 

"Tamam, beni dinleyin. Öncelikle Sirius, seni çok seviyorum-"

"NE? BUNU ŞİMDİ Mİ SÖYLÜYORSUN GERÇEKTEN?"

"-Lily, sakın benim yapacağımı yapma. Aynı şekilde, siz de James ve Sirius." 

"Sakın saçma bir şey yapma Marls." dedi James. 

"Biz ölene kadar oyun bitmeyecek. Ben de kendimden başlamak istedim." 

"Ne? Hayır, saçmalama!" dedi Sirius. 

Marlene gidip Sirius'a sarıldı ve onu öptü. 

"Yapma, yalvarırım."

"Üzgünüm Sirius."

"Yanına geleceğim."

"Bekliyor olacağım."

Marlene silahı kafasına doğrulttu ve ateş etti. Gördüğü son şey dostları ve sevdiği adamdı.