Yüreğimin en güzel olmasa da en rahat günlerini geçiriyorum. Bugün artık biraz daha mutluyum dediğim bir haziran gecesi hiç acımadı ay tutulmasını sevmemiştim. Yüreğimi avuçlarına alıp, parçalarını günden beri yüreğimi kalın kalın giydiriyorum. Kalbimi saklıyorum gökyüzünden, ay tutulduğu gecesinde, sabahında bacağım tutmadı. Yüreğimi hep üflüyorum. Biraz daha nefes alsın yeter. Ah be kalbim,! Nasılda çok sevmişim başka bedenlerin kalbini, seni ihmal ettiğim için beni affet , kırgınlık bile benim en büyük sevincim. Yıldızlardan korkar oldum. Sanki bir daha hıçkırıklara boğacakmış gibi hissediyorum. Ne olur yalvarıyorum size yıldızlar beni iyi karşılayın. Dua edeceğim şimdi, sizde katılın bana. Gecesine tutulan ay sana kırgınım. Yüreğimi pıarcapırçık ettin. Hayallerimi denize fırlattım. Yirmi dokuz haziran hiç bu kadar zalim bir takvim olmamıştı hatıralarımda büyük ihtimalle , kulun ahını aldım. Ne garip ki, bedenimin içindeki sol tarafın içinde tırnak kadar da kin yoktu. Sadece kırgınlık gidişatın yok etmek istemiştim. Nasıl bir mutluluk tarifi gülüşünden konuşacak kadar mutlu ettiysek âlâ.
Çaresizliğini hissettiğim bedenimi Azraile teslim etmemekte büyük savaştım. İnsan gerçekten hayret edici bir zalimlik içinde iyiliği ararken, kalbinin attığı her adımı, her nefesi, her gülümsemeyi, her nefesini kesildiği andaki kadar Avuçlarını açmaya cüretkar etmediği bir nankörlük ettim. Hissettim hissizligi, hissettim ölümün kokusunu, hislerime cevap veremedim. Aslında yorulan bedenimi kırmışlar dinlesin, okusun mektubumu...
'' Merhamet et Rabbim! '' gülüyorum,Ağlıyorum. Geçiyor. Günler,Aylar, yıllar belki de. Nasıl bir damak tadına vardım. ANNEMİN duasını, Babamın duasını istetim. ''Kızım sen ölümün tegetinde geçtin mi? Geçtin . Bu ağır başlılık kime, neye kendi içimde sayıklıyor içimdeki dört yaşındaki kız çocuğu, ciğerimi köz ateşine batırdı o ay tutulmasını sevmemiştim demiştim. Biraz daha mutlu olsam, daha fazla gülerim. Birazcık, azcık sevmek istiyorum kendimi. Yarım porsiyon hayallerimi toprağa feda ettim. Ya!kırılmış, incinmiş bir tutam daha şekerli nane .yanağıma doldursam. Epeydir böyle tutmadım elimi, vicdanımı kürükledim. Ağlıyor musun? Ceylan gözlü kadersiz dedim kendi kendime, evet bu ağlamak değil, şakaya geldiğimi sanıyorum. Öylece etrafima bakıp bakıp körebe bitti demek isterim. Kanatlarımı kurşuna hedef alan kalbimin kırıklığına dayanmadı bedenim, aklım çöktü|...|
''Bir yaz gecesi idi, bir yaz günü idi, bir ay tutulma evrenin yüzünü dönmesi idi,
Düşündükçe günahlarımı büyük ihtimal içinde en küçük ihtimal çocuğun işleyecegi minik bir meyve yemiştim diyorum. Kalbime bir şey söylesene desem dinler mi? Bedenimin nefesi kesildi. Kalbim sen nasıl bir yıldızın dokunulmazlığı içindesin. Diye diye dilimde tüy bitti.
İnsanlar var çok mutlular. İnsanlar var çok mutsuzlar ben bunun hiç bir yerinde olmayı istemedim. ALLAH'A YEMİN EDERİM Kİ, kendimi hiç yarı yolda bırakmak istemedim. Yapamam bunu emanetim ben kendime.
_''__ÇUVAL GİBİ DÜŞTÜM. ___''
Sebeplerim var dedim ben ne zorluklarla, ne çok kişiyi ezip üniversite okumaya gidiyorum dediğim yer Kütahya Dumlupınar Üniversitesi bir yaz okulunda hiç ama hiç aklımın ucundan bile geçmeyen hayatı yaşadım. Yaşıyorum.
''Aslında hissediyordum öncesinde, hatta bir ara hesabımda bacaklarımı boydan çekip hesabıma atmıştım. Şunu yazmıştım. ''Kalbimiz sakat olmasın yeter ki, ''büyük lokma ağzıma atınca boğulma krizindeyim.
