Truth, Dare or Death? || Marauders

tree

"Onu öldürdün!" diye haykırdı James. 

"Onun ne olduğunu bilmek ister misin," dedi Collux. "Dost dediğin adam, pardon adam dedim. O bir Ölüm Yiyen'di. Voldemort'un müritlerine Hogwarts'ta duyduğu önemli bilgileri veriyordu. Anlayacağın o bir casustu, Potter." 

"Ne?" dedi Remus, James ve Sirius aynı anda. Kızlar tepkisiz kalmayı tercih etmişti. 

"Öyle. Arkadaşınızın ne mal olduğunu gördünüz. Şimdi, oyuna devam edelim." 

"Çevir onu, Evans." 

Lily çevirdi. Şişe Sirius'un önünde durdu. 

"Ah hayır." diye mırıldandı Lily. 

"Truth, Dare or Death, Sirius Black?" dedi Collux. 

"Dare tabii ki." 

"Aptal!" diye tısladı Marlene. 

"Lupin'in kucağına otur." 

"NE?"

"Bağırma, Black. Dediğimi duydun. Hadi, yap."

"Saçmalık bu. Tamamen saçmalık." dedi Sirius ayağa kalkarken. 

Remus fena halde kızarmıştı. Sirius gidip onun kucağına oturdu. Bir süre öyle beklediler. 

"Kalk." dedi Collux. Sirius kalktı ve eski yerine geçti. 

"Çevir bakalım Sirius Black." 

Sirius çevirdi, bu sefer Dorcas'a gelmişti. 

"Truth, Dare or Death, Dorcas Meadowes." 

"Truth." 

"Neyi anlatman gerektiğini biliyorsun, değil mi?" 

Dorcas burukça gülümsedi. "Sanırım zamanı gelmişti." 

İç çekti. 

"Remus, bak. Söyleyeceklerimin arkadaşlığımızı etkilemesini istemiyorum. Çünkü sen kaybedilmemesi gereken türden bir arkadaşsın. Sana aşık olduğumu fark ettirmeye çalıştım ama sen fark etmedin, ya da fark etmek istemedin. Bilmiyorum. Eğer beni sevmiyorsan, bunun arkadaşlığımızı etkilemesine izin verme." 

Remus yutkundu, başını salladı. Dorcas onun herhangi bir şey söylemesini bekliyordu ancak Remus'un ağzından tek kelime çıkmamıştı. 

Dorcas gözlerini yere çevirdi. 

"Ah, çok dramatik gerçekten." dedi Collux. "Ama oyuna devam etmeliyiz. Bu yüzden çevir Dorcas Meadowes."