VAMPİR OKULUM

Tanıtım : Vampir Okulu

Bedenime nükseden soğuğun ürpertici havası sessiz ortamı rüzgarın uğultusu ile bozuyordu. Soğuk bedenime sardığım pike beni ısıtmaksızın daha da ürpermeme sebebiyet verirken gözlerimi sokakta dolanan insanlardan çekmiyordum. Kabuslarım güzel uykularımın sonu olmuştu. Kabusumu süsleyen lacivert gözler gözlerimin önünden bir türlü ayrılamıyordu. Cam gibi, keskin zifiri gözlerin sahibi karanlığın altında bana sesleniyordu. Gördüğüm korkutucu rüyayı her ne kadar bir yakınıma anlatmak istiyor olsam da arkadaşlarım ya bana deli olduğumu söyler, ya da durmadan saçmaladığımı vurgulardı. Bana ne zaman inanmışlardı ki?

Ben farklıydım. Bu kötü bir farklılıktı. Ben vampir bir anne ile kurt bir babanın birleşiminden oluşan tek melezdim. Hep iyi arkadaşlıklar edinmeye çalışıp gerçek kimliğimi gizledim. İnsanlardan olabildiğince uzak durup, aramıza hep bir köprü çizdim. Çünkü korkuyordum. Sivri dişlerim bir insanın tenine battığı an katil olucaktım. Biliyordum. Şu ana kadar çok fazla vampirle karşılaştım, ama hepsini bir ara da görmedim. Fakat çok yakında, görecektim.

'Vampir Okulu' Diğer ismi ile, kan emicilerin evi. Damarlarımın içinde dolaşan kan bir kurtun kanı olsa da ben esasen bir vampirdim. 16 yaşına basan her vampir, kendini sürgülü kapının önünde bulur ve yeni hayatına ayak uydurmaya çalışırdı.

Ben Alisa Swell, 16 yaşında bir melez kızım. Sarı kısa saçlarım ve mavi gözlerim ile masum kız imajı versem de içimde yatan canavar tarafım sivri dişlerini evrene sunmamıştı. Minyon bir yüz ile daha ne kadar küçülebileceğimi sorguluyordum. Yaşım küçüktü, bedenim de öyle.

"Alisa! Seni bekliyoruz kızım." Annemin sesini işittiğim de oturduğum sandalyeden kalkarak montumu giydim ve terastan çıktım. Verandanın merdivenlerinden inerek 16 yılımı geçirdiğim evime baktığım da derin bir iç çektim.

İşte, hayatımın değişeceği o noktaya ayak basıyordum.