six

393 42 63
                                    

"Selam Severus"

"Lily? S-sen?"

"Sana söylemem gereken şeyler var, Sev." 

Sirius, Lily, James ve Remus Snape'i Gryffindor Ortak Salonu'na götürmeye çalışıyorlardı. Marlene, Dorcas ve Peter ise Gryffindor ortak salonunda Mary Macdonald, Alice Prewett ve Frank Longbottom'u oyalıyorlardı. 

Yasak saatini çoktan geçirmişlerdi, McGonagall'a ya da başka bir profesöre yakalanırlarsa bu onlar için felaket olurdu. 

Lily ve Snape önde yürürken Sirius, James ve Remus onları arkadan takip ediyorlardı. 

Lily ve Snape bahçeye çıktılar, gölün yanında konuşmaya başladılar. James, Remus ve Sirius da ağacın arkasına geçip onları dinlemeye başladılar. 

"Bak Severus, çok düşündüm. Bir an için ağzından kaçan sadece küçük bir kelime için dostluğumuzu bozamam. Beni affet lütfen." 

"Lily, s-sen iyi misin?" dedi Severus şaşkınlıkla. 

"Evet."

Lily, Snape'e sarıldı. James kendi kendine kızgın bir ses çıkardı. Ardından Lily ve Snape ayrıldığında Lily planın ikinci kısmına geçti. 

"Çikolata ister misin Sev?" 

"Ah, olur."

Lily çikolatadan büyük bir parça koparıp Snape'e uzattı. Snape yemeye başladı. 

"Sen yemiyor musu-"

Uyku sıvısı anında etkisini göstermişti. Snape sözünü tamamlayamadan uykuya daldı. Çapulcular ağacın arkasından çıkıp Snape'i kucakladılar, Gryffindor ortak salonuna taşıdılar. 

Ortak salona vardıklarında Marlene ve Dorcas diğerlerini oyalamayı başarabilmişti. Ancak tek sorun, Mary, Alice ve Frank'in elleri bağlıydı. 

2 gün önceki pozisyonu aldılar. Yere oturup şişeyi ortaya koydular. Snape'i ayılttılar. Frank, Alice ve Mary'nin ellerini çözüp onlara durumu anlattılar. 

"Collux, burada mısın?" dedi Lily. "Onları getirdik." 

"Ah ne güzel, ne güzel." dedi collux. Oyuna devam edebiliriz, ha?" 

Bir süre bekledi. 

"Mary, Mary, Mary, Macdonald. Şişeyi çevir." 

Mary uzanıp şişeyi çevirdi. Severus'a geldi. 

"Truth or dare, Severus Snape."

"Bu saçmalığa katlanmak istemiyorum." dedi Snape dümdüz bir sesle. 

"O zaman, death" dedi Collux. 

"SENİ SİNSİ APTAL TRUTH YA DA DARE SÖYLE BİRİNİ ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN?" diye bağırdı Sirius ona. 

Snape aynı dümdüz sesle "Dare," dedi. 

"Dorcas Meadowes ile Cennette Yedi Dakika*" 

"Ne, ah hayır!" dedi Dorcas. 

"Ölmek mi istiyorsunuz?" dedi Collux. 

Snape ve Dorcas kalkıp ortak salondaki küçük bir odaya geçtiler. 


"Aptallık." dedi Snape. "Beni bu oyuna dahil etmemeliydiniz." 

"Bunu biz istemedik Snape." dedi Dorcas. "Collux istedi." 

"Collux'un da amına koyayım, Truth or Dare'in de amına koyayım!" 

"Küfür etme geri zekalı." 

"Sana soracaktım bir de öyle mi Meadowes?" 

"Benim binamın ortak salonundasın Snape. Adam ol." 

Snape ona doğru yaklaşmaya başladı. "Sen kim oluyorsun da bana emir veriyorsun, Dorcas Meadowes?" 

"Yaklaşma Snape." 

Snape inadına yaklaştı. Dorcas'ı kendi bedeni ile duvar arasına sıkıştırdı. 

"Bana karşı koyamadığını kabul et, Meadowes."

"Hiçte bile. Öyle bir şey yok. Götünden uydurma Snape." 

"Öyle mi?" 

Snape yüzünü onunkine yaklaştırdı. 

7 dakikada olanlara Dorcas ve Severus bile şaşırmıştı. Ancak ikisi de bunun bazı şeylere mâl olacağını bilmiyordu. 

Cennette Yedi Dakika* : Bir Amerikan oyunudur. Bir kişi şişeyi çevirir, şişenin denk geldiği kişi ve şişeyi çeviren kişi bir odaya gider ve ö...anladınız siz. 

Bu bölümde şişeyi çeviren kişi ve Snape olmadı çünkü oyunu Collux yönetiyor, ve Collux ne isterse o oluyor, biliyorsunuz. 

Truth, Dare or Death? || MaraudersWhere stories live. Discover now