''Gökyüzü duydu sesimi her gün odamın penceresinde oturup, yıldızlarla konuşurken, beni seviyor musunuz? Nasıl yani örnek biri miyim. Kalbimizdeki kir, pas sizinde özüyor mü? Beni öldürüyor dediğim gecesinde gününde değildim. Hayatımda ilk defa hem konuştum hem de ağladığım için dram filmi izler gibi zihnimi tutamadım.
Yirmi dokuz haziran öğlen gibi uyandığımda Aman Allah'ım kudretine kurban olurum bana ne oluyor. Canparemi değilde, Canlarımı düşünüyorum.
Belim ağrıyor. Neden ağrıyor. Halbuki üşümekten değildi, başka bir şey var. Hissediyorum. Dilim varmıyor. Belime dokunmadım bile , kahvaltımı ettim. Sule'min meşhur hediyeli termosunu alıp zemin katta sıcak su almaya giderken, kahvaltımı yaptığım ve bir sigarayı yakıp bir tutam hüzün damladı hatıralarımda. Yüreğimi kırmıştım. Yavaş yavaş odama, yatağıma geldiğimde Bu nasıl bir ağrı . Artık lavaboya gidip gelmemin bir olması buydu. Bütün mesele nedir kızım. Artık tam dolabının karşında yürüme zorluğunu çektiğimi farkettim. Bacaklarım karıncalanmaya başladı. kalbim sızladı. İçime ateş çemberi düştü . Kendi kendime dedim ki, senin kalbin mi? Kırıldı. Senin sevdan, hasretin ,özlemine verilen bir ödüldür. İşte o zaman bülbül " lâl'' oldu ya ruhuma dua fışkırır. Sanırım büyük bir belaya basmışım. Ayaklarından başlayıp, bacaklarıma kadar hissedilen, hissizlik, hissedilen karıncalanma. Ahah şaka gibisin. Yürüsene,adım atsana dediğim zaman yere un çuvalı olmuş özürlü bedenim, şimdi ise korkuyorum engeli bedenime yalvarıyorum. İlk defa bir organ'a yalvarıyorum. " kes artık kalksana sen ne saçmalıyorsun. Bu hafta sınavların var. Sonra bitiyor ..
Bitmedi ızdırap; Yer inletti, hıçkırıklara boğulan boğazım ağlayınca tutamadım. .
"Haykıra haykıra ağlayınca. Garip bir düşüş, yıkılmış hislerime vicdan sızlatan ruh halim çöktüğünde. İşte bitti herşey buraya kadar denilmez mi? Sessizce ağlamaya çalıştım. Yalnız olmaktan korktuğum yerdeyim, andayım. "Bağırışlı ağlamaya üşenmedim. " kredi yurtlarında kalmakta olduğum için epey zorluklar da yaşadım. "
Oda Arkadaşlarım bilge ve Şule iyi ki yanımdaydınız. İyi ki güzel imtihanım oldunuz. ."Allah razı olsun. Kardeşlerim, düşme anımda ağlayışlarımı duyduğunda hemen koşup durumu anlamaya çalıştık hep beraber. İlk aklıma bel fıtığı olmuşum dediğim için özgünüm. Bir avuç güçleriyle öyle böyle kaldırmaya çalıştığınız için teşekkür ederim. Evet hiç kıpırdamam lazımmış. Olsun. Olması gereken olmuş. Yatağıma taşıdılar. Sanki trafik kazası bedel ağrı çöktü belime, bacaklarıma. Artık gözlerimi kapatıp uyursam geçer mi ?ki, geçmedi, geçmiyor derken ısrarla güvenlikçi ablalara haber vermeniz ne iydi.malesef bizzat inadımı kırıp ambulans çağırın geçecek gibi değil. Sen neyine güveniyorsun, sen anlık acı sandın. Değilmiş, yılların acısı sanıyorum. Kaç ömür daha göreceğiz bu muslu'mutlu günleri, hissediyorum çok yorulacagım. Çok canım sıkılacak, çok daha haykıra haykıra hıçkırık atacağım. Korkunçlardan korkunç bir hissiyatını kaleme bile anlatamadım.
Artık Anlatıyorum, en acısı, en mutlusu bile varken, en timsah gözyaşları içinde seller sular gibi bir yıl geçti. İdrak etmemek için çok uğraştım. Kabul etmek zorunda kaldım. Mecbursun çünkü hayatın için, Kendin için kurman gereken emeğinin hayatı için, içime sinmedi pes etmek, umuda kol gezdirmek yüreğimi ferahlatan. Laillaheillah Muhammeden rasullah dediğim gibi. Güç , kuvvet kalbime enjekte edildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Engelimi Sevdim
Nonfiksidört yaşında bina kazasında düşüp hayatı kayan genç kızın özürlü yaşaması ardında yıllar sonra yirmi üç yaşında üniversiteyken bir anda bacakları felç olup hayatının baharında tekrar felç olması artık hayatta verdiği mücad...